36 saatte Selanik

Cuma
17.00
İskeleden bakış
Kitchen Bar’ın ismini değiştirmek gerek. İskelenin üstündeki panoramik deniz ve şehir manzalı, harika içecekler sunan bara bu isim hiç yakışmıyor. ‘Dip Düşüren Rakı Salonu’ ya da ‘Müthiş Manzaralı Zihin Cilası Cemiyeti’ çok daha uygun. Homeros’un şarap kadar koyu renkli denizi votka, sakız likörü, vişne, limonla yapılan ‘Sherry Chery Lady’ kokteyli eşliğinde daha şiirsel görünüyor (56 TL). Gözleriniz bu manzaradan sonra Selanik Fotoğraf Müzesi (14 TL) ya da bitişiğindeki Selanik Çağdaş Sanat Merkezi’ndeki (28 TL) eserlerle şenlensin...

19.00
Beyaz Kule ve zafer
Beyaz Kule’nin burçlarında Yunan bayrağı dalgalanıyor. Fakat kuleyi inşa eden, 1430’da şehri Bizans’tan alan Osmanlı. Selanik 1912’ye kadar Osmanlı yönetiminde kaldı. Yunanca bilmiyorsanız kulede şehir tarihiyle ilgili bilgileri anlamanız zor fakat en üstten 360 derece şehir manzarası harika, üstelik manzara gerektirmiyor. Giriş ücreti sezona göre 28-56 TL.

20.30
Üçlü keyif
Seçkin restoranlardan The Aficionados’un her katında belirgin bir çekicilik var. Zemin katta, Fransa’nın üç Michelin yıldızlı restoranlarından l’Auberge de l’Ill’de yetişen Dimitris Pamporis 560 TL’ye tadım mönüsü sunuyor. En üst kat renkli bir bar. İkisinin ortasında ise Asya esintili yeni Yunan mutfağı yer alıyor. Sosis meraklıları ‘Chinese Hot Dog’u (İber domuzu, Çin lahanası) deneyebilir. Dana bonfile ya da pirzolayla devam edebilir. Akdeniz mutfağını tercih ediyorsanız deniz ürünleri size daha cazip gelecektir. Açılış için heykel gibi şekillendirilmiş çıtır alabaş halkaları ve soya sosuyla tatlandırılmış tonbalığı ezmesi, susam yağıyla lezzetlendirilmiş turp ve yerfıstığı ezmesi denenebilir. Morina balığı, üstünde trüfle lezzetlendirilmiş patates püresiyle servis ediliyor. İki kişi üç çeşit yemek ortalama 700 TL.

23.00
Banyodan bara
Ses sisteminden Ortadoğu ezgileri, nargilelerden hoş aromalar yayılıyor havaya. Yunanistan’da mıyız hâlâ? Hem evet hem hayır. 16’ncı yüzyılda Osmanlı’nın inşa ettiği Aigli Geni Hamamı bara dönüştürülmüş. Açık ve kapalı mekânları bulunuyor. Mermer kemerleri aynalı disko toplarından yansıyan renkli ışıklar aydınlatıyor. Ballı rakı (33 TL) ya da mitos birasıyla (24 TL) yaşayacağınız Yunan-Türk fantezisiyle günü noktalayın.

Cumartesi
Azizler ve kurtarıcılar
Yokuş yukarı zorlu bir yürüyüş (ya da 23 numaralı otobüs) sizi Ana Polis ya da Üst Şehir’e ulaştıracak. Birbirini dik kesen, trafiği yoğun caddelere sıralanan apartmanların arasındaki kıvrımlı ve huzurlu sokaklarda küçük evler dikkat çekiyor. 15. yy’da inşa edilen Trigonyu Kulesi’nden görünen manzaranın daha iyisini istiyorsanız bir çift balmumu kanada ihtiyacınız var demektir. Yakındaki 14. yy’dan kalma  Alatadon Manastırı’nın loş şapelinde duvarlar ahşap ikonalar, ortaçağdan kalma Hıristiyan freskleriyle kaplı. Bir de sıradışı mesaj var: “Hıristiyanlığı yaymak için çıktığı ikinci yolculukta, 51 yılında, Aziz Pavlus burada Selaniklilere hitap etti.” Yokuş aşağı biraz ötedeki tarihi Hosios David Kilisesi’nde Bizans sanatının iki başyapıtını görebilirsiniz: Rengârenk freskler ve yarım kubbenin içinde gökkuşağı, nehir, başta balık olmak üzere hayvanlarla resmedilmiş elinde dua ruloları olan genç Hz. İsa mozaiği... Hepsine giriş ücretsiz. 

 13.00
Sura karşı
Surları üstten gören taş, tuğla, alçı karışımı iki katlı bina çağdaş aydınlatma sistemiyle donatılmış. Fakat ampuller Edison çağından... Radikal Restoran’ın mönüsü de yapının mimarisi gibi geçmişle geleceği buluşturuyor. Yunanistan’da sofraların vazgeçilmezi feta peyniri. Derin yağda kızartılıp üstüne bal ve şamfıstığı serpiştirilerek servis ediliyor. Hünkârbeğendi küçük miktarda tarçın ve portakalla lezzetlendiriliyor. Şarap mönüsündeki Selanik şardonesi alışılmış örneklerden daha zayıf gövdeli, yumuşak içimli. İki kişi ortalama 350 TL. 

14.00
Pazar araştırması
Bir zamanlar ‘Karidesin Geciken Adımı’, ‘Mis Kokulu İzmir’ gibi özgün meyhanelerin bulunduğu kapalı pazaryeri Modiano’da restorasyon devam ediyorsa iştah açıcı kokuları takip edip yakınlardaki Kapani Pazarı’na gidin. Balıkçıların, baharatçıların, zeytincilerin, ikona satan dükkânların arasındaki Semente Kafe’yi bulun. Bir fincan cappuccino (8 TL) eşliğinde etrafı seyredin. İçki alışverişinizi yakınlardaki To Laikon’dan yapabilirsiniz. Rafları yerel şarap, uzo, meyve likörleriyle dolu.

16.00
El çantaları, el bombaları
Miğferler, üniformalar, madalyalar, postallar, gaz maskeleri ve patlayıcısı boşaltılmış el bombaları... Roma Agorası yakınındaki Tositsa ve Karmpola caddelerine sıralanan eskicilerden biri John’s Military. “Savaşma seviş” sloganının mucidi Beat Kuşağı’nın anısı ise bitişiğindeki dükkânlarda yaşatılıyor. Beatles ve sonrasındaki Midnight Oil, The Hooters gibi grupların plakları koleksiyonerleri bekliyor. Geçmişin kadın modasını özlediyseniz ‘Vaudeville.room’un kapısını çalabilirsiniz. Küçük daire ağzına kadar hiper Yunan ninelerinden kalma 1970’lerin giysi ve deri el çantası gibi aksesuarlarıyla dolu.

18.00
Yaşasın kayalar
Roma’nın Panteon’u varsa Selanik’in de Rotunda’sı var... Kubbeli anıtın öyküsü Selanik’in tarihini özetliyor. 4. yy başında Romalılar inşa etmiş. Bizans döneminde kiliseye dönüştürülmüş. Osmanlı cami yapmış. Azizlerin, meleklerin, din adamlarının, antik yapıların resmedildiği 4 ve 5. yy’dan kalma göz alıcı mozaikler tüm bu maceradan hasarsız kurtulmuş. Giriş 15 TL.

20.00
Nostaljik meyhane
Nea Folia, konutların bulunduğu arka caddelerden birinde. Semt sakinleri tavandan sarkan bitkiler, baharat kokuları, duvara asılı tavalar arasında adeta şölen yaşıyor. Mönü zengin: Kızartmalık keçi peyniri Midilli yapımı ‘ladotiri’den gravyere peynirin her çeşidi... Kılıçbalığından ahtapotuna tütsülenmiş ya da salamura deniz ürünleri... Uzosundan şarabına yerel içecekler... Dolmalar kaymaklı yoğurtla, uzoya yatırılmış uskumru lakerdası halka kırmızı soğan ve kapariyle servis ediliyor. İki kişi ortalama 350 TL.

22.00
Ladadika sokakları
Hızla genişleyen Ladadika semtinin parke taş döşeli labirent gibi sokaklarına, küçük meydanlarına sıralanan harap köşkler, atölyeler son yıllarda hızla yenilendi. Semt iddialı gece kulüpleri, çatı barları, konser mekânları ve popüler restoranların merkezi oldu. İki katlı şarap barı Chilai’de kadehler Melmar şiraz (40 TL) ve diğer klasik Yunan şaraplarıyla doluyor. Mumla aydınlatılan çatı barı Urania’da sunulan rom ve meyve sulu kokteyller Halkidiki Yarımadası’nın balıyla tatlandırılıyor (50 TL).

Pazar
10.00
Roma’nın zaferleri
Pazar günü açık olan birkaç önemli yerden biri olan Selanik Arkeoloji Müzesi’nde bölgedeki harika Roma sanatı ve geçmişin ince işçiliği adeta zamana meydan okuyor. Her materyalin işlenmiş müthiş bir örneği var. Altın derseniz en safı yaprak formunda önünüzde.Cam mı dediniz? Mavili, yeşilli parfüm şişeleri bu hassas maddeyle elde edilebilecek en güzel objelerden. Peki tekstil ürünleri? Soylu kadının mezarından çıkan mor ipekli, altın oyalı örtüye ne dersiniz? Taş? Mitolojik figürlerin ince detaylarla görüldüğü yerdeki dev mozaik kaplamalar bile yeter... Giriş 50 TL.

12.30
Bizans’a yolculuk
Hoşça kalın sarhoş melekler, hoşça kalın çıplak Venüs’ler, hoşça kal sefahat coşkusu... Caddenin karşısına geçtiğinizde Selanik tarihinin farklı bir aşamasına gidiyorsunuz. Le Corbusier ilhamlı modern binadaki Bizans Kültürü Müzesi’nin uzun koridorları dinsel simgelerle dolu karanlık galerilere açılıyor. Kemerli mezar taşlarında kutsal metinlerdeki öyküleri yansıtan taş işlemeler dikkat çekiyor. En etkileyici eserler İsa ve Meryem’in ince, uzun, süzgün yüzlerle, altın zeminler üzerine renkli giysilerle tasfir edildiği ikonalar. Giriş ücreti sezona göre 24-50 TL arasında değişiyor.