36 saatte Salzburg
Ortaçağdan kalma surları, barok sarayları, klasik müzik festivalleriyle turist zengini bir şehir Salzburg. Tarihi yapıların yanı sıra çağdaş sanat galerileri, kafeleri, fütürüstik Hangar 7’siyle de dikkat çekiyor. Kışın turist kalabalıkları azaldığında en güzel günlerini yaşıyor.
Cuma
16.00.
Barok ve mavi çip
Kenti tanımaya başlamak için barok Mirabell Sarayı ve Bahçeleri’nden uygun bir yer olamaz. Mozart’ın birçok eseri ilk kez bu sarayda icra edildi. 1606’da inşa edilen yapı dev Papagena çeşmesi, Reubens ve Bernini’nin kış bahçesini süsleyen resimleri, sütunlar üstünde yükselen 17’nci yüzyıldan kalma Roma tanrısı heykelleriyle Rönesans mimarisinin başyapıtlarından. Güncel sanatın adresi ise ülkenin en önemli galeri zinciri Thaddaeus Ropac’da: Saray bahçesini kuşbakışı gören Villa Kast, mart sonuna kadar Imi Knoebel’in eserlerine ev sahipliği yapıyor (ropac.net).
18.00
Rustik tavanlar
Tarihi merkezdeki (Altstadt) turistik tuzaklara takılmadan, parke taş kaplı tarihi sokaklardan nehrin üstündeki Steingasse semtine yürüyün. Zarif restoranlardan Andreas Hofer Weinstube’da yerel mutfağın sevilen yemeklerini tadın. Örneğin yumurtaya bulanıp kızartılan mantı benzeri Knodelgeheimnis’in porsiyonu 20 TL. Akşam kemerli tavanları kandillerle aydınlatılan restoranı, üniversitelilerin ağırlıkta olduğu Salzburg’lular dolduruyor (dieweinstube.at).
20.00
Doyasıya Mozart
Müzik deyince Salzburg’da ilk akla gelen klasik ve Mozart. Festivaller, konserler birbirini izliyor. Büyük bestecinin doğumgünü şerefine her yıl mart başında düzenlenen Mozart Haftası’nı kaçırdığınız için üzülmeyin (mozarteum.at). Mirabell Sarayı’nın festival sahnesi meşhur Mermerli Salon’unda yıl boyunca konserler sürüyor. 2 Mart’ta kemancı Christine Maria Höller, piyanist Irma Kliauzaite eşliğinde Mozart, Beethoven, Sarasate eserlerini yorumluyor. Mart sonunda ise festivale dönüşen Paskalya Konserleri başlıyor (www.salzburger-schlosskonzerte.at).
21.00
Çatı kokteylleri
Nehir kıyısındaki Stein Oteli’nin çatısından gece Salzburg’u seyretmeye doyum olmaz. Tahta zeminli, yarısı açık Steinterrace, genç işadamları ve turistlerin mekanı. Isıtıcıların altındaki masalara konuşlananlar Kupada Kurabiye (Glenmorangie Nectar d’Or, Mozart Black, şurup, espresso, taze biberiye, vanilya) gibi özel kokteylleri yudumluyor. Bardağı 30 TL. (www.hotelstein.at)
Cumartesi
10.00
Papyonlu kafe
Güzel bir sabah kahvesi için tarihi merkezdeki Avusturya stili kafeler sizi bekliyor. 1705’te açılan Cafe Tomaselli’de zaman durmuş gibi. Papyonlu garsonlar Biedermier stili iki katlı salonda aşağı, yukarı koşturuyor. Tepsilerindeki porselen kahve fincanları, üstünde brendi gezdirilmiş köpükleriyle iştah açıcı. Kahve fiyatları 9-17 TL arasında (tomaselli.at). Daha ucuz, modern bir kafe arıyorsanız aynı caddenin alt bölümündeki 220 Grad’a uğrayın. Dört yıl önce açıldı. Güney ya da Orta Amerika, bunları beğenmezseniz Java’dan kahve çekirdekleri taze taze çekiliyor. Kapuçinonun fincanı 7.5 TL (220grad.com).
12.00
Yeni çizgiler, isimler
Bir zamanlar yazar Thomas Bernhard “uyuşuk köyün çöplüğü” nitelemesi yapmıştı Salzburg için. Oysa hep canlı, çok kültürlü bir sanat şehriydi. 1844’de açılan Salzburger Kunstverein (Hellbrunner Strasse No: 3) ülkenin ilk çağdaş sanat satışı ve sergi merkeziydi. Bugün 21 sanatçı atölyesi ve sergi salonununa ev sahipliği yapıyor. Nehrin diğer yakasındaki Periscope ise yedi yıl önce açıldı. Galeriyi sanatçılar yönetiyor (pericscope.at).
15.00
Ortaçağ’a yolculuk
19’uncu yüzyıldan kalma finükülere atlayıp, 100 metre yukarıdaki Festungsberg zirvesine çıkın. Hohensalzburg Kalesi, Avrupa’nın en iyi korunmuş ortaçağ şatolarından. Çoğu önemli eşyasını Napolyon gaspetmiş olsa da görkemli salonları görülmeye değer. Saray Müzesi kalenin incisi, bununla birlikte avludaki Alpler manzarası da kolay unutulmayacak cinsten (festung-salzburg.at).
17.00
Modern dağ
Kaleden Museum der Moderne’e geçin. Monchsberg Tepesi’nde, 19’uncu yüzyıldan kalma su kulesinin yanıbaşındaki dikdörtgen görünümlü bina beyaz mermer ve cam cephesiyle çok uzaklardan seçilebiliyor. Cam merdivenlerle bağlanan dört kattaki tüm salonlarda son 100 yılın sanatı sergileniyor. Amerikan sanatçı James Turrel’in Sky Space adlı enstalasyonundan günbatımını izledikten sonra, M32 restoranında Matteo Thun’ın 390 boynuzlu tasarımın altına oturun ve şef Sepp Schellhorn’un Akdeniz etkileşimli Avusturya lezzetlerini tadın (museumdermoderne.at).
19.00
Das Müzik
Neşeli Günler (The Sound of Music) müzikali meşhur Salzburg Landestheater’da geçen yıla kadar hiç sahnelenmemişti. Yorum büyük ilgi çekti. 1965 yapımı filmle tüm dünyada şöhrete kavuşan eser İkinci Dünya Savaşı öncesinde gezgin müzisyen ve dansçı bir ailenin maceralarını anlatıyor. Müzikal kadar tarihi tiyatro binasını, geleneksel Alp giysileriyle salona gelen izleyicileri, hep birlikte Almanca “My Favorite Things”i söylemelerini görmek için gitmeye değer. (salzburger-landestheater.at).
23.00
Belçika köpüklüsü
Gece üniversiteliler Kapuzinerberg Tepesi’ndeki barlarda buluşur. Neustadt semtinde dört yıl önce açılan Alchimiste Belge, Mozarteum Konservatuvarı’ndan genç müzikçilerin mekanı. En popüler içki bira. 50 yerel tür arasında en çok Belçika yapımı olanlar ilgi görüyor. Kriek ve Westmalle Tripel’in bardağı 7 - 10 Euro (alchimiste-belge.at).
Pazar
09.00
Saray kahvaltısı
Nehrin doğu yakasındaki The Cafe Bazar, kristal şamdanları, ceviz kaplı duvarları, mermer masalarıyla geçmişi yaşatan asırlık bir kafe. Zengin kahvaltı mönüsü, uygun fiyatları kadar nehir ve tarihi merkez manzarasıyla da cazip. Fırından yeni çıkmış çörekleri, omleti, salam ve kahvesiyle doyurucu kahvaltıya 25 TL ödeyeceksiniz. 1927’de açılan misafir defterinde Thomas Mann, Marlene Dietrich, Arthur Miller gibi efsanelerin elyazısı yer alıyor (hotel-brandstaetter.com).
11.00
Sabah gezintisi
Şehrin nabzı Hellbrunn Sarayı, Mirabell Meydanı ve Sterngarten ve tarihi merkez Altstadt civarında atıyor. Pazar günü çocuklar Mozart Anıtı’nın çevresinde buz pateni yapıyor, küçük tezgahlarda kestane pişiriliyor, sıcak şarap servisi yapılıyor, ahşap elişleri satılıyor. Salzburg Katedrali’nin önündeki meydanda sokak müzikçileri konser veriyor.
14.00
Enerji patlaması
Salzburg Havaalanı’nda çatısı cam kaplı Hangar 7, enerji içeceği Red Bull’un milyarder patronu Dietrich Mateschitz’ın çılgınlıklarını sergileme mekanı. Gösteri uçaklarının arasından kıvrılan cam yol sizi özel yapım motosiklet ve otomobillerin arasından tavandan asılı, tabanı camdan bara ulaştıracak. Burada konserler, sergiler düzenleniyor. Hangarda şef Roland Trettl de bir restoran açmış. Mönüsü üç bölümden oluşuyor: Beyin, güzellik, ruh hali! Size çok çılgınca mı geldi? Unutmayın Mozart’ın şehrindesiniz! (hangar-7.com)
Nasıl gidilir
Air Berlin’in, martta İstanbul’dan Berlin aktarmalı Salzburg uçuşları gidiş-dönüş 1000 TL’den, Lufthansa’nın Franfurt aktarmalı uçuşları çift yön 1467 TL’den başlıyor. THY mayısta açacağı İstanbul-Salzburg hattında gidiş-dönüş 234 TL’den başlayan fiyatlarla uçacak. Diğer alternatif karayoluyla 146 kilometre uzaklıktaki Münih Havaalanı.
Nerede kalınır
* Hotel Stein: 14’üncü yüzyıldan kalma 56 odalı otel 2003’te yenilendi. Çift kişilik odalar 425 TL’den başlıyor (hotelstein.at). * Hotel Bristol: Tarihi binadaki seçkin otel, tarihi merkezin karşı kıyısında. 60 odalı. Çift kişi, kahvaltı dahil 530 TL’den başlıyor (Bristol-slazburg.at).