36 saatte Los Angeles turu

Turistler açısından tek zorluk, Los Angeles'ın hangi yüzünü keşfetmek istediğine karar vermek. 

CUMA 15:00

Ünlü mekânlar çoğunlukla hayal kırıklığı yaratır. Birkaç ay önce büyük kalabalıklara ve eleştirilere açılan Broad ise sıradışı bir müze. Bitişiğindeki Frank Gehry tasarımı Walt Disney Konser Salonu’yla karşılaştırıldığında, 11 metrekarelik alanı, 420 milyon lirayı aşan maliyetiyle öne çıkıyor. Peynir rendesini andıran iç tasarımı, solucan çağrışımlı asansörleriyle New York’taki Guggenheim kadar dikkat çekici. Warhol, Koons gibi 200 çağdaş sanatçıdan 2 bin eser var müzenin koleksiyonunda. Giriş ücretsiz. Fakat sıra beklememek için ayın ilk gününde internetten rezervasyon yaptırmak gerekiyor. 

17.30

Dönüşümlü çelikten yapılmış, küre şeklindeki LED lambaya 63 bin TL ödemeyi düşünmeseniz de Arts District’teki Cleveland Art galerisine uğramaya değer. 1957 model Chevrolet otomobilin vitesinden yapılan şamdanlar (195 TL), alüminyum gazoz kutularından mozaik süsleme (6 bin TL) dönüşümlü malzemeden sanat konusunda çok başarılı örnekler. Geçmişin eşyalarına meraklıysanız Highland Park’taki Sunbeam Vintage’da, klasik Hollywood Regency bar servis arabaları, Dorothy Thorpe bardaklar, seramik vazolar bulabilirsiniz. Sürpriz hediyeler için Sunbeam’in Mad Men çağı koleksiyonunu görmelisiniz. 

18.30 Cerveza modası

Birkaç yıl içinde birbirine birkaç sokak arayla açılan üç yeni butik biracı kent merkezine harika lezzetler taşıdı. Bir işhanının zemin katını deniz mavisi, kavuniçi, sarı daireler çizilmiş duvarlarıyla renklendiren Mumford Brewing, mönüsündeki butik bira seçeneklerle öne çıkıyor: Kuru şerbetçiotuyla yapılan Saison, Golf Clap, Unpresidential ve Northeast usulü IPA... Doğu yönünde, üç sokak ötedeki Angel City Brewing ise spiral metal kapılar ve kahve çekirdeği çuvallarıyla Art Deco stili dekorasyonu tercih etmiş. Üç işletme arasından en yenisi Arts District Brewing, kapısında mavi neon ışıklarla yazılı Charles Bukowski alıntısı ve Skee-Ball oyun masalarıyla karşılıyor müşterilerini. Görüntüye bakılırsa Los Angeles’ta butik bira mekânları diğer şehirlerdekiler gibi durumu abartmıyor. 

20.00 AVM’de yemek, müzik

Kentin en heyecan verici restoranlarından bazıları AVM’lerde.  Kinjiro, bir izakaya (Sake eşliğinde küçük tabaklarda meze sunan Japon meyhanesi). Bir duvarında sake şişeleri dizili, diğerinde boğa büstü. Onlarca tür sake içinden merak ettiklerinizi tadın. Yanında ızgara dana dili (54 TL); çiğ denizkestanesi, deniztarağı, mavi yengeç, ponzu jölesi tabağı (48 TL) ya da mantarlı ankake soslu dashi tofu (36 TL) alabilirsiniz. Rezervasyon zorunlu. Caddenin aşağılarında, Little Tokyo AVM’nin çatı katındaki Blue Whale Bar bir caz kulübü ve sanat galerisi. Sahnedeki gruplardan Latin cazından elektronik funk-pop’a her tür müziği dinleyebilirsiniz. Giriş 45 TL.

CUMARTESİ

10.00 Doğuya git

Kamu bisikletleri B-Cycle’a atlayıp doğuya, Boyle Heights’a doğru gidin. LA Nehri’nin üstündeki tarihi Fourth Street Köprüsü’nden geçip güneye, Hollenbeck Park’a dönün. Yolunuzun üstündeki Las Molenderas, ünlü Meksika sosu mole üzerine uzmanlaşmış sade bir restoran. Baharat, fıstık ve çikolatayla yapılan bu sosun üç farklı türünü restoranda tadıp, sevdiğinizi sipariş verebilirsiniz. Bademlisi sıradışı. Daha sonra semtin caddelerini bisikletle turlayın, birbirinden güzel duvar resimlerini görün. Mariachi Plaza’ya vardığınızda Espacio 1839’a uğrayın. Semtin devrimci ruhlu istasyonu Radio Sombraand’ın yayın yaptığı AVM’de birçok galeri, hediyelik eşya mağazası bulunuyor.

13.30 Herkese uygun bir şeyler

Los Angeles’ın dönüşümünü 1917’den kalma Grand Central Market’ten daha iyi gözlemleyebileceğiniz bir yer olamaz. Merkezin önemli simgelerinden biri olan pazardaki tezgâhlarda kurutulmuş acı biberden fasulyeye ne ararsanız var. Wexler’s Deli tütsülenmiş balığıyla, Eggslut yumurtalı sandviçleriyle ünlü. Son dönemde Knead & Co. taze makarna çeşitleriyle, 20 fıçıdan farklı ürünler sunan Golden Road Brewing biralarıyla gözde.

15.00 Los Angeles'ta kültür turu

1939’da yapılan İspanyol sömürge mimarisi ile Art Deco stili karışımı dev Union İstasyonu’na giden yolda dikkatinizi beş katlı, tuğla kaplı bir bina çekecek. LA Plaza de Cultura y Artes, 1781’de şehrin ilk kurulduğu yerde hizmet veren bir müze. Smithsonian zincirinin bir parçası. Müzeyi gezerken şehrin Meksikalı ve Amerikan Oscar kazanan ilk Meksika doğumlu aktör Anthony Quinn’den şehrin basketboldaki liderliğinin kökenlerine kadar pek çok konuda bilgi edineceksiniz. Diğer seçenek kuzey yönünde birkaç sokak ötedeki Velveteria (giriş 30 TL). Chinatown’ın girişindeki müze, gizemli kadife boyama sanatına ayrılmış. Şanslıysanız kurucusuna da rastlayabilirsiniz. 1970’lerde yaygınlaşan tuhaf, erotik, ezoterik akım hakkında birinci elden bilgi alabilirsiniz.

17.00 Tatlısever damaklar

Metroda Gold hattına atlayıp Highland Park istasyonunda inin. Susadıysanız enerji depolamak için Tropical Fruit & Juices’a uğrayın. Bir bardak jugo verde (yeşil meyve kokteyli, 12 TL), sokak lezzetlerinden Tijuana ya da tostilocos (14 TL) alın. Meksika hamur işlerini merak ediyorsanız La Monarca’da Horchata, pan dulces gibi tatlı çörekleri, tarçın aromalı kahve eşliğinde deneyebilirsiniz.

19.30 Tam zamanı

Uzun yıllar punk rock kulübü olarak hizmet verdikten sonra 1927’de bowling salonu olarak kurulan bina yine eski günlerine döndü. Highland Park Bowl’da sekiz ahşap bowling hattı, klasik ekipmanlar, U şeklinde bar, odun ateşinde pişirilmiş harika napolitan pizzalar var. Domates soslu enginar, Yunan zeytini, prosciutto cotto salamıyla yapılan, üstüne parmesan peyniri rendelenen San Marzano leziz (45 TL). Oyunun saati 150 TL. Bowling sonrası caddenin karşısına geçin, nisanda açılan ETA’nın kokteyllerini tadın. Salonun dekorasyonu siyah, gri ve tuğla. Fakat şiirsel isimli içkiler çok gösterişli. Tromba tekilası, ahududu çayı, misket mandalinası turşusu, reyhan, limon otu ve narenciye şerbetiyle yapılan kokteylin adı Gelmiş Geçmiş En Güzel Kız (36 TL).

23.00 Vahşi Batı

1934’te açılan Clifton’s Cafeteria, Kaliforniya temalı sürprizlerle dolu klasik restoranların bulunduğu bir AVM’de. 10 milyon dolarlık yatırımla beş yılda yenilenip, geçen yıl tekrar hizmete girdi. Kalabalık caddelerden sonra içeriye girdiğinizde kendinizi saklı bahçede gibi hissediyorsunuz. Sonrasında nostaljik bir gece kulübünde eğlenmek isterseniz Golden State’i çağrıştıran “Clifton’s at Night”a uğrayabilirsiniz. Giriş ücretsiz. 

09.00 Los Angeles'ta Sahilde kahvaltı

Expo Line hattında metroya atlayıp Santa Monica’ya gidin, Santa Monica Bike Center’dan ikili, üç tekerlekli ya da tek kişilik bisiklet kiralayın. Rıhtımdan Venice’e uzanan yoldan güneye doğru pedal çevirin. İddialı bir brunch için Dudley Market’e uğrayın. Her biri farklı stildeki iskemlelere oturup keyifle yeşil soğanlı, yengeçli omletlerini keyifle yiyen (54 TL) tokyolu-şortlu müşterilere katılın. Guerilla Tacos, her pazar saat 10.00-14.00 arasında Venice’de Blue Bottle’a park eden avand garde kamyonunda deneysel ürünler sunuyor. Nueske salamı, kaz ciğeri, acı arbol biberi ve aromatik bitki çiçekleriyle hazırlanan ‘Country Club Taco’ 24 TL. Karnınızı doyurduktan sonra Venice sahili boyunca turlayın. Falcılardan sokak sanatçılarına kadar onlarca renkli karakteri seyredin.