36 saatte Johannesburg
Mandela ve arkadaşlarının 19 yılda yarattığı sosyal mucizeyi yakından görmek, zengin yerel kültürü, renkleri, lezzetleri tanımak, Kuzey Yarımküre’deki kıştan kaçıp yaza yolculuk yapmak isterseniz Johannesburg ocakta sizi bekliyor.
Köleliğin, ırk ayrımcılığının saçtığı nefret tohumlarını yok eden Güney Afrikalılar müthiş bir yaratıcı enerjiyle ülkelerini yeniden inşa ediyor. Johannesburg’un gecekondularında yaşam standartları yükseldi, 2010 Dünya Kupası şehre yeni yapılar kazandırdı, Sandton gibi Avrupai semtlerin sayısı arttı, geçmişte korku saçan caddelerde şimdi turistlere yürüyüş turları düzenleniyor. Kent restoranları kadar sanat galerileriyle de iddialı.
Rachel B. Doyle
The New York Times
Cuma
15.00
Sanatçı gözüyle
Johannesburg kıtanın en hareketli sanat merkezi. Geçen yıl açılan Wits Art Museum üç binadan oluşuyor: Eski gaz istasyonu, dişçilik okulu ve otomobil galerisi. 5 bin metrekarelik sergi alanlarında Afrika sanatının kayda değer örnekleri sergileniyor. Yapı, önemli sanat galerilerinden de taksiyle 15 dakika uzaklıkta (wits.ac.za; giriş 9 TL). Mimarisiyle öne çıkan Circa on Jellicoe (circaonjellicoe.co.za), dört yıl önce açıldı. Yapı, Zulu ahırlarına benzetilmiş. Goodman Gallery (goodman-gallery.com) sergilerinde Güney Afrika’nın en ünlü sanatçılarının eserlerine yer veriyor. Örneğin William Kentridge, çizimlerinde ülkenin fırtınalı geçmişine odaklanıyor. Goodman Gallery’nin karşısındaki küçük sanat mekanlarından David Krut Projects’e de zaman ayırmaya değer (davidkrutprojects.com).
19.00
Renk ve doku
Yaratıcılık üzerine tura çıkmışken Cube Tasting Kitchen’a uğrayın, ülkenin farklı etnik mutfak kültürlerinden hazırlanmış tadım mönülerini deneyin. Minimalist salonun açık mutfağında hazırlanan 6-14 tabaklık mönüler 89 - 120 TL. Rezervasyon yaptırdığınızda Şef Dario De Angeli’den bir e-mail alacaksınız. Mönüyle uyumlu şarap listesinden istediğinizi seçip, dışarıdan alıp, yemekte içmek üzere götürebilirsiniz. Yaban mersininden jelatine sarılmış trüflü biftek, salyangoz ve kum istridyeli buğulama tatmaya değer (cube.wozaonline.co.za).
22.30
Dans ve içki
De Beer ve Juta caddelerinin kesiştiği noktadaki Kitchener’s Carvery Bar’da 20’lik gençler toplanıyor, 1990’ların popüler şarkıları, R&B eşliğinde bira kadehlerini tokuşturup dans ediyor. Asırlık kulüp metal tavanları, duvar kağıtlarıyla özel bir görünüme sahip kulüpte DJ’ler hip-hop, funk, house ve afrobeat ile geceleri ısıtıyor. Pistte terleyenler güzel bahçede serinliyor.
Cumartesi
9.30
Merkezin yıldızı parladı
Ana Cadde Yürüyüşçüleri adlı grup geçen yıl kuruldu. Kentin iş merkezi bölgesindeki caddelerin, meydanların artık çok güvenli olduğunu kanıtlayan yürüyüş turları düzenliyorlar. Yürüyüş Arts on Main binasından başlıyor, hükümet binalarını, rengarenk Diagonal Street’te şifa dağıtan tezgahları, 8 katlı sahaf çarşısını içeriyor. Carlton Center’ın 50’nci katından panoramik manzarayla noktalanıyor (mainstreetwalks.co.za; 30-70 TL).
13.00
Elde margarita
Bir anda uluslararası şöhrete kavuşan gıda ve tekstil pazarı Neighbourgoods iki yıl önce büyük otopark alanında açıldı. Çatısının altındaki yüzlerce tezgahta fötr şapka (27 TL) ve Namibya istiridyesinden (3 TL), elle boyanmış kahve fincanlarına (27 TL) ne ararsanız var. Müşterilerin çoğu ellerinde margarita (7 TL) kadehlerini yudumlayarak pazarı geziyor (neighbourgoodsmarket.co.za).
14.30
Zorlu geçmiş
Apartheid Müzesi’nin gişesinde ziyaretçiler rastgele seçimle iki ayrı hatta yönlendiriliyor: Zenci ve beyaz yolu. İçeride ise ırk ayrımı politikalarını oluşturan koşullar, ürpertici özellikleri, çöküşü ve demokrasinin zorlu zaferi multimedya canlandırmalarıyla anlatılıyor (apartheidmuseum.org; 12 TL).
17.30
Spor terapisi
Güney Afrika’da geniş kitleleri çeken spor aynı zamanda toplumsal dönüşüm aracı. Irkçı rejim yıkıldıktan sonra zenci ve beyazları bir araya getiren rugby olmuştu. 2010 Dünya Kupası ise tüm dünyaya nefret tohumlarını yok eden, barış içinde yaşamayı beceren bir toplumun başarısı göstermişti. Ülkenin bir zenciye ait ilk stadyumu Coca-Cola Park’ta rugby, başarıyla yenilenen FNB Stadyumu’nda maç izlemek ufuk açıcı bir deneyim (www.ellispark.co.za). Boyanmış yüzler, enerjik kitleler, vuvuzelalar...
20.00
Geçmiş ve festival
Köpekli, sülünlü duvar kağıtları, ahşap tavandan sarkan renkli ışıklandırmalarıyla Attic, Asya esintili bir bistro. Kentin en güzel restoranlarından biri. Mozambik yengeçli fettucini (20 TL), leziz kurutulmuş misolu ton balığı (27 TL) büyük porsiyonlarla sunuluyor. Tatlılar da kayda değer. Kakuleli, kahve jöleli krem karamel (9 TL) gibi yaratıcı lezzetlere yer bırakın midenizde (Fourth Ave. No: 24). Attic, bir şarap barının bitişiğinde. Başka pek çok bar da yürüyüş mesafesinde.
22.30
Afrika ezgileri
Trompetçi Hugh Masekela, Grammy’li şarkıcı Miriam Makeba’nın ismini ilk duyurduğu sahne Sophiatown Bar Lounge’di. Kulüp hâlâ her perşembe ve cumartesi sahnesini yetenekli müzikçilere açıyor. Sahnenin altında dans edebilir ya da kırmızı Kuzey Afrika şarabıyla doldurduğunuz kadehinizi yudumlayarak konseri dinleyebilirsiniz (sophiatown.co.za). Daha büyük bir kulüpte eğlenmek istiyorsanız yakınlardaki Bassline, şehrin en iyi canlı müzik mekanlarından biri. Zengin müzik seçenekleri arasında caz, hip-hop, reggae’nin yanı sıra yerel temalar kullanılan house müziği türü kwaito da yer alıyor (bassline.co.za).
Pazar
10.00
Brunch ve alışveriş
Depodan dönüştürülen popüler mekan 44 Stanley’ye uğrayın. Salvationcafe’nin terasında bir masaya oturun. Hellim peynirli tostla (9 TL) kahvaltı yaptıktan sonra 1930’lardan kalma yapının labirentlerdeki galerileri, mağazaları keşfe çıkın (salvationcafe.co.za). Wizards Vintage’da Prada ayakkabılar 60 TL’ye. Dokter and Misses’daki zarif ev eşyaları görmeye değer (dokterandmisses.com).
13.00
İnsanlığın Beşiği
UNESCO Dünya Kültür Mirası tanımı hiçbir yere “İnsanlığın Beşiği”ne olduğu kadar uygun düşmüyor. Evrimle ilgili çok önemli fosillerin bulunduğu bölge bugün modern bir müze. Kente 45 kilometre uzaklıktaki Sterkfontein Mağaraları’nda ilk önemli kanıt olan eksiksiz Australopithecus iskeleti 1990’larda bulunmuştu. Araştırmalar derinleştirildiğinde bir yeraltı gölünün kıyısında ilkel insanlarla ilgili pek çok kanıt ortaya çıkarıldı. Evrenin oluşumunu simgeleyen bir nehirden, botla geçilerek girilen müzede canlıların oluşumu, insanoğluna ulaşan evrim zinciri etkileyici görsel efetler, canlandırmalarla yansıtılıyor. Ayrıca fosiller sergileniyor. Yeraltı gölündeki fil ve Afrika haritası görünümlü sarkıtlar da başlıbaşına birer doğal mucize.
Nasıl gidilir
Ocak ayının ilk haftasında İstanbul’dan Johannesburg’a Etihad Havayolları iki aktarmayla gidiş-dönüş 2069 TL’den, THY direkt 3334 TL’den başlayan fiyatlarla uçuyor.