36 saatte Hamburg

16.30
MANZARA VE ALIŞVERİŞ
Turunuza Rathaus’tan başlayın. Belediye binası, Rönesans sonrası mimarisiyle, kum taşından yapılmış. Görkemli yapı kentin asırlar ötesinden gelen gurur ve hırsının da simgesi. Hamburg büyük bir liman, bir medya merkezi. Rathaus’tan kuzeye, Jungfernstieg’e yürüdüğünüzde, ferahlık veren gölün, Binnenalster’in kıyısına gelecek ve bir zamanlar aristokratların yaşadığı görkemli yapılarla karşılaşacaksınız. Alışveriş tutkunlarının ilgisini özellikle Neuer Wall bölgesi çekiyor. Geniş kanalın kıyısındaki Venedik çarşıları benzeri Alsterarkaden’de kısa bir kahve molası verin.

19.30
HAYVAR VE GÖRKEM
Rengârenk yer seramikleri, müthiş resimler çizilmiş duvar kaplamaları, garson dışarı çıktığında kapıları sıkıca kapanan en büyüğü üç masalık özel yemek odalarıyla Cölln’s sizi geçmişin dünyasına taşıyacak geleneksel bir restoran. Sadece düğmeye bastığınızda geliyor garsonlar. Votka eşliğinde havyarla başlayan yemek restoranın spesiyalitesi deniz ürünleriyle devam ediyor. İstiridyeler harika (tanesi 11 TL), Dover’dan dilbalığı leziz (150 TL), Viyana şnitzeli tadı uzun süre damakta kalacak cinsten (80 TL). İki kişi, şarap dahil ortalama 400- 650 TL. (cöllns-restaurant.de)

22.00
GECENİN KEYFİ
Cölln’s geçmişe yolculuksa, birkaç sokak ötedeki Le Lion bugünün sesi. Şaşırtıcı kapının ardında sizi kokteyller, kaliteli içkiler bekliyor. Önce aslanın ağzındaki düğmeye basıyorsunuz. Eğer rezervasyonunuz varsa kapı açılıyor. Kabartmalı duvar kâğıtları ve floşla süslü salonda sabah 04.00’e kadar birbirinden güzel hazırlanmış içecekler servis ediliyor. Taze fesleğenli cin smash (35 TL), yeşil limon, Lillet Blanc ve cin karışımından oluşan Le Coquetiez de Lion (27 TL) hararetle tavsiye ediliyor (www.lelion.net) .

Elbe Nehri yakındaki kanalların bulunduğu bölge Hamburg’a tıpkı Stockholm, Amsterdam gibi ‘Kuzey Avrupa’nın Vedenik’i’ sıfatını yakıştırmaya yeterli.

10.00
SINIRLAR ARASINDA VOLTA
St. George semti çok çeşitli etnik elişi ürünler satan mağazaları, ünlü caddelerden Lange Reihe boyunca sıralanmış sanat galerileri ve kafeleriyle Rathaus çevresindeki alışveriş merkezlerine alternatif. Burada Çin, Portekiz, İtalyan restoranları, müthiş Alman ekmekleri, Tibet elişleri, Himalaya eteklerinden yün örmeler bulabilirsiniz. Şark işi halılarla kaplı Cafe Gnosa’nın (gnosa.de) mermer masalarından birine oturun, kahve eşliğinde leziz hamurişi ürünleri tadın (iki kişilik kahvaltı 73 TL). Cheesecake müthiş (9 TL).

12.00
LILIPUT'TAN SEVGİLERLE
Ne girişindeki tuhaflık ne de renkli odaları Miniatur Wunderland’de biraz sonra görecekleriniz konusunda sizi uyarıyor. Model tren koleksiyonuyla karşılaştığınızda gerçekten hayrete düşüyorsunuz. Guliver’in Maceraları’nı anımsatan minik lokomotifler dağlar arasındaki geçitleri, ormanları, sahilleri aşıyor, minyatür Alman, İskandinav hatta Amerikan şehirlerini birbirine bağlıyor. Şehirlerdeki açıkhava konser salonlarının portatif tuvaletleri bile unutulmamış (miniatur-wunderland.com, giriş 35 Euro, çocuklara 18 Euro).

13.30
GÖRKEMLİ CAMLAR
Miniatur Wonderland’den birkaç sokak, birkaç kanal ötedeki HafenCity göz alıcı kentsel bir proje. 15 yıl önce kent yönetimi, Elbe kıyısındaki tersane ve limandan oluşan 160 hektarlık arazinin yeniden yapılandırılmasına karar verdi. Kent merkezini yüzde 40 genişletecek yeni ticari, konut ve yeşil alan projeleri uygulandı. Cam gökdelenler, aralarındaki 15 gölet, gemi şeklindeki Unilever binası, özellikle de Am Kaiserkai’nin en batı ucundaki donmuş dalgaları andıran binasıyla filarmoni konser salonu görülmeye değer.

15.00
ÇAYA DAVET
HafenCity’deki turunuza ara verip Messmer Momentum’a uğrayın. Bu çayevi aynı zamanda çay müzesi. Bir zamanlar Avrupa’nın çayı bu limandan geçermiş, Messmer o günlerin anısını yaşatıyor. Kanal manzaralı, geniş pencereli, ahşap zeminli salonda yüzlerce çay çeşidini, egzotik tatlı çay şekerlerini tadabilir, satın alabilirsiniz (messmer-momentum.de).

19.00
İRTİFA VE TAVIR
Yemek öncesinde kokteyl içmek için popüler bir mekân arıyorsanız 20Up’ı deneyebilirsiniz. Empire Riverside Hotel’in 20’nci katında. İçkiler bir yana, tavandan tabana inen pencerelerin ardında panoramik Elbe manzarası sizi bekliyor. Liman, rıhtımlar, vinçler ve Hamburg’un tüm deniz taşımacılığı ayaklarınızın altında. Çıkışta limanın kuzeydoğu ucuna doğru yürüdüğünüzde karşınıza kentin kırmızı ışıklı bölgesi çıkacak (empire-riverside.de).

21.00
VEGANLARA TAVSİYE ETMEYİZ
Festival atmosferi, şık müşteriler, harika biftekler... Bullerei, sıvası kazınmış tuğla duvarlarla çevrili, fabrikayı andıran yüksek tavanlı salonunda hem şarap barı hem de restoran hizmeti veriyor. Dekorasyonda dikkat çeken unsurlar çengele asılı etler, karkas etlerin depolandığı buzdolaplarının kapısında hava akımını engellemek için kullanılan şerit naylonları anımsatan mönü üstü kaplamaları... Etin yanı sıra mönüde balıklar da yer alıyor. Bira ya da şarap dahil iki kişi ortalama 350 TL (bullerei.com).

 

10.00
DUALAR VE NABIZ
Kentin barok mimariye sahip mücevheri St. Michaelis Kilisesi, kral düğünlerindeki pastaları andırıyor. Önce yıldırım, ardından II. Dünya Savaşı bombardımanı sırasında yıkılıp yeniden inşa edilmiş. Altın ve gümüş rengi duvarları ve orglarıyla görülmeye değer. Pazar ayini saat 10.00’da başlıyor. Yapıyı gezmek için ayinin bitmesini beklemeniz gerekiyor. Sonrasında dar, burgulu merdivenlerden tırmanacak enerjiniz varsa, çan kulesinin balkonunda 360 derecelik panoramik manzara sizi bekliyor (st-michaelis.de).

Kışın soğuk ve gri bir atmosfere bürünse de kapalı mekânlarda hayat tüm canlılığıyla devam ediyor.

NASIL GİDİLİR?
Ocak ayının ikinci haftasında İstanbul’dan Hamburg’a direkt uçuşların gidiş-dönüş fiyatı Pegasus’ta 812 TL, THY’de 838 TL’den başlıyor.