36 Saatte Doğu Londra
Londra deyince akla hep merkezindeki alışveriş merkezleri, müzeler, caddeler gelir. Oysa kentin doğusundaki semtler son yıllarda hızla gelişti.
En popüler sanat galerileri, butikler, etnik restoranlar, gece kulüpleri birbiri ardına burada açılıyor. Gündüz alışveriş ve sanat, akşam lezzet ve eğlence mekanı. Dans da edebileceğiniz rahat bir ayakkabı giyin, Tower of London’dan başlayıp Bethnal Green, Hackney Wick, Dalston, Shoredich semtlerini keşfe çıkın. Restore edilmiş eski fabrika binalarında Londra’nın en iyi modaevlerine, restoranlarına, kulüplerine rastlayacaksınız.
17.00
1) Galeride gözünüz şenlensin
Hoxton Meydanı’ndaki sanat galerisi White Cube, tuğla ve camdan çarpıcı mimarisiyle dikkat çekiyor. Salonları çağdaş İngiliz sanatçılarının eserleriyle dolu. Babası KKTC’li Tracey Emin’den Damien Hirst’e, Sam Taylor-Wood’a pek çok sanatçının tartışma yaratan işlerini burada görebilirsiniz. Sahibi Jay Jopling, şehrin en önemli galericilerinden. Farklı semtlerde iki, Hong Kong ve Sao Paulo’da birer şubesi daha var. 10 yıl önce burada White Cube’ü açıp, bölgenin müthiş popüler olmasını sağladı. Eğer sergi açılışına rastlarsanız fırsatı kaçırmayın. Meydandaki kalabalığa karışın, şöhretler geçidini izleyin. (www.whitecube.com)
18.00
2) Sanat ve kokteyller
Hoxton Meydanı’ndaki caddelerde sıra sıra bar, kulüp ve galerileri göreceksiniz. Queen of Hoxton’da üçü bir arada. Konser veren topluluklar, DJ’ler, enstalasyonlar, fotoğraf sergileri, çağdaş tiyatro gösterileri, hatta film gösterimleri birbirini izliyor. Happy Hour sırasında güzel bir kokteyl seçin kendinize. Sonra oyun odasına girip çevreyi gözlemleyin. Belinizle hızlı çember çevirme becerisi kazanmak istiyorsanız hula hoop dersi alın. Günbatımını izlemek için terasa çıktığınızda sizi enerji saçan müzikleriyle ukulele topluluğu karşılayacak. Birbirinden esprili isimli kokteyller 20 TL civarında. Akşam yemeğinden sonra dans etmek isterseniz gece kulübü de sizi bekliyor. (queenofhoxton.com)
20.00
3) Boundary’de kazciğeri
Londra’nın ünlü restorancısı ve devrimci tasarımcısı Terence Conran, 2008’de Viktorya çağından kalma bir depoyu restore ettirip Boundary’yi açtı. Binanın zemin katındaki Albion’da İngiliz mutfağı ağırlıklı restoranda meşhur shepperd’s pie (30 TL), uskumru ızgara (20 TL) tadabilirsiniz. Mini mağazada da gurme lezzetler bulunuyor. Üst katlar otel. Fakat en iddialı bölüm Boundary Restoran. Burada Fransız mutfağının en nadide lezzetleri sunuluyor. Dana göğüs, süt domuzu, geyik butu hafta boyunca bulunabiliyor. Şarap hariç ortalama yemek fiyatı 120 TL. (theboundary.co.uk)
Cumartesi
09.00
4) Etnik kahvaltı
Bir zamanların ünlü göçmen caddesi Brick Lane, aynı zamanda etnik lezzetlerin buluşma noktası. Havada hep kimyon, kakule, zerdeçal kokuyor. Sadece Bangladeş restoranlarının sayısı 50 civarında. Brick Lane Beigel Bake’den sokağa saçılan ekmek kokuları bile iştah açıcı. Bu küçük sandviç büfesi 19’uncu yüzyılda bölgede yaşayan Yahudiler’den günümüze kalan nadir izlerden. Tatlı ve tuzlu ürünlerin yanı sıra biftekli, hardallı sandviçi harikadır (11 TL). Kuzey Afrika kültürünü yaşatan bitişikteki kafelerden de bir fincan tatlı nane çayı aldınız mı, keyfinize diyecek olmaz.
10.00
5) Yere serilene kadar alışveriş
Brick Lane yakınlarındaki Cheshire Caddesi, eğlenceli, her türden beğeniye hitap edebilecek mağazalarla dolu. Başta Barbour olmak üzere, klasik İngiliz modasının ürünlerini bulabileceğiniz Levisons (No:1), dünyada mutfak ürünleriyle ilgili en yeni tasarımları göreceğiniz Mar Mar Co. (No: 16 / marmarco.com) mutlaka uğramanız gereken adresler. Eğer 1950’lerden kalma kokteyl elbiseleri arıyorsanız Beyond Retro sizi bekliyor (beyondretro.com). Asker üniformalarından, ünlü modaevlerinin çantalarına kadar her şey var bu mağazanın raflarında.
12.00
6) Fransız dokunuşu
Columbia Road’daki ünlü bistro Brawn’a uğrayacaksanız önceden rezervasyon yaptırmanızda yarar var. Kavındaki çok farklı şaraplar, mönüsünde zengin et çeşitleri iştah açıyor. 1700’lerde bu bölgede yaşayan Protestan Fransızlar’ın (Huggeot) anısına prosciutto, terrine, rilleti tadın, bu lezzetleri güzel bir bardak merlot şarabıyla taçlandırın. Vejetaryenler için güzel salata seçenekleri bulunuyor, yine de salamları tatma fırsatını kaçırmamalı. Kişi başı 75 TL civarında ödeyeceksiniz. (www.brawn.co)
14.00
7) Geçmişin zarafeti
Geçmişte ev dekorasyonunda nelere dikkat edilirdi, eşya seçimi nasıl yapılırdı? Merak ediyorsanız Kingsland Road’daki Geffrye Müzesi’nin hızlandırılmış kursu sizi bekliyor. Güzelim 18’inci yüzyıl yapısı bile görülmeye değer. Dönemin dekorasyonunu yansıtan 11 oda dönem eşyalarıyla döşenmiş. 1630’lardan itibaren orta sınıf Londralıların yaşamına ışık tutuyor. İşin eğlencesi detaylarda: 1790’ları yansıtan odada dönemin oyun kartları, Viktorya çağından dekorasyon objeleri, bunların yanında 1960’lardan kalma bir TV! (geffrye-museum.org.uk)
16.00
8) Su boyunca yürüyüş
Shoreditch Caddesi’nden kuzeye doğru yürüyün. Regent’s Kanal’ına varacaksınız. Bir zamanlar şehir içindeki eşya taşımacılığında kullanılan bu kanal 200’üncü yaşını kutluyor. Yanından bisiklet yolu geçen kaldırımdan yürüdüğünüzde köprülerin farklı mimari stilleri yansıtan alçak kemerlerinin altından geçeceksiniz. Su bentleri, şimdi apartmana dönüştürülen geçmişin depoları, kanaldaki teknelerin yüzen bahçeleri, açıkhava şömineleri sizi geçmişin dünyasına taşıyacak. Soluklanmak istiyorsanız Whitmore Bridge yakınındaki Towpath Cafe’ye uğrayın, bir bardak şarap eşliğinde çevreyi seyredin.
20.00
9) İngiliz zevki
İngiliz mutfağını tatmak istiyorsanız rotanızı Rivintgon Caddesi’ndeki Rivington Grill’e çevirmenizde yarar var. Burada tavşan, erişteli kuzu böbreği, tarhunlu güveç gibi lezzetler sizi bekliyor. Ortalama yemek maliyeti 90 TL. (rivingtonshoreditch.co.uk) Yemek sonrası klüplere uğramak istiyorsanız Hoxton Meydanı çevresi güvenli, renkli, eğlenceli.
Pazar
09.00
10) Günaydın Polonya
Meşhur cappucino ve latte kahveleriyle meşhur Leila’s Shop, Shoreditch’te gün boyunca Leh lezzetleri sunuyor. Birbirinden leziz sosisler, güveçte yumurtalar, kızarmış çavdar ekmeğinden oluşan mönü 30 TL. . Bu restoranda yerel gravyerler, sepet dolusu sebzeler, ülke mutfağı hakkında bilgilenmek isteyenler için yemek kitapları da sizi bekliyor. (Calvert Avenue No: 17)
11.00
11) Binbir renkli çiçekler
Doğu Londra’nın tadını çıkarmanın, güzelliklerini yaşamanın bir yolu da Columbia Road Çiçek Pazarı’na uğramaktır. Rengarenk çiçeklerin sergilendiği tezgahlarda muz ağacı bile bulabilirsiniz. Caddeye sıralmış 60 mağaza arasında sanat galerileri, pastaneler, antikacılar, çiçekçiler bulunuyor. (columbiaroad.info/flowermarket.html) Spitalfields, kentin en eski pazarı. Londra’nın genç modacıları henüz yıldızları parlamadan önce en yeni tasarımlarını burada görücüye çıkarıyor. Fiyatlar uygun. Tişörtten, klasik kadın çantalarına, pırıltılı ucuz mücevherlere kadar ne ararsanız var. (www.spitalfields.co.uk). Cumartesi günü damağınızı şenlendirmek için popüler şarküterilerin sıralandığı Broadway Market’e de uğrayabilirsiniz (broadwaymarket.co.uk). Günü Dove Freehouse’da notlayayın. Pazardaki en eski pub burası. Belçika birasının 100’den fazla çeşitini bulacaksınız. (dovepubs.com)
NEREDE KALINIR
* The Boundary otelinin 12 oda ve 5 suitinden herbiri farklı bir tasarımcının ya da akımın izlerini taşıyor. Çatıdaki barı kadar bahçesindeki restoranı da panoramik manzaraya sahip. Konaklama ücreti 660 TL’den başlıyor. (2-4 Boundary Street theboundary.co.uk)
* Town Hall Hotel & Apartments’ın binası geçmişte Edward stili belediye salonuydu. Restorasyonda her odası farklı bir üslupla döşendi, antika eşyalarla süslendi, banyoları modern tasarım. Lobisinde Art Deco üslubu dikkat çekiyor. Çift kişilik odaların fiyatı 450 TL’den başlıyor. (8 Patriot Square, Bethnal Green; townhallhotel.com)
NASIL GİDİLİR
Pegasus kasımda gidiş-dönüş 475 TL’den başlayan fiyatlarla İstanbul’dan Stansted Havaalanı’na uçuyor. Atlas Jet’in fiyatları 472 TL, THY’nin 535 TL’den, Lutfhansa’nın Münih aktarmalı uçuşları 458 TL’den başlıyor.