36 saatte Basel
Basel, haziran sonunda birkaç günlüğüne de olsa dünyanın sanat başkentine dönüşüyor. İsviçre’nin kuzey batısındaki şehir, Art Basel dışında da cazibe merkezi. Harika müzeleri, dünya çapında önem taşıyan mimari yapıları, ünlü restoranları, ilginç barları, en uzağı kente 100 kilometre uzaklıktaki kayak merkezleri, Alp dağlarının sempatik ahşap yapılarıyla kışın da tatilcilere pek çok seçenek sunuyor. Üstelik Almanya ve Fransa’nın yanı başında.
Cuma
16.00
Dünyevi tasarım
Herzog & de Meuron’un mimari ekibi Basel’deki merkezlerinden pek çok şehrin silüetini etkiliyor: Tate Modern’le Londra, Young Museum’la San Francisco, Allianz Arena’yla Münih birkaç örnek... Bu ekip, üç yıl önce Münster Kilisesi yakınlarındaki Kültür Müzesi’ne restorasyonla yeni bir görünüm kazandırdı. Müzeyi gezerken Amazon medeniyetlerinden büyük keşiflere pek çok konuda bilgi sahibi olacaksınız. Cuma saat 16.00’dan sonra 40 TL’lik giriş ücretinde önemli indirim var (mkb.ch).
17.00
Butik alışveriş
Kentin en iyi butikleri yıllardır üniversite yakınlarındaki Spalenberg’de. Schwarz Modes’in ünlü el yapımı hasır şapkalarını sattığı mağaza da bu caddede (schwarz-modes.ch). Sıradışı mağazalar ise kısa bir yürülüşle ulaşabileceğiniz St. Johanns-Vorstadt’a sıralanmış. Kumaş tasarımcısı Fabia Zindel yeni butiği Matrix’i üç yıl önce burada açtı (matrixdesign.ch). Bayan Zindel’in renkli, geometrik desenli ipek, pamuklu ya da yün eşarplarının fiyatı 250 - 900 TL arasında. Eşarpları caddenin karşısındaki Bernadette Koch’un iddialı butiğinden alacağınız giysilerle eşleştirebilirsiniz (bernadettekoch.ch).
20.00
Sanatsal yemekler
Basel öyle küçük, sanat ortamı öyle yoğun bir şehir ki kimi semtlerde bir sanat galerisine, müzeye, atölyeye rastlamadan toplam 10 adım atmak mümkün değil. St. Johanns-Vorstadt caddesindeki restore edilmiş Ackermannshof yıllar boyunca fluxus akımının temsilcilerinden Dieter Roth’un stüdyosuydu. Bugün bir yayınevinin merkezi. Aynı yapıda iki yıl önce Ackermannshof adlı bir restoran açıldı. 13’üncü yüzyıldan kalma yapının en çarpıcı özelliği tavanlarındaki Rönesans dönemi resimler, duvarlarındaki freskolar. Mönüsünü düzenli olarak değiştiren restoranda kuzugöbeği mantarı soslu ızgara kara ayaklı Burgundy tavuğu göğsü, siyah pilavla servis edilen şeri soslu dinlendirilmiş İsviçre domuzu gibi yemekler, harika Fransız ve İspanyol şarapları eşliğinde sunuluyor. İki kişi şarap hariç ortalama 375 TL (ackermannshof-restaurant.ch).
23.30
Garaj müziği
Yeni işlev kazandırılmış tarihi binalara Basel’de çok sık rastlayacaksınız. Hayvanat bahçesi yakınlarındaki Garage da böyle bir mekan. Deep house ve elektronik müzik mekanı olan kulüp geçmişte otomobil parkıydı. Dans pisti pek büyük olmasa da saat 23.00’te Alman DJ Peer Kusiv gibi isimler sahneye çıktığında oluşan özel atmosferde bunu hissetmiyorsunuz bile (garagebasel.com).
Cumartesi
10.00
Antikalar ve sıradışı objeler
Güne antika, sahafiye kitap, eski obje avına çıkarak başlamaya ne dersiniz? Petersgraben Caddesi’nde her cumartesi ağaçların altında bit pazarı kuruluyor. Hazır antikalarla güne başlamışken, bitpazarının yakınlarında görebileceğiniz en tuhaf mekanlardan biri sizi bekliyor. Antika ilaç kavanozları, ameliyat ekipmanları, bir zamanlar ilaç yapılan tilki dili (astım tedavisinde kullanılıyordu), yılan derisi (dişağırısına karşı) gibi hammaddeler Eczacılık Müzesi’nin vitrinlerinde sergileniyor (pharmaziemuseum.unibas.ch).
13.00
Nehir manzaralı, fosforlu lezzetler
Evet, güzel manzara çoğunlukla akşam yemeğiyle özdeşleştirilmiştir, fakat Cheval Blanc’ın panoramik manzarası gün içinde görülmeli. Ren Nehri’ne bakan terastan bir masa için rezervasyon yaptırın. Sonra Peter Knogl’un mutfağında bir lezzet serüvenine çıkın. Knogl ilk Michelin yıldızını 2007’de, henüz öğrenciyken, burada almıştı. Mezuniyetten önce de ikincisi geldi. Burada lezzetler keskin, yemekler fosforlu parlak renklerde. Neon pembesi renkte, biberli wasabi soslu mayonezle lezzetlendirilmiş, turptan yapılmış makaronlar, nükleer yeşil granny smith elması püresi üstüne kaz ciğeri sadece başlangıç... Parlak sunum, özenli servise göre fiyatlar çok uygun. Üç tabaklık “iş yemeği” şarap hariç 225 TL (lestroisrois.com).
14.00
Sınırları aşmak
Basel’de görmeği değer her şey İsviçre’de değil. Schifflande durağından 604 numaralı otobüse binin. Sınırın hemen arkasındaki miskin Fransız köyü St.-Louis’teki Carrefour durağında inin. Tarihi Fernet-Branca damıtımevi günümüzde gözalıcı bir çağdaş sanatlar merkezine dönüştürülmüş durumda: Fondation Fernet-Branca. 23 Mart’a kadar sürecek şu andaki sergide Cy Twombly, Josef Sudek gibi 60 ünlü sanatçının eserleri yer alıyor. Eğer üzerinizde Euro yoksa, otobüs biletinizi duraktaki makineden alın, otobüste sadece Euro geçerli (fondationfernet-branca.org).
16.00
Küçük şehir
Tarihi bölgede turistik mekanlar ağırlıkta. Gerçek günlük yaşamı Ren’in karşı kıyısındaki Kleinbasel gibi modern semtlerde görebilirsiniz. Claraplatz’daki cumartesi alışverişi telaşına tanık olduktan sonra, tiyatro ve restoranların bulunduğu Volkshaus’ta mola verin (volkshaus-basel.ch). 1925’te yapılan bina iki yıl önce restore edildi. Çevrenizle kaynaşmak, dinçleşmek için bira ve limon sodası karışımından oluşan bir bardak panaché isteyin. Telaffuza dikkat: “Panaş!”
17.00
Nadir plaklar, moda çantalar
Son yıllarda çok popüler olan Kleinbasel semtindeki yaratıcı, zeki işyeri sahipleri bir grup oluşturdu. REH4 adıyla harita bastırdı, bir de web sayfası (reh4.ch) açtı. Marinsel’den bir ücretsiz harita alın. Mağazada İsviçreli firmalardan Qwstion’un şık çantaları, What I Like’ın bebek giysileri satılıyor (marinsel.ch). Daha sonra caddeden aşağıya doğrü yürüyün. Nadir plaklar, afişler, nadide müzik kitapları sizi Plattfon ve Stampa’da sizi bekliyor (plattfon.ch).
19.00
Altın Fıçıda
Zum Goldenen Fass (Altın Fıçıda) eski moda ismine rağmen çağdaş mutfak konusunda çok meşhur bir Kleinbasel restoranı. Ana yemek seçenekleri sınırlı: İçi doldurulmuş dana biftek, salsa verde ile lezzetlendirilmiş isli alabalık ya da levrek... Şarap hariç iki kişilik akşam yemeği ortalama 250 TL (goldenes-fass.ch).
22.00
Uzun volta
Kleinbasel semti gece boyu turlayacağınız kadar çok bara sahip. Geçen yıl erotik kulüpten bara dönüştürülen Ladybar’la başlayın. Stiptrizcilerin sarıldığı metal çubuklar yerli yerinde. Artık sahnesine rock grupları, yazarlar, oyuncular çıkıyor (ladybar.fm). Bir sokak ötedeki sakin Agora, müzik çalmadığı için sohbet etmek istiyenler tarafından tercih ediliyor (cafebaragora.org). Mittlere Brücke Köprüsü yakınlarındaki küçük Concierge Bar, 6 masalı bir mekan (concierge-bar.ch). Grappa ve şnaps ve internette yayımlanan sanat dergisiyle övünüyor. Avcı temalı Jägerhalle’nin geniş koltuklarına serilip tavandaki çerçeveli resimlere bakın, gece yarısı masa tenisi turnuvası yapanları seyredin (jaegerhalle.bs). Ve geceyi başladığınız yerde noktalayın: Zum Goldenen Fass’ın üstündeki “Sääli,” gece geç saatlerde sahnesini deneysel müzik yapan topluluklara açıyor (goldenes-fass.ch).
Pazar
10.00
Kültürel brunch
Basel’de pazar günü kiliselerin dışında neredeyse her yer kapalı. Sanatseverler ayin için farklı bir mekanda, Zum Kuss’ta toplanıyor. Geçmişin mezarlık şapeli 2011’de popüler bir kafeye dönüştürüldü. Ağaçlıklı bir parkın kıyısındaki kafenin diğer ismi Totehüüsli, yani küçük ölü evi! Pazar günleri saat 10.00’dan 14.00’e kadar “kültürel brunch” servisi yapılıyor. “Akşamdan Kalma” kahvaltısı ve pek çok pazar gazetesinden oluşan mönü 42 TL. Totenbeinli ismi sizi caydırmasın, ölü bacak anlamına gelse de, leziz bir cevizli kurabiye, mutlaka tadın (zumkuss.ch).
14.00
Tasarım karışımı
Basel’deki etkileyici tasarım zevkinin kökeni ne olabilir? Almanya üzerinden gelen Amerikan etkisi olabilir mi? Sınırın hemen öte yakasındaki Alman kasabası Weil am Rhein’da George Nelson ve Charles - Ray Eames etkileyici bir sanat müzesi oluşturdu (design-museum.de). Vitra Tasarım Müzesi üç yıl önce çok etkileyici bir sergi salonu açtı. Pazar günü Basel’deki Claraplatz’tan müzeye saatte bir otobüs kalkıyor. Hareket saatlerini web sayfasından öğrenebilirsiniz (check bvb.ch).
Nasıl gidilir
Şubatın ikinci haftasında İstanbul’dan Basel’e direkt gidiş-dönüş biletler THY’de 476 TL, Pegasus’ta 499 TL’den başlıyor. KLM’de bir aktarmalı uçuşlar 582 TL’den başlıyor.