36 saatte Amsterdam'da gezilecek yerler
Yaratıcılığın öne çıktığı Avrupa başkentleri söz konusu olduğunda her zaman Berlin, Kopenhag gibi komşularından sonra söz Amsterdam’a gelir. Meşhur kanallar her zamanki kadar güzel. Bununla birlikte Amsterdam'ın her köşesinde yenilenmenin heyecanı yaşanıyor!
Amsterdam'da iki önemli müze, Rijksmuseum ve Stedelijk birkaç yıllık restorasyondan sonra yeniden açıldı. Kültürel oluşumları geliştirme kararlılığı sayesinde terk edilmiş büyük yapılar konser salonlarına, galerilere, çok popüler gıda mekânlarına dönüştürülüyor.
Cuma
15.00 Moda güncellemesi
Şehre ayak basar basmaz fark edeceğiniz ilk detay Amsterdamlıların şıklığı. Yerel kaliteye ulaşmak için giyiminizi güncellemek gerekirse De Pijp’e uğrayın. Geçmişin işçi mahallesi şimdi havalı butiklerle dolu. Gathershop ile başlayın turunuza. İki yıl önce geniş bir binada açılan mağazada güzelim sanat eserleri, giysilerin yanı sıra dünyanın dört bir yanından elişi seramik, bitki, takılar sergileniyor. Sonra Hutspot’a uğrayıp bakır kupalara, kaşmir atkılara, evde amatörce cin yapma ekipmanlarına göz atın. İki katlı tasarım mağazası geniş yemek salonu, galerisi, fotoğraf stüdyosu ve kuaförüyle müşterilerini kucaklıyor.
17.30 Foto şipşak
Resimde ışık unsurunu kullanma konusunda mucizeler yaratan 17’nci yüzyıl Hollandalı ressamlarının dehası şimdilerde Fotografiemuseum ya da Foam (giriş 33 TL) gibi modern mekânlarda farklı bir boyuta taşınıyor. Kanal kıyısındaki şık bir evde hizmet veren fotoğraf müzesinin süreli sergileri büyüleyici zenginlikte. Çağdaş Çin fotoğrafçıları, Paul Bogaers’in kâğıt hamurundan tuhaf figürleri, tarihi olayları görüntüleyen fotoğrafçıların kareleri son dönemdeki sergilerden birkaçı.
20.00 Uzakdoğu lezzetleri
Hollanda ekonomisini 1600’lerde canlandıran Uzakdoğu’daki ticari faaliyetlerdi. Şimdilerde Amsterdam’ın en popüler restoranları ilham için Uzakdoğu’ya yöneldi. Geçen mayısta açılan Terpentijn, iş çıkışı farklı meslek gruplarından Amsterdamlının damaklarını şenlendirdiği mekânlardan. Mönüdeki Donut Duck gibi esprili yemekler aynı oranda leziz. Bir tabak fırınlanmış ördek göğsü, limonotuyla tatlandırılmış köri, araka bezelyeyle sunuluyor (26 TL). Diğer seçenek Ron Gastrobar Oriental. Yıldızlı şeflerden Ron Blaauw’nun geçen temmuzda açılan Asya esintili restoranında geceleri şık bir müşteri kitlesi kulüp atmosferi oluşturuyor. Siyah fasulye üstünde istiridye (26 TL), meze gibi küçük tabaklarda sunulan dim sum (iki çeşit 50 TL) restoranın spesiyaliteleri.
23.00 De Pijp içeceği
Merkezde, randevuevlerinin bulunduğu bölgede eğlencenin dibini bulan kalabalıklara karışmak yerine De Pijp semtine doğru yola çıkın. Geçen yıl açılan iki barda birkaç kadeh yuvarlayın. Şarap barı Glouglou, ceviz kaplı duvarları, art nouveau pencereleri, ahşap masalarıyla sempatik bir mekân. Keşif turunuzu Tapzuid’le sürdürün. Tabelası ışık saçan, karnaval atmosferli barın 25 musluğundan Two Chefs Brewing, Butcher’s Tears gibi yerel, butik biracıların ürünleri akıyor.
Cumartesi
09.00 Sabah keyfi
Dinçleşmek için Bocca Coffee’ye gidin, güzel bir fincan kahve için. Geçen ekimde ilk şubesini açan firma üçüncü dalga butik kahveciler arasında en iyisi. Baristalar harika espresso kahvelerin çekirdekleriyle ilgili bilgileri, fincanın kenarına iliştirdikleri notla müşterilere iletiyor. Ahşap bar, tavandan sarkan bitkiler, parke zemin, ahşap tezgâhlar Instagram karesine yaraşacak kadar güzel.
10.00 Yerli malı
Hollanda’da yetişen tek bitki lale değil. Bunu Noordermarkt’ta kurulan Boerenmarkt’a gittiğinizde göreceksiniz. Bu güzel meydanda, Hollandalı çiftçilerin, gıda üreticilerinin kurdukları tezgâhlar yerel ürünlerle dolup taşıyor: sebzeli tartlar, canlı kerevitler, masalları hatırlatan yaban mantarları, baharatlı, anasonlu dev peynir tekerlekleri... Köşe başındaki tezgâhta, sepetten çıkardığı istiridyeleri açıp ikram eden balıkçıya uğrayın, fırsatı kaçırmadan sabah enerjinizi depolayın (tanesi 6-9 TL).
11.30 Müthiş iç tasarımlar
IJ Kanalı’nın kuzeyindeki ışıltılı Noord semti bir zamanlar riskli bölgelerdendi. Bugün ücretsiz vapur servisiyle erişilir hale geldi, yaratıcı tasarımcıların gözdesi oldu. Kentin en güzel iki klasik tasarım mağazası burada. Neef Louis Design, iki dev hangara yayılmış. 1950’lerin koltuklarından, gelecek film çekiminizde kullanabileceğiniz dev sahne spotlarına ne ararsanız var. Bitişikteki Van Dijk en Ko aynı büyüklükte, biraz daha iyi düzenlenmiş bir mağaza. Her tür oda ışıklandırması, lamba şapkası, eski kızaklar rafları dolduruyor.
14.00 Meşhur gıdalar
Bugünlerde Avrupa başkentleri arasından sıyrılıp öne çıkmak için öncelikle dikkat çekici bir yeme-içme merkezine sahip olmak gerekiyor. 2014’te eski tramvay deposunda açılan Foodhallen’de önde gelen yerel lezzet mekânlarının birer tezgâhı bulunuyor. Öğle yemeğinde tatmanız gerekenlerin başında De BallenBar’ın trüflü içliköftesi geliyor. Yanında Oedipus Brewing’in biber ve kişnişle tatlandırılmış Thai Thai Tripel butik birası öneriliyor. Sonra damak şenlendiren banh mi sandviçi için Viet View’a gidin. Karamelize edilmiş kaburga eti, salatalık, havuç turşusu ve turpla lezzetlendirilmiş. Öğününüzü Cin&Tonic Bar’da Hollanda’nın Vording’s Gin’iyle yapılan İspanyol usulü elma dilimli, tarçın çubuklu bir kokteylle noktalayın. İki kişi ortalama 100 TL.
16.00 Duvar çalışmaları
Zengin Hollanda sanat geleneği tabii ki Mondrian ve Neoplastisizm akımıyla sınırlı değil. Bunu Prinsengracht boyunca sıralanan galerilerde görebilirsiniz. Kanala bakan eski bir garajdan dönüştürülmüş Bright Side Gallery, dönüşümlü sergilere yer veriyor. Şu anda yıldızı yeni parlayan Hollandalı sanatçı Wouter Nijland’ın hüzünlü resimleri sergileniyor. Kuzeye doğru biraz daha yürüdüğünüzde karşınıza çıkan GO Gallery, sokak sanatı konusunda uzmanlaşmış. Kışkırtıcı, esrik eserlerin yanı sıra London Police grubunun birkaç kat yüksekliğindeki duvar resmi de görülmeye değer.
19.30 Damıtılmış yemek
Merkez istasyonunun yakınında, rıhtımdaki asırlık damıtımevi, restorasyonla yeni bir işleve kavuşmuş. Yaratıcı mesleklerdeki profesyoneller için bir kulüp, diğerleri için giriş katında bir restoran bulunuyor. Geçen yıl açılan havadar bistro, Choux, zengin tabaklara dönüşen gizemli isimli mönülerle (110 TL’den başlıyor) dikkat çekiyor. Semizotlu, çıtır enginarlı, üstüne lor peyniri eritilmiş mor çinçile mantarı ana yemek olabilir. Sonra kısa bir yürüyüşle Porem’e ulaşın. Geçen yıl açılan sempatik barın altınrengi tabelası öyle küçük ki, görmek için dikkat etmeniz gerekiyor.
23.00 Ana sahne
Kapağına bakıp kitap hakkında fikir edinemezsiniz, fakat müzikholler farklı bir konu. En azından Occii’nin parlak renklerle süslenmiş ahşap dış cephesi ilk bakışta takdir uyandırıyor. Onafhankelijk Kültür Merkezi bu yapıda. Bir zamanlar gençlerin işgal edip yerleştiği yapı isyan ruhunu koruyor. Farklı bağımsız kültür girişimleri kendi programlarını düzenliyor. Her akşam birden fazla sahnede Doğu Avrupa halk şarkılarından, caz üçlülerine, post-punk’tan death metal’e farklı gruplar sahneye çıkıyor. Konser saatleri ve bilet fiyatları için web sayfasına bakın.
Pazar
10.00 Brunch manzarası
1920’lerden kalma, geçmişte sinema olarak kullanılan zarif bina, CT Coffee & Coconuts’a dönüştürüldükten sonra da dramatik atmosferini korumuş. Brunch saatinde üç katlı yapı çok şık çiftlerle doluyor. Pufuduk koltuklara kurulanlar, tavandan sarkan halatlara bağlanmış masalarda hindistancevizi suyu yudumlayıp, kahvaltı yapıyor. Akşamdan kalmaların ilacı Mısır usulü baharatlı ezme ve avokadoyla yapılan tost (25 TL) ya da fırınlanmış hindistancevizli, bademli karabuğday (20 TL).
12.30 Sanatın ustaları
Museumplien’a doğru yürüyün. Bölgedeki üç saygın sanat kurumunda kısa süre önce önemli değişiklikler oldu. 10 yıllık restorasyondan sonra 2013’te görkemli törenlerle açılan Rijksmuseum’da Hollandalı ressamların başyapıtlarını görün (giriş 55 TL). Hollandalı mimar Mels Crouwel’in küvet benzeri ek binası da görülmeye değer (50 TL). İki büyük yapı arasında kalan Van Gogh Müzesi (giriş 55 TL) sanatçının eserlerinden oluşan en geniş koleksiyona sahip.
Amsterdam'a nasıl gidilir?
Haziranın ilk haftasında İstanbul’dan Amsterdam’a
direkt uçuşlarda gidiş-dönüş biletler Atlas
Global’de 527, THY’de 563 TL’den başlıyor.