'2024 yılının en iyi seyahat rotaları' listesinde yer aldı: Karadeniz’de kışın keşfedilmesi gereken adresler | 8 ŞEHİR 10 ÖNERİ
CNN Travel, 2024 yılının en iyi seyahat rotalarını açıkladı. Keşfedilmeyi bekleyen adreslerin ve şehirlerin gölgesinde kalmış yerlerin ön plana çıkarıldığı listeye ülkemizden ‘Karadeniz kıyıları’ girmeyi başardı. Biz de bu haber üzerinde uzmanlarımıza ‘Kış aylarında Karadeniz’de keşfedilmesi gereken adresler nereler?’ diye sorduk. İşte 8 şehirden mutlaka görülmesi gereken 10 rota…
CNN Travel, her yıl görülmesi gereken yerleri seyahat yazarları ve okuyucularının oylarıyla belirliyor. Bu yıl hazırlanan listede dünyanın dört bir yanında keşfedilmeyi bekleyen adresler ve şehirlerin gölgesinde kalmış yerler ön plana çıkarıldı.
24 yere dikkat çekilen seçkide birinci Endonezya’nın Sumba adası olurken ikinci sırada ülkemizin Karadeniz kıyısı yer aldı.
Karadeniz’in güzel kıyılarına, yemyeşil manzaralarına, lezzetli çayına, tarihî kasaba ve köyleri ile plajlarına değinen CNN Travel, “Ziyaretçiler Safranbolu'da halen demirci çekiçlerinin seslerinin yankılandığı eski sokakları keşfedebilir, Amasra'da plaj keyfi yapabilir ve Sümela'da dünyanın en eski manastırlarından birinin kayalıklara tutunduğu yere tırmanabilir” ifadesini kullandı.
Karadeniz'in her mevsim bir kaçış noktası olduğuna vurgu yapılan listede, “Heyecan arayanlar akarsu raftingi yapabilir. Kışın yoğun kar yağışıyla birlikte bölgenin doğusu harika manzaralara bürünüyor” yorumu yapıldı.
Biz de bu güzel haber sonrası gezgin ve seyahat yazarları Didem Mutçalıoğlu, Nurgül Büyükkalay, Bahar Gündoğdu, Mehmet Altay ve Erdoğan Gümüş’e 'Kışın Karadeniz’de keşfedilmesi gereken adresler nereler?' diye sorduk. İşte 8 şehirden büyüleyici 10 öneri...
Doğal güzelliğin mesken tuttuğu topraklar: Yedigöller / BOLU
Büyük şehirlerin keşmekeşinden kaçmak isteyenler için tam bir doğa harikası olan Yedigöller, kış manzarasıyla ziyaretçilerini büyülüyor. Şırıl şırıl akan dereleri, buz gibi şifalı pınarları ve birbirinden alımlı gölleriyle burası, doğal güzelliğin mesken tuttuğu topraklar.
“Ulaşımı biraz meşakkatli olsa da kış ayları Yedigöller’in en huzurlu zamanları” diyen Mehmet Altay, “Karlarla kaplı göllerin etrafında ormanın içindeki bungalov evlerde birkaç gün keyif yapmak, içinizi ısıtacak bir çay ya da kahve eşliğinde beyaza bürünen nefis manzaraları seyretmek gerçekten paha biçilemez. Yedigöller’de kar ayakkabılarınızla uzun ve çok keyifli yürüyüşler yapabilir, şelalelerde oluşan sarkıtları ve evlerin çatılarında biriken karları gözlemleyebilir hatta şanslıysanız geyikleri görebilirsiniz” dedi.
Yedigöller
Altay, “Kış aylarında özellikle İstanbul yönünden Yedigöller’e ulaşımda yoğun kar yağışından dolayı problemler yaşandığı için yola çıkmadan önce Bolu Orman Müdürlüğü’nü arayarak, yollar hakkında güncel bilgileri almanızda fayda var” uyarısında da bulundu.
Yedigöller'de çay ya da kahve eşliğinde beyaza bürünen nefis manzaraları seyretmek harika...
Büyüleyici sokaklar: Amasra / BARTIN
Bartın’ın şirin ilçesi Amasra, Ankara ve İstanbul’da oturanlar için tam bir hafta sonu kaçamağı adresi… İstanbul’a 460, Ankara’ya da 308 kilometre uzaklıkta bulunuyor. Bu iki şehirden Amasra’ya pek çok hafta sonu turu bulunuyor.
Erdoğan Gümüş, “Amasra’ya adım attığınızda ilk olarak büyüleyici sokaklarında keşfe çıkmalısınız. Bizanslılar döneminde yapılan, Cenevizliler ve Osmanlılar döneminde değişiklik ve onarım gören Amasra Kalesi mutlaka görmeniz gereken tarihi yerlerden...” dedi.
Amasra
Amasra’nın yarımada olarak birleştiği iki adadan biri olan Boztepe’nin de mutlaka görülmesi gerektiğinin altını çizen Gümüş, “Boztepe, tarihi Kemere Köprüsü sayesinde Amasra’ya bağlanıyor. Tam bir seyir terası olması ile fotoğraf tutkunlarının da vazgeçemediği adreslerden biri olan adada Deniz Feneri ve Ağlayan Ağaç en fazla ilgi gören noktalar… Özellikle şunu not almanızı isterim: Gün batımı manzarasının en güzel izlenebileceği yerlerden biridir Boztepe…” ifadelerini kullandı.
Amasra, Ankara ve İstanbul’da oturanlar için tam bir hafta sonu kaçamağı...
Avrupa’nın en zengin alanlarından birisi: Küre Dağları Milli Parkı / KASTAMONU
Batı Karadeniz’de Kastamonu’nun Pınarbaşı ilçesine 10 kilometre uzaklıkta bulunan milli park, jeolojik yapısı ve yağışların etkisiyle ortaya çıkan güzellikleriyle Avrupa’nın en zengin alanlarından birisi olarak kabul ediliyor.
Küre Dağları Milli Parkı’na Kastamonu’nun Cide, Pınarbaşı, Azdavay ve Şenpazar ilçelerinden bir de Bartın’ın Kurucaşile, Arıt ve Ulus ilçelerinden ulaşılabiliyor.
Didem Mutçalıoğlu, “100 bin hektardan daha büyük bir alana yayılan milli parkın neredeyse her yeri orman ve nereye baksanız muhteşem manzaralara tanık oluyorsunuz. Böylesi bir ormanın birçok doğal hazinesi bulunuyor. Bunlardan en önemlisi ise kanyonlar…” dedi.
Küre Dağları Milli Parkı / Fotoğraf: DHA
Mutçalıoğlu, şöyle devam etti:
-- Çatak, Horma ve Valla kanyonları her yıl ziyaretçilerin ilgisini çekiyor. Çatak Kanyonu'nun cam terası, ormanlarla çevrili muhteşem kanyona bakan nefes kesici bir manzara sunuyor. Valla Kanyonu da hem kanyon manzarası hem de kanyona giden patika yolun güzelliğiyle nefes kesiyor.
-- Horma Kanyonu ise içinden geçen yürüme platformuyla harika bir doğa yürüyüşü fırsatı sunuyor. Bu yürüyüşün sonu da muhteşem bir görüntüye sahip Ilıca Şelalesi'ne çıkıyor. 10 metre yükseklikten ağaçların arasından dökülen şelale, Türkiye'nin en güzel şelalelerinden biri.
Ilıca Şelalesi
Keşfedecek çok şey var: SİNOP
Sinop, doğal ve kültürel mirasının yanı sıra eşsiz doğası ve aktiviteleriyle Karadeniz'in en güzel şehirleri arasında yer alıyor. Şehirde keşfedilecek birbirinden farklı pek çok rota bulunuyor. Peki nereleri gezmeli? Neler yapmalı? İşte Erdoğan Gümüş’ün önerileri:
-- Sinop denince ilk akla gelen yerlerden biri ünlü Sinop Cezaevi… 1999 yılında kapatılarak müze olarak hizmete açılmış. Denize hâkim konumu, 18 metreye kadar ulaşan sur duvarları ve yükselen burçların ihtişamıyla göz kamaştırıyor. Sadece mimarisiyle değil, Türk edebiyatına ölümsüz eserler kazandırmış Sabahattin Ali başta olmak üzere Refik Halit Karay, Mustafa Suphi, Burhan Felek, Zekeriya Sertel gibi şair, yazar ve siyasi isimlerin yattığı hapishane olarak da biliniyor.
Sinop
-- Görülmesi gereken bir diğer yer ise Sinop Kalesi… Denize nazır konumu, heybetli görüntüsü ve şehrin dört bir yanını kuşatan surlarıyla hayranlık uyandıran Sinop Kalesi’nin tam olarak ne zaman yapıldığı bilinmiyor. Kalenin duvarları 2050 metre uzunluğu, 25 metre yüksekliği, 3 metre genişliği ile adeta göz kamaştırıyor. İki ana giriş kapısı bulunan kale, 2013 yılında UNESCO tarafından Dünya Mirası Geçici Listesi’ne dâhil edildi.
-- Sinop Kalesi’nin yanı sıra şehir merkezinde gezip görülecek yerler arasında Çeçe Sultan ve Seyit Bila Türbeleri, Etnoğrafya ve Arkeoloji Müzeleri, Pervane Medresesi ve içinde yer alan El Sanatları Çarşısı'nı sayabiliriz. Sinop, sadece il merkezi olarak değil yakın çevresinde yer alan doğal güzellikleri ile de ön plana çıkıyor. Bunlardan biri de Akgöl Tabiat Parkı… Ayancık ilçesi sınırlarında yer alan tabiat parkı, kış aylarında çadırlı kamp yapmak isteyenler için çok uygun…
Akgöl Tabiat Parkı
Harika manzaralar: Ulugöl / ORDU
Gölköy’de Ulugöl Tabiat Parkı içinde yer alan Ulugöl, Çambaşı Yaylası’nda 1200 metre rakımda yer alıyor. Şehrin en büyük göllerinden olmasına rağmen aslında küçük bir yapıya sahip.
Gölün Ordu merkeze iki saat uzaklıkta olduğunu söyleyen Didem Mutçalıoğlu, “Bölgede yer alan kayın, kızılağaç ve gürgenlerden oluşan orman, göl manzarasıyla birleşince harika görüntüler ortaya çıkıyor. Tabiat parkı içinde gölü çepeçevre saran güzel bir yürüyüş parkuru da bulunuyor. Burada ailece güzel vakit geçireceğinizi garanti ederim” dedi.
Fotoğraf tutkunlarının gözdesi: Sümela Manastırı / TRABZON
Trabzon’un Maçka ilçesi sınırlarında bulunan manastır, kışın oluşan ulaşım zorluğuna rağmen en çok ziyaret edilen adreslerin başında geliyor. UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi’nde bulunan Sümela; mimarı tasarımı, konumu ve mevsime özgü görüntüleriyle büyüleyen bir yapı…
Sümela Manastırı
“Manastırın Bizans İmparatoru 1'inci Theodosius zamanında iki rahip tarafından kurulduğu düşünülüyor. Sonrasında İmparator Justinianus tarafından genişletilerek bugünkü görünümüne kavuştuğu söyleniyor” diyen Mehmet Altay, şöyle devam etti:
“Sümela Manastırı her daim özenle korunan bir yapı. Günümüzde ise önemli bir hac merkezi olarak Hristiyanlar tarafından ziyaret edilmeye devam ediyor. Fotoğrafçıların da merak ettiği adreslerden biri olan manastır, kış aylarında tamamen beyaza bürünen Altındere Vadisi’nde film sahnelerini aratmayacak bir görüntü yaşatıyor. Mutlaka bu özel yeri fotoğraflamak için yola çıkmalısınız.”
Sümela, fotoğrafçıların en çok ziyaret ettiği yerlerin başında geliyor
Kışın bir başka güzel: Ayder Yaylası / RİZE
Çamlıhemşin, etrafını saran yaylaları, şelaleleri, zengin bitki örtüsü, serin suları ve mis gibi havasıyla doğanın tadını bol bol çıkarabileceğiniz bir rota. Özellikle Ayder Yaylası kışın beyaz örtüyü üzerine çektiğinde harika görüntüler sunuyor.
Nurgül Büyükkalay, “Ayder Yaylası, Çamlıhemşin’in 19 kilometre güneydoğusunda 1.350 metre rakımda yer alıyor. Etrafı ladin ve kayın ormanlarıyla kaplı. Burası Fırtına Deresi’nin Karadeniz ile buluştuğu yer. Yaklaşık 400 metre aralıklarla akan şelalelerin sesi Ayder’e ayrı bir güzellik katıyor. Fırtına Deresi kenarında konumlanan dağ evleri ve bungalovlarda konaklayıp, gözünüzü karla kaplı manzaralara açacağınız ve şömine başında doğayı izleyeceğiniz muhteşem bir kış tatili geçirebilirsiniz” dedi.
Ayder Yaylası
Fotoğrafçılar için tam bir cennet: Pokut Yaylası / RİZE
Rize’ye bağlı Çamlıhemşin’in yaylalarından bir diğeri de Kaçkar Dağları Milli Parkı içerisinde yer alan Pokut Yaylası. Pokut, Fırtına ve Hala derelerinin oluşturduğu vadiler arasında konumlanıyor.
“Burası fotoğrafçılar için tam bir cennet” diyen Nurgül Büyükkalay, “Otantik ahşap evlerin süslediği sisli manzaraları ile Karadeniz’in en güzel fotoğraf noktalarından biri. Ulaşımı biraz zor ancak göreceğiniz manzara bu zorluğa katlanmanıza fazlasıyla değer. Yaylaya mutlaka altı yüksek bir araçla çıkmanız gerek. Yaylalarda hava durumu sık sık değiştiğinden sisten manzarayı göremeyebilirsiniz. Sislerin biraz açılmasıyla karşınıza çıkacak nefes kesici manzarayı kaçırmamak için Pokut’a birkaç gün ayrılmalı” dedi.
‘Yeryüzü cenneti’: Maral Şelalesi / ARTVİN
Artvin’in Borçka ilçesi sınırları içerisinde yer alan Camili Havzası'nın en önemli doğal güzelliklerinden Maral Şelalesi… UNESCO'nun ‘Biyosfer Rezerv Alanı’ ilan ettiği şelale, bölgedeki irili ufaklı derelerin birleşmesiyle oluşuyor.
“Maral Şelalesi çok yükseklerden dökülen debisi ile Türkiye’nin en özel şelalelerinden” diyen Bahar Gündoğdu, “Yöre sakinleri şelaleyi ‘yeryüzü cenneti’ olarak adlandırıyor. Maral’ın altına gidebilmek için de derme çatma ahşap merdivenlerden inmek gerekiyor. Biraz zorlu olduğunun altını çizeyim. Ama şelaleye yaklaştığınızda kuşların ve suyun sesi, toprağın kokusu bütün yorgunluğunuzu unutturuyor” dedi.
Maral Şelalesi / Fotoğraf: Bahar Gündoğdu
Masalsı bir yer: Arsiyan Yaylası / ARTVİN
Gürcistan sınırında bulunan Arsiyan Yaylası; yüzen adaları, irili ufaklı çok sayıda gölü ve bozulmamış doğasıyla dikkat çekiyor. ‘Sakin şehir’ unvanlı Şavşat'ın en önemli doğal güzellikleri arasında gösterilen yayla; trekking parkurları, gölleri ve geniş çayırlarıyla sessizlik arayanların adresi…
Bahar Gündoğdu, “Artvin’de belki de ulaşılması en zor yaylalardan biri. Yaylaya yerel bir rehberle çıkmak en doğrusu… Şehir içinde günübirlik turlar bulunuyor. Gürcistan sınırında yer alan Arsiyan, tek kelimeyle masalsı bir yer. Yaylada bulunun irili ufaklı 20 gölden biri olan ‘Yüzen Adalar Gölü’ üzerindeki adacıkların rüzgârda yer değiştirmesi, efsanelere konu olan Boğa Gölü ve Kız Gölü görülmeye değer” ifadelerini kullandı.
Fotoğraflar: iStock, Alamy