Sevgili dostum

SİZE bir soru.

Dosttan sevgili, sevgiliden dost olur mu?

Olmadı, doğru soramadım soruyu. Bu ‘‘Sevgiliyle aynı zamanda dost da olunabilir mi?’’ anlamında oldu. Esas sormak istediğim şu:

Eski dost yeni sevgili, eski sevgili yeni dost olur mu?

Siz aranızda tartışadurun ben fikrimi beyan edeyim.

Şu lafı çok duyuyorum: ‘‘Önce çok iyi dosttuk, sonra dostluğumuz aşka dönüştü.’’

Belki de olması gereken budur. Bu kadar yaygın olduğuna göre...

Ama benim başıma hiç gelmedi nedense. Bir kez bile bir dostuma áşık olmuşluğum yoktur.

‘‘İlk görüşte aşk’’a inananlardan olduğumdan mıdır, yoksa dostlarımı çok yakınım olarak gördüğüm için enseste gireceğini düşündüğümden midir...

Veya dostta aradığım özelliklerle sevgilide aradıklarım çakışmadığından mıdır...

Ya da dost zor bulunduğundan, sevgiliye dönüştürüp heba etmeyeyim diye düşündüğümden midir...

Hepsi midir?..

Yoksa hiçbiri değildir de denk düşmediğinden midir...

Nedendir, bilmiyorum.

Ama şu üçüncünün üzerinde durmak istiyorum biraz.

* * *

Dostta ne ararım ben?

Herkesin aradığı klasik şeyler...

Güvenilirlik.

Müştereklerin asgarinin epey üzerinde olması ki, buna kısaca kafaların uyuşması diyebiliriz.

Sonra, beni sevsin, anlasın, hoşgörsün falan.

Peki sevgilide ne ararım?

Hiçbir şey.

Daha doğrusu lafla ararım da fiilayatta o aradığım özelliklere denk düşen birine áşık olduğum görülmemiştir.

Yani kısacası, dostumu seçerim, sevgiliyse ‘‘pat’’ diye gönlüme düşüverir.

Boyu boyuma, huyu huyuma uygun mu, zekámız denk mi, dünya görüşümüz aynı mı, öyle uzun uzun bakmaya fırsatım olmaz.

Aşk böyle bir şeydir çünkü. Size söz hakkı vermez, karşınızdakini ölçüp tartmanız için zaman tanımaz.

Eğer tanıyorsa, zaten aradığınız sevgili değil, hayırlı bir kısmet demektir. Yani ‘‘Aşk da neymiş, ilişki ilişkidir’’ diyorsanız, hele bir de huzur, güven falan arıyorsanız, en yakın dostunuz sizin için biçilmiş kaftandır diyebiliriz.

Tekrar bana dönersek...

Aşkın içinde ‘‘merak’’ vardır. Karşıdakini tanıma isteği... Onun için ben iyi tanıdığıma değil, hiç tanımadığıma áşık olmuşumdur hep. Keşif bitince aşk da bitmiştir.

* * *

Gelelim ‘‘Eski sevgili yeni dost olur mu?’’ sorusuna.

Bunu da çok duyuyorum: ‘‘Ayrıldık, artık çok iyi dostuz.’’

Bakın bu ötekinden daha mantıklı. Ama bir şartla. İlişkiniz zamana yenik düşmüş olacak. Yani yıllar içerisinde tavsayarak bitmiş olacak. Bu durumda neden olmasın?

Gerçi yukarıdaki sözü söyleyenin kim olduğuna da bir bakmak lazım. Çoğu, ‘‘dost’’un manasını bilmediğinden... Misal küs olmamayı dost olmak zannedenler var.

Ama çok aklı başında eski sevgililer de tanıyorum. Hakikaten öyle iyi dost olmuşlar ki evlerini bile ayırmaya gerek duymadan birbirlerine yeni sevgililerini anlatarak gül gibi geçinip gidiyorlar.

Ama ilişki, aldatmalar, ihanetler, kazıklar, kavga dövüşlerle sürmüş ve bitmişse biraz zor. Zaten ne gerek var? Şart mıdır?

Neyse...

Bugün de çok önemli bir konuya parmak basmanın huzuru içerisindeyim.


MIŞ-MUŞ


Hükümet, yardıma muhtaç fakirleri sınavla saptayacakmış.

Gösterilen yiyecek içecek arasından ekmekle sudan başkasını tespit edemeyenler sınavı kazanacaklar. Kazananın çok olacağı tahmin edilen bu sınavda hükümet çakmış olacak. Lakin kimin umurunda.

*

Yumurtanın akı da sarısı da aklanmış.

Tabii bir dahaki araştırma neticesine kadar.

*

İki işadamının eşi uçakta kavga çıkarıp, ‘‘Siz bizim kim olduğumuzu biliyor musunuz?’’ demişler.

Bilmeyen varsa bile bu vesileyle kim ve ne olduğunuzu iyice öğrendi.
Yazarın Tüm Yazıları