Sevgi üstüne

İSLAM dini barışı esas almış, adı bile barış ve esenlik olan bir dindir. Bütün dinlerin özünde de barış vardır. Dinimize göre insan önce kendisiyle barışmalıdır.

Kendisiyle kavgalı olan bir insandan topluma fayda gelmeyeceği gerçeğinden hareketle fertlerin iç dünyalarından barışı tesis etmeleri, huzurlu bir toplumun oluşması için temel esas sayılmıştır.

Toplumların karşılaştığı sıkıntıların arka planında, öncelikle insanların kendileriyle kavgalı oldukları yatmaktadır. Ferdin kendisiyle, ailesiyle ve akrabalarıyla barışık olması toplumsal barış açısından önemlidir.

Toplumsal barışı sağlamak için, dinimiz ırkçılığı şiddetle reddetmiş, ancak ırkları da inkár etmemiştir. Çünkü insanın herhangi bir ırka tabi olarak dünyaya gelmiş olması, kendi elinde değildir. Bu tamamen irade dışı, bir kader işidir. Onun için üstün ırk nazariyesini İslam dini asırlar önce reddederek yaratılışta bütün insanların eşitliği prensibini getirmiştir. Hucurat Suresi’nde, ‘Biz sizi bir erkek ve dişiden yarattık. Sizi birbirinizle tanışmanız için şubelere, kabilelere, milletlere ayırdık. Şüphesiz Allah katında fert planında en üstün olan Allah’tan sakınandır’ buyurulmaktadır.

* * *

İnsanları, ırkları, renkleri, dilleri vb. farklılıklara göre değil, yaptıkları işlere göre değerlendiren İslam dinine göre, ‘İnanmak vicdan işidir ve vicdanlara da müdahale edilmez’. Kitap ehli, tarih boyunca Müslümanlardan gördüğü din ve ibadet hürriyetini kendi dindaşlarından görmemiştir. Cenab-ı Peygamberimiz, Mescid-i Saadet’te Hıristiyanların ibadetlerini yapmasına bile müsaade edecek kadar ehl-i kitaba müsamaha göstermiş, ashabı ile sohbet esnasında iken önlerinden geçen bir Yahudi cenazesi için ayağa kalkmış, bunu niçin yaptığını soran ashabına, ‘O bir can (insan) değil mi?’ diye cevap vermiştir.

Geçmişte insanlığın yolunu aydınlatan bilge kişiler ve büyük şahsiyetler, insan sevgisini, kardeşliği kendilerine düstur edinmişlerdir. Mevláná Celaleddin-i Rumi, Hacı Bektaş-ı Veli, Yunus Emre ve daha nice yüce şahsiyetler kardeşliği, sözlerinde, şiirlerinde gergef işler gibi işlemişlerdir. Kalplere rikkat ve ülfetin yerleşebilmesi için sevgiye lüzum olduğu gibi, barışın kökleşmesi ve yaygınlaşması için de yine sevgiye ihtiyaç vardır. Bu da öfkeyi, nefreti, kini yenmekle mümkündür. Sevgi, acıyı tatlıya, toprağı altına, hastalığı şifaya, zindanı saraya, belayı nimete, kahrı rahmete dönüştürür. Demiri yumuşatan, taşı eriten hep sevgidir.

* * *

Fizik áleminde yerçekimi kanunu ne ise, insanlık áleminde de sevgi öyledir. Büyük fikir adamı Alex Carel, bir Hıristiyan olarak Hz. İsa’dan örnek vererek diyor ki: ‘Yerçekimi kanununu keşfeden insana beşeriyet şükran duyuyor. Onu minnetle anıyor. Ama bir sevgi kanununu keşfeden Hz. İsa’ya o derece minnet duymuyor.’ Şüphesiz sevgi bütün dinlerde vardır. Álemlere rahmet olarak gönderilen Hz. Muhammed (S.A.S) bir sevgi ummanıdır. Sevgi, şefkat her şeyden önemlidir. Bugün de cemiyetimizin şiddetle sevgiye ihtiyacı vardır.

Káinata sevgiyle, ‘Yaratılanı severiz yaratandan ötürü’ diyen Yunus’un gözüyle baktığımız zaman çirkin bir şey göremeyiz. Böyle bir sevgi perspektifine sahip olan, insanı, çevreyi, hayvanı, kısaca varlıklar áleminde her şeyi sever.

Okurlarıma ve tüm insanlığa sevgi ve barışın hákim olduğu, dillerin sevgi konuştuğu, gönüllerin sevgiyle dolduğu, kalemlerin sevgi yazdığı bir dünya diliyorum.

Cenab-ı Hakk gönlümüzden sevgiyi, ülkemizden ve dünyadan barışı eksik etmesin.

Bu vesileyle vatandaşlarımızın ve tüm İslam áleminin Kurban Bayramı’nı kutluyor, sağlık ve esenlikler diliyorum.

SORALIM ÖĞRENELİM

Nuh Peygamber’in 950 sene yaşadığını nasıl izah edersiniz?

Mehmet AKAL/İSTANBUL

Ankebut Suresi’nde Nuh Peygamber’in, kavmi arasında 950 yıl yaşadığı geçmektedir. Kanaatimce bundan onun dininin ve şeriatının bu kadar müddetle payidar olduğu kastedilmektedir. Doğrusunu Allah bilir.

Kábe üzerine yemin edilir mi?

İbrahim TUĞRUL/ADANA

Yemin gerektiğinde sadece Allah’ın adına yapılır. Hz. Ömer’in oğlu Abdullah bir defa birinin Kábe üzerine yemin ettiğini işitmiş, ona ‘Peygamberimizden işittim ki Allah’tan başkası üzerine yemin etmek, O’na ortak koşmaktır’ demişti. (Nesei)

Peygamberimizin oğlu hangi eşinden doğdu ve ne kadar yaşadı?

Fatma ÇINAR/ANKARA

Peygamberimizin oğlu İbrahim, Mariye’den 630 Nisan’ında doğdu ve 631 Haziran veya Temmuz’unda da vefat etti.

Hanefi bir bayan, Şafii bir erkekle evlenebilir mi?

R.E./ANTALYA

Temelde Hanefi ve Şafii mezhepleri arasında bir fark yoktur. Dolayısıyla her iki mezhep mensupları birbirleriyle evlenebilirler.

Bir erkek çocuğum dünyaya gelirse, onu imam hatip okulunda okutacağım diye vaat ettim. Çocuğum oldu. Şartlar elvermediği için okutamadım. Yapmam gereken (oruç tutma gibi) bir şey var mı?

Hüseyin KANDİLCİ/ALMANYA

Kendinizi suçlamayınız. Elinizde olmayan sebeplerden dolayı dilediğiniz gerçekleşmemiş. Dolayısıyla yapmanız gereken herhangi bir şey yok.

Gayb álemi ne demektir?

Sevda YILDIZ/BURSA

Gayb; gözle görülemeyen; akıl, duyular vb. beşeri bilgi vasıtalarıyla bilinemeyen varlıklar ve oluşlardır. Allah, vahiy, kader, ruh, kıyametin zamanı, kabirde olacaktır. Yeniden dirilme, cennet ve cehennem gayb álemine dahildir.
Yazarın Tüm Yazıları