Sen benim suyumu bulandırıyorsun

DEMOKRATİK ülkelerde herhangi bir vergi incelemesinde, temel kural şu:

Vergi incelemesine alınan kişi ya da kurumu ikna etmek, neden incelendiğini ona anlatmak.

Bu kural vergi yönetimine de yansıyor. Vergi incelemesi yaptığın kişi ya da kurumu ikna edeceksin ki, senin yönetiminin adil olduğunu herkes anlasın. İkna edeceksin ki, sürekli incelemeye alınan kişi ya da kurum, neden ben seçiliyorum, diye sormasın. Bizde geçerli olmayan bir ilke.

Herkesi incelemek mümkün değil. İnceleme belli sayıda. Ama, bir kişi ya da kurumu sürekli inceleme altında tutmak, başkalarına hiç bakmamak, aslında demokrasinin zedelenmesinden başka bir şey değil.

Doğan Gurubu bugün böyle bir hedef. Tayyip Erdoğan’ın hedefi.

HAK VE GAREZ

Vergi yönetimi üç kavrama dayalı.

Vergi yükümlüsünün hakkı, vatandaş memnuniyeti ve garez. İncelediğin kişinin hakları vardır, incelerken o vatandaşı memnun edeceksin ve ona garez duymayacaksın.

Demokratik rejimlerin bu vergi kuralı AKP ile birlikte yerle bir. Tayyip Erdoğan’ın kural filan dinlediği yok.

Kendisini eleştiren Doğan Grubunu vergi cezalarıyla yola getirmeye çalışıyor.

TEKNİK AÇIK YOK

Kaldı ki, Doğan Grubu’na verilen rekor cezanın, teknik olarak elle tutulur yanı yok.

Teknik olarak, gurubun mali hatası yok. Ama, sen benim suyumu bulandırıyorsun, hırsı. Tehlikeli olan, bu hırsın devlet kadrolarına yansımış olması.

Demokratik rejimi tehdit eden alarm zilleri işte burada çalıyor. Emir ile denetlemek, emir ile açık yakalamaya çabalamak, emir ile insanları sindirmeye çalışmak. Asker şart değil. Demokrasiden adım adım uzaklaşmak böyle oluyor.

Günlerdir her gittiği yerde, "bu gazeteleri almayın" diye kampanya yürüten Erdoğan, bununla yetinmiyor, Doğan Grubuna mali baskı uyguluyor. Kitaplarda garez diye geçen uygulama, işte bu.

YABANCI GAZETECİLER

Dün İngiltere ve Almanya’dan gazeteciler arıyor, ne oluyor orada, diye. Rekor cezayı ve ayrıntıları anlattığımda, hepsi şok geçiriyor:

"Biz Erdoğan’ı başta yanlış tanıdık. Bir süredir çok farklı. Bu iyi bir gidiş değil, bu demokrasiden sapma."

Merakla, "başka hangi medya gurubuna vergi incelemesi var" diye soruyorlar. Ben "başka yok" deyince, tereddütsüz ekliyorlar:

"Çok belli, bu kasıtlı". Vergi kitaplarında geçen garez.

BİZ VE RUSYA

Rusya ile bizim aramızda bir fark var.

Rusya’da rejimin sevmediği gazeteciler otel odalarında, arabalarında ölü bulunuyor. Burada hedef doğrudan medya gurubu, yok etmek üzerine kurulu bir plan.

12 Eylül döneminde 82 Anayasası’nı hazırlayan komisyonun başkanı Prof. Dr. Orhan Aldıkaçtı ile sohbet ederken, hoca Evren’i kastederek, "artık her şeyi biliyor, Ticaret Hukukunu da, traktör montajını da, verem tedavisini de, her şeyi biliyor" diye dert yanıyor. Laf anlatmak artık mümkün değil.

Ben en çok artık her şeyi bilen iktidar sahiplerinden korkarım.

Günün birinde o koltuğun sahibinin değişeceğini düşünmek istemezler, o hırsla ne yapacaklarını kestirmek güçleşir.
Yazarın Tüm Yazıları