Şemdinli’den Ergenekon’a Madde 138

"Biz sizi Zafer Üskül olarak bilirdik, siz meğer Mehmet Üskül’müşsünüz."

Meclis İnsan Hakları Komisyonu Başkanı Prof. Zafer Üskül. Anlı, şanlı eski solcu. Hayat bu, şimdi AKP milletvekili.

Nüfus kağıdına göre, tam adı Mehmet Zafer Üskül. Ama, herkes onu Zafer Üskül olarak biliyor. Hele de, solcu döneminden.

AKP milletvekili olarak, anlı şanlı değişiyor, iktidar rotasında ilerliyor. Eskiden yapmayacağı ve söylemeyeceği şeyleri şimdi yapıyor ve söylüyor. Ya da tersi.

CHP İzmir milletvekili Ahmet Ersin aynı komisyonda üye. Önceki gün, çıkan tartışma sırasında Ahmet Ersin, Üskül’e dönüyor:

"Biz sizi Zafer Üskül olarak bilirdik, siz meğer Mehmet Üskül’müşsünüz".

Ersin
, aynı kişide değişen kimliği vurguluyor.

ÖNERİ VE RET

Espri bir yana, esprinin kaynağı insan hakları adına yazık bir mantığı sergiliyor.

Konu, iddianame ve sorgulama ve yargılama süreciyle bağlantılı Ergenekon.

Haftalar ve aylar geçiyor, bir bütün olarak yıllara yayılmaya doğru ilerleyen gözaltı, ifade, sorgulama, iddianame hazırlamayla ilgili itirazlar artıyor. İtirazlardan biri de, iki gün önce Meclis İnsan Hakları Komisyonu’nda.

CHP’li Ersin bir öneride bulunuyor:

"Ergenekon’da gözaltından yargılamaya kadar uzanan sürecin çok uzamış olması insan haklarına aykırıdır. Biz, komisyon olarak açıklama yapalım".

Komisyon Başkanı eski solcu, AKP milletvekili Zafer Üskül anında karşı çıkıyor:

"Olmaz, bu bizim komisyonun işi değil, açıklama yaparsak, yargıya müdahale etmiş oluruz. Bu Anayasa’nın 138 maddesine aykırı."

AİHM’YE BAŞVURU

Doğru değil. Anayasa’nın 138. maddesi yargılama aşamasını kapsıyor. Soruşturma aşamasını değil.

Zaten açıklama konusu da, yargılama süreci ile ilgili değil, soruşturma ve iddianame süresinin makul süreyi çoktan aşmış olmasıyla ilgili. 138. maddeyle uzak-yakın bağlantısı yok.

Hatta, bu sürenin uzaması üzerine, Ergenekon’da tutuklu bazı insanlar Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne başvuruyor. Uluslararası hukuk adamları anılan başvuruları destekliyor.

Yani, insan hakları açısından vurgulanması gereken bir durum var.

ÇİFTE STANDART

Kaldı ki, benzer bir başka olay var. Şemdinli var.

İki yıl önce Şemdinli olayları patladığında, Meclis İnsan Hakları Komisyonu üzerine gidiyor. O sırada soruşturma sürüyor. Ama, komisyon rapor hazırlıyor, açıklama yapıyor. Kimsenin aklına ne yargıya müdahale geliyor, ne de Anayasa madde 138. Özellikle, AKP’lilerin aklına hiç gelmiyor.

Çünkü, Şemdinli’de açıklama yapmak siyasi olarak, AKP’nin işine geliyor.

Çünkü Ergenekon’da açıklama yapmamak AKP’nin işine geliyor.

Süreç aynı. Aşama aynı. Ama, Şemdinli’de yargıya müdahale yok, Ergenekon’da var, gibi bir çifte standart. Tipik AKP usulü mantık.

Eh, Zafer Üskül Bey de modaya uygun davranıyor, Ahmet Ersin’in dediği gibi, Mehmet Üskül Bey oluyor.

Vatan sağ olsun.
Yazarın Tüm Yazıları