Sayın Erdoğan, Obama kararlı erkeklik sende kalsın

TOPLANTI Kuzey Irak’ta Erbil’de. Nisanda. Toplantının adı Ulusal Kürt Konferansı. Bu ana başlık.

Ana başlık altında iki ara başlık var.

1 - Türkiye’de Kürt Sorunu.

2 - PKK’nın silahtan arındırılması.

Adı Ulusal Konferans, ama ara başlıklara bakıldığında, Türkiye’deki sorunun tartışılacağı ortada. Toplantıya katılım çok geniş.

Suriye ve İran’daki Kürtler artı DTP artı PKK artı Barzani’nin artı Talabani’nin partileri. Ve artı Amerika. Zaten toplantıyı düzenleyen Amerika.

Sen yıllardır Kürt sorununu çözemezsen (çözmezsen), şöyle göz ucuyla baktığın ülkelerde yaşayan Kürtler dahil, pek çok kişi ve ülke, senin adına çözüm için ortaya çıkar. Sen de, ne oluyor, merakı içinde, izlemekle yetinirsin.

Obama Kürt Sorunu ile ciddi biçimde ilgileniyor. İlgisi, Bush gibi değil, kararlı. "Ben bu işi çözeceğim, bitireceğim" türünde.

İlginin çarpıcı iki görüntüsü var. İlki, işte bu konferans.

KARARLI SORULAR

İkincisi, daha cüretkar.

Mart başında Washington’dan bir ekip geliyor. State Department (Dışişleri) mensupları. Randevular, Hillary Clinton’ın Türkiye ziyaretinden on beş gün önce alınıyor. Ekip çeşitli Kürt guruplarıyla görüşüyor. Soruları:

Türkiye’de Kürt siyasi hareketi ne istiyor? Hareket neden bölünmüş?

Şiddetten yana olanların amacı ne?

PKK silahtan vazgeçer mi? Dağdan hangi koşullarda iner? Ama, bu arada PKK’nın silah gücü artar mı?

Kuzey Irak Kürtleri ile Türkiye’deki Kürtler arasında ilişkiler nasıl?

Sorunun kalıcı çözümü için neler yapmak gerekir?

Bu soruların tamamı, "ben bu işi çözeceğim" iradesini bas bas bağırıyor.

Ve bunlar olurken, sorunun asıl muhatabı Türkiye’deki siyasal iktidar seyirci pozisyonunda. Eminim, günün birinde, elbet onlara da haber verilecek.

PKK DURDU

Bu arada PKK teröre ara vermiş görünüyor.

Bunun nedeni, AKP’ye yakın bir gazetenin manşetiyle uzak-yakın ilgisi yok. O gazete, Geldi Şeş, Sustu Keleş, diye kafiyeli bir manşet atıyor. Kürtçe TV gelmiş silah susmuş, anlamında. İlgisi yok.

Bir kere, Kürtler TV 6’ya, Kürtçe yayın yapan kanala güvenmiyor, ona uzak duruyor. Asıl gerçek çok başka.

Her ne kadar son günlerde örneğin ROJ TV, PKK’ya yeni 45 militan daha katıldı diye haber veriyorsa da, dağdakilerin reisi Murat Karayılan yine ROJ TV’de açıklıyor:

"Şiddet artık bitsin, artık barışa dönelim."

ORTAK RUH HALİ

Onlar uzun süredir dağdan inmek istiyor. Teröre devam etseler bile, inmek istiyor.

Amerikan planı ile PKK isteği aynı noktada buluşuyor.

Amerika, onları dağdan indirmek istiyor, onlar da dağdan inmeye can atıyor.

Ama, nasıl? Mesele bu. Örneğin, af mı? Eğer af olacaksa, kapsamı, ayrıntıları ne olacak? Ve sadece dağdakileri mi kapsayacak yoksa, Diasporada yaşayan, yasaklı Kürtleri de mi? Çetrefil bir konu. Ama, uzlaşmak gerek.

Güneydoğuda PKK’yı destekleyen insanların ruh hali, dağdakilerden farklı değil. Seçim nedeniyle DPT mitinglerinde attıkları sloganlar genellikle barış ve silahların susması üzerine.

1999’da susan PKK, 2003’te yeniden ateş saçıyor. Amerikan desteğinde. Çünkü, Türkiye o tarihte, Amerika Irak’ı işgal ederken, kendi topraklarından geçmesine izin vermiyor. Bush da, "al sana o zaman" diyerek, PKK terörüne arka çıkıyor.

Şimdi, Amerika’nın Irak’tan dönüşü var. Bu kez, önce soruna çözüm getirmeye çalışıyor, istim arkadan gelecek, sonra Türkiye üzerinden çekilmek isteyecek.

Küçük hesaplarla uğraşmak yerine, Türkiye de nihayet kendi çözüm planını masaya koymak zorunda. Aksi halde, size dikte edecekler beyefendi, siz de tıpış tıpış uygulayacaksınız.

İyisi mi, erkeklik sizde kalsın.
Yazarın Tüm Yazıları