Paylaş
Hemen ilk iki soru geliyor:
Filistin ve Suriye.
Suriye konusunda Türkiye’nin normalleşme çağrılarını biliyoruz. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın son olarak verdiği “Esad’la görüşmeye hazırız” mesajı çok netti.
Bu mesaj üzerine Esad’ın ne cevap vereceği sorulduğu kadar;
Putin’in tavrı da çok merak ediliyordu.
Numan Bey şöyle diyor:
“Bölgesel ve küresel konuları görüştük.”
Belli ki Suriye konusu da gündeme gelmiş. Benim aldığım izlenim;
Rusya Devlet Başkanı Putin, Kazan’da yapılacak BRİCS zirvesinde Türkiye’nin üyelik başvurusuna olumlu bakıyor. Aynı şekilde Ankara ile Şam arasındaki normalleşme süreci için de pozitif bir duruşu var.
TÜRKİYE’NİN ARABULUCULUĞU
TBMM Başkanı Kurtulmuş, Moskova’da yaptığı her konuşmada şu cümlenin altını çiziyor:
“Dolmabahçe görüşmelerinde Rusya ve Ukrayna heyetleri ön parafları atmıştı. Anlaşma noktasına gelinmişti. Ancak bazı ülkeler anlaşmayı istemediler. Ukrayna çekildi.”
Numan Bey’in Rusya gezisi sırasında birkaç kez dile getirdiği bu sözler elbette Putin’e iletiliyor.
Zaten Kurtulmuş görüşme sırasında anlıyor ki;
Yaptığı konuşmalar Putin’e detaylı olarak aktarılmış.
Nitekim Kurtulmuş uçakta şöyle diyor:
“Sayın Putin, savaşın bitirilmesi konusunda Türkiye’nin arabuluculuğuna önem veriyor.”
‘FİLİSTİN İÇİN AYNI GÖRÜŞTEYİZ’
İkinci önemli konu elbette Gazze’de yaşanan insanlık dışı durum.
TBMM Başkanı Kurtulmuş’un sözlerinden anlıyorum ki;
Rusya Devlet Başkanı bu konuda Türkiye ile aynı görüşleri paylaşıyor.
Nitekim şöyle diyor:
“Filistin sorununda neredeyse birebir örtüşen çok verimli bir görüşme oldu. Önem verdiğimiz konuları çok açık ifade ettim, o da açık yüreklilikle düşüncelerini söyledi. Devlet Başkanı Sayın Putin’in Türkiye’ye büyük önem verdiğini bir kere daha teyit etmiş olduk.”
Yani bir an önce bu savaşın durdurulması. İsrail’in işgal ettiği topraklardan çıkması.
AMBARGO MESELESİ
- Bir başka önemli konu tek taraflı olarak Rusya’ya uygulanan ambargo.
TBMM Başkanı Kurtulmuş Moskova’daki görüşmelerden sonra bu konuda şunları söylüyor:
“Özellikle uygulanan tek taraflı ambargoları hiçbir zaman desteklemediğimizi, benimsemediğimizi; bunun aslında ambargoyu koyanların niyetlerine de hizmet etmediğini ve tamamıyla bir halkı cezalandırmak anlamına geldiğini bir kere daha teyit ettik.”
Kurtulmuş bu sözlerle Türkiye’nin Rusya’ya uygulanan yaptırımlara karşı olduğunun altını çiziyor.
Bunu Putin’e de açıkça söylüyor.
Uçakta yaptığımız sohbetten anlıyorum ki;
Önümüzdeki dönemde Türkiye ile Rusya arasında çok daha pozitif gelişmeler yaşanacak.
Bu noktada Suriye ile Türkiye arasındaki normalleşme adımlarının hız kazanacağını söyleyebilirim.
Putin’in desteğinin teyit edildiğini düşünüyorum.
Nitekim Putin, “Türkiye ile ilişkilerimiz her alanda iyi ve yolunda gidiyor” diyerek önümüzdeki pozitif gelişmelerin açık mesajını veriyor.
Numan Bey’in bu gezisi parlamenter diplomasi açısından başarılı ve önemli bir örnek olmuştur.
KÜLTÜR BAŞKENTİ
- St. Petersburg bir kültür merkezi.
Dünyanın en büyük müzesi Hermitage devasa yapısıyla müthiş bir sanat merkezi...
Bir günde gezerek bitiremezsiniz.
Biz de ancak 2 saatlik bir tur yapabiliyoruz.
Onlarca bale okulu, tiyatrolar, 10 bini aşkın kütüphane, her biri sanat eseri olan ve nehir boyunca devam eden, saraylar, konaklar, tarihi yapılar.
Sanki kurulduğu yıllarda St. Petersburg’un üzerine bir fanus kapatmışlar. Bugüne kadar öyle gelmiş.
İlk gece harika bir nehir gezisinde bunu bütün detaylarıyla görüyoruz.
DELİ PETRO DEĞİL BÜYÜK PETRO
St. Petersburg’u anlatan rehberimiz şöyle diyor:
“Siz Deli Petro diyorsunuz ama onun adı Büyük Petro’dur.”
Gerçekten de öyle.
Çılgın Petro. Bana göre Rusya’yı medeniyetle, sanatla tanıştırmış. St. Petersburg’u yaratmış.
Bütün bu eserlerin arkasında onun iradesi ve çılgınlığı var.
AMBARGO RUSYA’YI NASIL ETKİLEMİŞ
Üç gün süreyle Moskova ve St. Petersburg’da gezdik.
Sokaklarında, müzelerinde, alışveriş merkezlerinde dolaştık.
Moskova’ya inerken kafamdaki soru şuydu:
“Acaba Batı’nın yaptırımları Rusya’da sokakları nasıl etkiledi?”
Bu sorunun cevabını detaylarıyla pazar günü aktaracağım.
Paylaş