Sanat başkenti Budapeşte Yaşar Üniversitesi’ni alkışladı

Bu konserlerden biri Budapeşte’nin tarihi Hungarian Museum of Trade and Tourism binasında, ikincisi ise Mirror Hall’da yapıldı.
Nasıl gururlandım, nasıl mutlu oldum anlatamam.
Gerçekten de Budapeşte’de iki muhteşem gün geçirdim.
Yaşar Üniversitesi Oda Orkestrası, Avrupa’nın sanat başkentlerinden birinde konserler verdi.
Türk sanatçılarımızla gurur duydum.
Yaşar Üniversitemizle gurur duydum.
Atatürk’ün dünyanın her yerinde “son yüzyılın en büyük lideri” olarak algılanmasından gurur duydum.
Üniversite bu konserleri özellikle Atatürk’ün ölüm yıldönümüne denk getirdi. Yani, Atatürk haftasına...
Konser salonunu dolduranlar, hem Türk sanatçılarımızı dakikalarca alkışladı hem de Atatürk’ü saygıyla andı.
Ne mutlu bize...
Yaşar Üniversitesi büyük bir atak içinde...
Yeni kampus üniversiteye ayrı bir moral verdi.
Şimdi hem başarılar arka arkaya geliyor, hem de uluslararası projeler...
Erasmus ödülü Türkiye’de Yaşar’a gitti.
Boşuna değil, çünkü başta Rektör Prof. Dr. Murat Barkan olmak üzere herkes Erasmus gibi dünyanın çok önemsediği programlara ayrı bir mesaj veriyor.
Budapeşte çıkarması da bir başlangıç, öyle anlaşılıyor.
Rektör Barkan, Budapeşte’de olduğu günlerde yeni görüşmeler yaptı, özel toplantılara katıldı.
Barkan istiyor ki, sadece Yaşar değil, İzmir’in bütün üniversitelerinde daha fazla yabancı öğrenci okusun.
Türk öğrenciler de değişim programlarıyla farklı üniversitelere gitsin.
Diyaloglar oluşsun; Yaşar’dan mezun olanlar dünyanın farklı kurumlarıyla, öğrencileriyle ortak projeler geliştirsin.
Dünya artık böyle bir dünya...
Yaşar Üniversitesi’nde de hedefler, idealler hep küresel... Küreselleşmenin hep kötü yanlarını sorguluyoruz, oysa iyi yönleri de yok değil.
Yani bardağın bir tarafı da dolu...
Nereden baktığınıza bağlı...
Yaşar’da müzik bölümü daha çok yeni, ama kısa sürede önemli bir aşama kaydedilmiş.
Türkiye’nin ilk çocuk orkestrası üniversiteler arasında yine Yaşar’da kurulmuş.
Bizler Budapeşte’deyken minik öğrenciler bayramı bahane ederek, dersleri sordular.
Bizler de bu konuşmalara şahit olduk.
Yani bugün kadar gelecek de üniversite için çok ama çok önemli...
Budapeşte’deki konserlerin devamı gelecek, Rektör Prof. Murat Barkan ilgiyi görünce, sanatla ikili ilişkilerin daha kolay geliştirilebileceğini hissedince gelecek sene Selanik projesini ortaya attı.
Neden olmasın...
Selanik’te Yaşar Oda Orkestrası’ndan bir Atatürk özel konseri...
Sanatın başkentinde; Budapeşte’de sanatçılarımız büyük bir ilgiyle karşılandı ve dakikalarca ayakta alkışlanarak uğurlandı.

Konserler başlangıç oldu sırada Fazıl Say var

BUDAPEŞTE’deki iki konserin organizasyonunda Büyükelçimiz Kemal Gür’ün büyük katkıları olmuş.
Kemal Bey, Dış İşleri Bakanlığı’nın deneyimli, çok kıymetli büyükelçilerinden...
Ağustos ayında Budapeşte’ye gelmiş.
Kemal Gür, sosyal projeleriyle, sosyal sorumluluk çalışmalarıyla tanınıyor.
Türk sanatçıları Kemal Gür ve eşini çok iyi tanıyor.
Birçok bilim adamı ve sanatçıyla Gür Ailesi’nin yakın dostlukları var.
Bu çok önemli...
Çünkü, ülkeler arasındaki diyalogda sanatın ve sporun bambaşka katkıları oluyor.
4.5 yıl Pakistan’da kalmışlar.
Bu süre içerisinde 700’den fazla sanatçımız çeşitli etkinlikler ve konserler için Pakistan’a gitmiş.
Yaşar Üniversitesi Budapeşte’deki konserinde Fazıl Say’ın iki bestesini seslendirdi.
Bu parçalar bittikten sonra kopan alkıştan da anladım ki, Fazıl Say’ı artık bilmeyen yok.
Ve insanlar Say’ı izlemekten, dinlemekten büyük keyif alıyorlar.
Dünya çapında bir bestecimizin, bir piyanistimizin olması ne kadar gurur verici bir şey...
Kemal Gür’ün Fazıl Say’la da dostluğu var.
Fazıl Say, Kemal Bey’i kırmamış ve Pakistan’a gitmiş.
Yaşar Oda Orkestrası’nın bu muhteşem başlangıcından sonra şimdi de sıra Fazıl Say var.
Kemal Gür, çok yakında Budapeşte’yi ayağa kaldıracak bir etkinliğe ev sahipliği yapmak istiyor.
Sanat ve sporun dili her zaman başkadır.
Siyasetçilerin kırıp döktüğünü sanatçılar bazen bir piyano tuşuyla unutturuyor.
İyi ki, böyle...
İyi ki, bu gerçeğin farkında olan ve işini sanatla, sosyal projelerle zenginleştiren insanlarımız, diplomatlarımız var.
Kemal Gür, çok yakın zamanda Macaristan’ın diğer şehirlerine de bu etkinlikleri götürmek istiyor.
Gerçekten de Yaşar Oda Orkestrası’nın verdiği konserler hepimize moral verdi, göğsümüzü kabarttı.
Büyükelçimiz Kemal Gür, özel rezidansında eşiyle bizlere özel yemek de verdi.
O gece hem Türkiye’nin değerlerini konuştuk, hem de gelecekle ilgili hayaller kurduk. Ama hep sanatla, dostlukla ilgili hayaller...
Budapeşte’nin sokaklarında dolaştıkça sanatla yoğrulmuş bu kentin; 24 saat müziği yaşadığını fark ediyorsunuz.
Macaristan’ın başkentinde iki gün Türk sanatçılar konuşuldu.
Olağanüstü performanslarıyla hem alkışı hak ettiler, hem de övgüyü...
Ben de çok renkli, çok farklı; olağanüstü özellikleri olan sanatçılarla tanıştım.
Onları da yarın anlatacağım...