Sana bir şey olmasın!

Yüreğiniz darda, aklınız firarda mı bu aralar? Yaşarken ölmenize sebep olmuşsa sevdiğinizin yokluğu ya da ayrılığınız! Aşkınız, sevdanın topraklarında sevgi, saygı, anlayışa kök salmışsa, ve bu sevginiz ki tutkuyla sulanan gül gibi büyümüş varlığını ve kokusunu kalbinize - ruhunuza sızdırmışsa ve de o kişi gerçekten sevdiğinizse, bu halde bile ona bir şey olsun istemezsiniz. Neden peki?

Haberin Devamı

Çünkü o, içinizdeki büyük yangınların adı, gecenizdeki mavi ve gününüzdeki sarıdır. Â
 
Çünkü o, şehrinizdeki ve kalbinizdeki bütün sokakların adı, yüzünüzdeki çizgi, dününüzdeki ve bugününüzdeki anıdır!
 
Oysa o, başkasında avunacaktı, sizi üç – beş günde unutacaktı ya hani!
 
Ayrılığın onun kalbine indiğini, geceleri uykulardan sıçradığını, gözlerinin herkese sizi sorduğunu ve kendini suçladığını…
 
Oysa sizin yanınızda yazdı, sıcaktı, şimdi kışta hasrete sarıldığını…
 
Onu görenler acıyorsa bu haline, cesareti yoksa dönüp gelmeye, ağlamak yerine hıçkırıyorsa çekilip bir köşeye.
 
Bunları biliyor ve her şeye rağmen ‘Hadi kalk gel, bul bir bahane birazcık heves biraz cesaret. İlk günkü gibi duruyor hâlâ, kalbin ömürlük bende emanet’ diyorsanız…
 
‘Günahları gönder Bana küçük sevinçler ver. Hataları boşver, dert olur unutamazsan eğer’ diye ekliyorsanız…
 
Yanınızdayken gözünüzün ucuyla bakmaya bile kıyamazken ona dokunmaya, şu an kırık bir dökük halde onu unutmaya çalışıyorsanız…
 
Bilirsiniz kalandır terk eden aslında!
 
Ne anılar, ne acılar, ne kırgın sabahlar bırakmışsınızdır ardınızda.
 
Bilirsiniz ki gün doğdukça serde hayat var.
 
Ä°ncitmezsiniz incinseniz de.
 
Ne kaygılar, ne kavgalar yaşasınız da, unutmazsınız affetseniz de.
 
Çünkü onda yaranız var!
 
E, bu durumda;
 
Susmalı biraz!

Haberin Devamı

Siz susunca, o, anıların ardına saklanmayı düşünüyordur belki ama anılar şeffaftır, yine kendi görünür! Bir de arkasından siz ışık alırsanız, işte sizi o zaman olduğunuzdan büyük görür.

Ya da şarkıların içine saklanmayı koymuştu aklına oysa hiç aklına gelmemiştir söylenip söylenip de bıkılacağı… Bir şarkı, bir şiir olsa bile mısraların devrilip de yıkılacağı…

 
Ona göre aşk laftan ibaret, size göre hayatın anlamı.

O, bu yolda böyle devam etsin, aşk layık olanda kalmalı.
 
Ayrılık kolaydı ya ona göre.
 
Başkasında avunacaktı, sizi üç – beş günde unutacaktı ya!
 
Önce rüzgârlarla konuşsun sonra yağmurlarla ağlasın.
 
Kendine geldiğinde siz orda olmayacaksınız ne de olsa.
 
Sizin onu çok sevdiğinize o kadar emindi ki oysa.
 
Söyleyecek sözünüz olmuştur hep ama hiç böyle suskun kalmamışsınızdır.
 
Aşkın yarım kalışınadır ağlayışınız.
 
Yorgun, durgun, suskun…
 
Suskunluk sözünüzün sonu kederli, sevda yolunuzun sonu hüzünlü - buruk bir gülümseyiştir.
 
Varsın öyle olsun.
 
Çünkü onu sevdiğiniz gündü, miladınız!
 
Belki de bu nedendendir; boğar gibi, yeniden doğar gibi, zaman zaman ölür gibi, büklüm büklüm kalbinizi prangalayan ve ruhunuzu parçalayan ayrılığı yaşasanız da ‘Seni benden ne bu şehir ayırır ne de ecel. Yüreğimi en fazla dil yarası acıtır. Bu sevdaya hangi yaban eller gelir uzanır. Kendine iyi bak, sana bir şey olmasın!’ deyişiniz.
 
Boğaz’da bir Yonca açtı, hem de dört yapraklı!
 
‘Sana bir şey olmasın’ diyerek sahnede filiz veren…
 
Sevenlerinin gözleriyle buluştukça açmaya başlayan…
 
Şarklarına eşlik edenler ve onların sevgi seliyle büyüyen…
 
Güçlü sesi ve yorumuyla aşkı kalplere taçlayan…
 
Bir Yonca.
 
Dört yapraklı.
 
‘Emanet, Sana Bir Şey Olmasın, Hıçkırmalısın, Büklüm Büklüm, Çözemedin, Saklanma, Anlatma, Sende Yaram Var, İnadım İnat, Gel Beni Bul, Aldım Başımı Gidiyorum’ dersem aklınıza kim gelir?
 
Pop Müziğin dört yapraklı Yonca’sı.
 
Onca hit şarkısıyla birçok kişinin takip ettiği isim olan Yonca Lodi, 13 Ağustos akşamı Kuruçeşme Arena’da sevenleriyle buluştu.
 
1999 yılında başladığı popüler müzik kariyerine, ‘Emanet, Sana Bir Şey Olmasın, Hıçkırmalısın, Büklüm Büklüm, Çözemedin, Saklanma, Anlatma, Sende Yaram Var, İnadım İnat, Gel Beni Bul, Aldım Başımı Gidiyorum’ gibi unutulmaz şarkılarıyla başarı imzasını atan sanatçı, 2010 yılında ‘Milat’ım dediği albümüyle geniş kitlelere ulaştı. Albümde yer alan ‘Düştüysek Kalkarız’ ve kendi söz ve bestesi olan ‘Milat’ adlı eserlerle başarısını bir kez daha kanıtlamış oldu.
 
Duygusal, derin, iz bırakan şarkıları müzikseverlere ‘Emanet’ eden Yonca Lodi’ye bu kez sevenleri, ona; kalplerini, duygularını, anılarını ‘Emanet’ etti.
 
Nasıl mı?
 
Onun şarkılarına eşlik ederek.
 
Atilla Özdemiroğlu’nun kemanıyla ve Yavuz Bingöl’ün bir türküyle katılması, konseri izleyenler için hoş bir sürpriz oldu.

Haberin Devamı

Ona ve şarkılarına kendini kaptırarak eşlik edenlerin sevgi seline dönüp, Boğaz’da dört yapraklı Yonca açtırması kaçınılmazdı.
 
Çünkü güçlü sesi ve yorumuydu onun özsuyu.
Sağlamdı yani ruhunu kökten besleyen.
Bundandı insanlara hissettirebilmesi onca duyguyu.Â
Ondandı keyifli konser bitiminde birçok insanın Yonca Lodi’ye ‘Sana bir şey Olmasın’ demesi.
Aynı zamanda da herkesin kendi gönlündeki sevgilisine, sevdiğineydi bu temenni!
Sana bir şey olmasın!                                     

Yazarın Tüm Yazıları