Putin ve Sezer NATO'nun elçileri

ROMA'daki NATO Zirvesi'nden sonra Başbakan Berlusconi, İtalyan gazetecileriyle yaptığı basın toplantısında 'Putin ile Sezer'i büyükelçilerimiz olarak Orta Asya'ya gönderiyoruz' dedi.

Bu açıklama, yeni bir zihniyet coğrafyasına ilk yelken açışın habercisiydi.

Küreselleşme güvenliğinin örgütü haline dönüşmeye çalışan NATO, Hindistan ve Pakistan gerginliğinde Rusya ve Türkiye'yi seferber ediyordu.

Bu kararın perde arkasında Zirve sırasında düzenlenen çalışma yemeği var.

O yemekte ilk olarak söz alan NATO Genel Sekreteri Lord Robertson, gündemdeki en önemli güvenlik riskinden söz ederek konuşmasına başladı.

Hindistan-Pakistan arasında, nükleer çatışma olasılığını da barındıran gerginlik masaya yatırıldı.

İngiltere Başbakanı Tony Blair, Dışişleri Bakanı'nı bölgeye gönderdiğini anlattı.

Arkasından söz alan Putin, bugün başlayacak olan Asya'da İşbirliği ve Güven Artırıcı Önlemler Konferansı Doruk toplantısında iki ülke liderlerini bir araya getirmeye çalışacağını söyledi.

Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer bu noktada söz aldı ve 'O toplantıya ben de katılacağım. İki liderle de görüşeceğim. Terörizme karşı verdiği mücadelede Pakistan Devlet Başkanı Müşerref'i özendirici olmalı, Hindistan tarafına da itidal tavsiye etmeliyiz' dedi.

Bu konuşmalardan sonra, NATO üyesi ülkelerin liderleri Sezer ve Putin'den, bugün Kazakistan'ın başkenti Almatı'da başlayacak olan Asya Güvenlik Zirvesi'nde NATO'nun görüşünü aktarmalarını istediler.

* * *

ANCAK Sezer ve Putin'in işleri kolay olmayacağa benziyor.

Pakistan'ın Keşmir'de, El Kaide'ye bağlı militanları barındırdığını iddia eden Hindistan, teröristleri desteklemekten vazgeçmedikçe Pakistan ile diyaloga yanaşmayacağını söylüyor.

1947'de Britanya'dan bağımsızlıklarını elde ettikten sonra üç kez Keşmir yüzünden savaşan iki komşu ülke arasındaki gerginlik, 14 Mayıs'ta Keşmir'in Hindistan denetimindeki bölgede bulunan bir askeri kampa girişilen saldırı ile doruk noktaya ulaştı.

Nükleer silahlara sahip olan iki ülke arasındaki bu gerginliğin, bölgesel yıkıma yol açma riski çok yüksek.

Her ne kadar Pakistan Devlet Başkanı Müşerref, 'Hiç kimse nükleer silah kullanma sorumsuzluğunu gösteremez' diyorsa da, batı gelişmeleri kaygıyla izliyor.

* * *

HİNDİSTAN ve Pakistan sınırına bir milyon asker yığılırken, Amerika, İngiltere, Kanada, Avustralya, Yeni Zelanda, İrlanda, Güney Kore bu ülkelerde yaşayan vatandaşlarını geri çağırdılar. Onlara Japonya, Belçika ve Fransa da katıldı.

Önceki gün de Birleşmiş Milletler, buralarda görev yapan temsilcilerini boşaltma kararı aldı.

Gerginlik tırmanıyor.

İki ülke yetkilileri nükleer savaşı muhtemel görmediklerini söylüyorlar ama olayları yakından izleyen uzmanlar, durumun kontrolden çıkabileceğine dikkat çekiyorlar.

1962'de füze krizini unutmayalım. Koşulların kendilerini nükleer bir savaşın eşiğine o kadar büyük bir hızla taşıyabileceğine ABD de Sovyetler Birliği de hesap etmemişlerdi.

Şimdi de bir hesap hatasının, Asya'yı nükleer bir savaşla yüz yüze bırakma tehlikesi göz ardı edilebilir mi?

Asya'nın güvenliği, NATO'yu daha fazla ilgilendiriyor artık. Türkiye ve Rusya, Asya'ya 'partner' olarak çıkıyor.
Yazarın Tüm Yazıları