Pastaların arasında işi zor

Hayattan keyif almayı ve bu keyfi sağlığına, ilişkilerine, düşüncelerine yansıtmayı iyi beceriyor.

Senem Hanım’ın işi gerçekten zor! Sürekli pastaların arasında yaşamasına rağmen beslenmesine özen gösterebilmesi ile takdiri zaten hak ediyor! Meyve çeşitleri, yoğurt, peynir, zeytinyağlılara ağırlık veren Senem Betil’in tatlı tutkusunu anlayışla karşılasak da çok sık tatlı yemesinin kan şekeri dengesine iyi gelmeyeceğini hatırlatalım. Kan şekeri düşüklüğü olan hipoglisemi özellikle şeker yüklü yiyecekleri fazla miktarda ve hızla yedikten sonra daha kolay ortaya çıkıyor, daha ağır seyrediyor, daha çok rahatsız ediyor. Hipoglisemi sorunu yaşayanların öğün atlamamaya, ara öğünleri geçiştirmemeye, kan şekerini aniden yükselten basit karbonhidratlara (un, un+şeker, un+şeker+nişastalı besinler) yönelmemeye dikkat etmesi gerekiyor. Senem Betil makarna ve pizzanın da kepekli ve az yağlı olanlarını seçmeli, tatlı keyfini haftada birkaç günle sınırlamalı. Senem Hanım’ın beslenme notu: 7. Bu notu biraz da sürekli pastaların arasında olmasına rağmen beslenmesine gösterdiği özen için yüksek tutuyoruz.

KİLO YÖNETİMİ BAŞARILI

Senem Betil beslenmesine gösterdiği özeni kilosunu korumakta da gösteriyor. Son üç yılda geçirdiği hamilelikler bile onu kilo almaya yönlendirmemiş. Çoğu kadının kilo öyküsünde hamilelik sonrası kalan üç-beş kilo fazlalar önemli bir yer tutuyor. Bu küçük ama inatçı kilolar bir süre sonra tombul bir bedene giden yolun ilk harçları oluyor. Senem Hanım’ın kilo yönetimi notu da iyi: 8.

AKTİVİTE NOTU DÜŞÜK

Düzenli egzersiz alışkanlığının olmaması Senem Betil’in önemli eksiklerinden biri. Üç yıl öncesine kadar sürekli spor yapmasına rağmen hamilelik sonrasında (işinin de yoğun olması nedeniyle) bu güzel alışkanlığını bırakmış.

Düzenli egzersiz alışkanlığını günlük hayatın içine adapte etmek aslında o kadar da zor değil. Egzersiz yapmak için mutlaka bir spor salonuna gitmenize, çeşitli alet-edevatlar satın almanıza çoğu zaman gerek de yok! İhtiyacınız olan tek şey kendi vücudunuz ile ilişkinizi yeniden düzenlemek!

Senem Hanım’ın günde 30-40 dakikasını, ki bu süreyi küçük bölümlere de bölebilir, mutlaka egzersize ayırması gerekiyor. Egzersiz vücuda salgılattığı endorfinlerle mutluluğu artırıyor, kardiyovasküler zindelik sağlıyor ve artırdığı kas kitlesiyle kilo yönetimini kolaylaştırıyor.

Egzersizin hipoglisemiyi dengelemekte de önemli olduğunu hatırlatalım. Hipogliseminiz varsa çok açken egzersiz yapmamalısınız. Hipoglisemiklere egzersizden 20-30 dakika evvel 8-10 adet kuru üzüm veya bir-iki adet kuru kayısı yemelerini öneriyoruz. Senem Hanım’ın aktivite notu biraz düşük: 7. Ona her gün düzenli egzersiz yapmasını, çocuklarıyla yaptığı yürüyüşleri günde 30 dakikalık sürelere çıkarmasını ve sadece aerobik egzersizlerle yetinmeyip, kas güçlendirici direnç egzersizlerine de zaman ayırmasını tavsiye ediyoruz.

SOSYAL İLİŞKİLERİ KUVVETLİ

Senem Betil sosyal çevresi geniş, ilişkileri güçlü bir yaşam tarzı oluşturmuş. Pozitif düşünceyi, olan-bitene olumlu bakmayı alışkanlık haline getirmiş. Kendisiyle barışık, işini seviyor, uykusu düzenli, stresle mücadelesi ara sıra yaşadığı sabah yorgunlukları dışında iyi. Belki de bu nedenle detoks kürlerine ihtiyaç bile duymuyor. Senem Betil’in bu özellikleri beden-akıl dengesi notunu yükseltiyor: 9

DİYABETE DİKKAT ETMELİ

Senem Hanım’ın ailesinde şeker hastalığı var ve bu nedenle beslenme, aktivite gibi seçimlerine dikkat etmesi gerekiyor. Tatlı-unlu besinleri azaltması, bu tutkusunu frenlemesi, düzenli egzersiz alışkanlığı edinmesi bu nedenle çok önemli. Hipoglisemi sorunu yaşayan Senem Hanım’ın bu hastalığa karşı önlemlerini genç yaşta almasını ve düzenli açlık-tokluk kan şekeri baktırmasını öneriyoruz. Senem Betil’in genetik miras notu: 8. Bu notu biraz da ailesinde şeker dışında kalp, kolesterol, guatr, kanser gibi diğer genetik kökenli hastalıklar bulunmadığından yüksek tutuyoruz.

ALIŞKANLIKLARI SAĞLIKLI

Senem Hanım sigara kullanmıyor ve alkolü ayda 1-2 kez kırmızı şarapla sınırlıyor. Bu alışkanlıklarından dolayı alkışı hak ediyor ve notunu yükseltiyor: 9 Senem Betil’e sağlıklı, huzurlu, başarılı ve verimli bir hayat diliyorum.

KESİP SAKLAYIN

HİPOGLİSEMİDEN NASIL KORUNACAKSINIZ?

4 Tam tahıllı kabuklu besinleri, meyve ve sebzeleri tercih edin, beyaz un, pirinç ve patatesten uzak durun.

4 Kahve, çay, kolalı içecekler gibi yoğun kafein ihtiva eden içecekleri azaltın, sigara gibi zehirli nikotin içeren alışkanlıklarınızı kontrol edin.

4 Düzenli ve ılımlı bir egzersiz alışkanlığı edinin, her gün sekiz-dokuz bardak su tüketmeye özen gösterin.

4 Sık sık ve az az yiyin, yemekleriniz arasında iki-üç saatlik aç dönemleri sınırlayın.

4 Proteinden zengin bir beslenme planı yapıp karbonhidrat tüketiminizi (unlu besinler, tatlılar) azaltın.

4 Chromium picolinate, B6 vitamini, magnezyum desteklerinden yararlanın.

4 Salatalarınıza, yoğurt ve çorbalarınıza keten tohumu ekleyin, ceviz, badem, fındıktan daha çok faydalanın.

4 Şeker ve şekerli besinlerin tüketimini azaltın.

4 Stres düzeyinizi düşürebilir, stres yönetme yeteneğinizi geliştirebilirsiniz. Stresinizi azaltmak ve rahatlamak için tatlı atıştırmalar yapmayı bırakın.

BİR UYARI

FAZLA ŞEKERLİ BESİNLER CİLDİ YAŞLANDIRIYOR

Eğer güzel bir cilde sahip olmak istiyorsanız ilk adımınız daha az şeker tüketmek olmalıdır. Özellikle kan şekerinizde ani yükselmelere ve düşmelere neden olan yüksek glisemik yüke sahip besinlerden uzak durun. Bu besinler kana hızla karışan, pankreası aşırı ensülin üretmeye zorlayan ve kanda şeker dalgalanmaları yapan yaşlandırıcı ürünlerdir.

Yüksek glisemik yük kan şekerini ve ensülin seviyesini harekete geçirdiğinde "glikasyon" isimli kimyasal süreçler hızlanmaktadır. Glikasyon hücresel iltihaplanmayı ve kollajendeki yaşa bağlı zararları çoğaltır. Sonuç daha erken oluşan daha derin kırışıklıklardır. Glikasyon sadece serbest radikal hasarlarını tetiklemekle kalmaz proteinleri birbirine yapıştırarak sakızlaşmalara ve bozuşmalara da neden olur.

Bu nedenle şekerlerden ve nişastalardan uzak durmaya çalışmalısınız. Bunun için de öncelikle hazır besinlerden, tatlılardan, pasta, poğaça, börek, kurabiyelerden, un, yağ ve şekerden üretilmiş ve ne yazık ki hepsi de çok lezzetli olan yiyeceklerden uzak durmalısınız. Meyve seçimlerinizde muz, incir, karpuzu sınırlamalısınız. Beyaz unu mutfağınızdan uzak tutmalısınız. Diyetisyeninizle konuşmalı ve düşük glisemik endeksli bir beslenme planı yapmanın yollarını aramalısınız.

NASIL YAŞIYORSUNUZ?

Senem Betil (34)

Butik Pastacı

Boyum 170, kilom 55. İki küçük kızım var, büyük iki yaşında, küçük sekiz aylık. Üç yıl öncesine kadar hayatımda spor hep yer aldı. Doğruyu söylemek gerekirse hiçbir zaman "sporsuz yaşayamam" demedim. Spor yapmanın önemini bildim ve yaptıktan sonra kendimi çok daha iyi hissettim. Ancak hayatımın şu döneminde iş dışında kalan zamanımın çoğunu çocuklarıma ayırıyorum. Dolayısıyla spor pek öncelikli olmuyor. Kendi işimi yaptığım için gün içinde arkadaşlarımla beraber olabilme fırsatını yaratabiliyorum. Hobisini işi yapmış biri olarak, işimden çok keyif alıyorum.

Yemeklerim, öğünlerim çok düzenli. Öğün atlamaktan çok rahatsız oluyorum. Bunun bir sebebi kan şekerimin düşmesi ve kendimi çok kötü hissetmem, diğer bir nedeni de yemek yemekten çok keyif almam. İşimden dolayı sürekli pastaların arasındayım ama birçok insanın tahmin edeceğinin aksine her gün pasta yemiyorum. Açıkçası her gün tatlı yiyorum ama kilo almamak için diğer yediklerime dikkat ediyorum. Makarna ve pizzayı severek yiyorum. Tüm meyve çeşitlerini, yoğurdu, zeytinyağlı çeşitlerini de çok seviyorum. Peynirsiz bir hayat benim için çok zor olurdu. Yapı olarak hareketli olmamın da avantajı olduğuna inanıyorum. Sigara içmiyorum. Ayda sadece 1-2 kadeh kırmızı şarap içiyorum. Çok kısa aralıkla iki doğum yaptığım için ek olarak kalsiyum alıyorum.

Hem anne hem baba tarafımda şeker hastalığı var. Bunun dışında aile bireyleri ileri yaşlarda sağlıklı bir yaşam sürdü. Benim de bu yaşa kadar herhangi bir sağlık sorunum çıkmadı.

Senem Betil’in not ortalaması: 8