Paşabahçe Ar-Ge’ye yatırım yaptı, kazandı

YURTDIŞINDAKİ takıntılarımdan biri girdiğim dükkanlardaki cam eşyaların ‘Paşabahçe’ olup olmadığını kontrol etmek.

Yıllar önce, Sydney’de ‘Paşabahçe’ markasına rastladıktan sonra gelişen bir alışkanlık.

Cam eşyaları elime aldığımda yanılmıyorum.

Çoğunlukla ‘Paşabahçe’ çıkıyorlar.

Önceki gece, ‘Paşabahçe’nin ‘Tarih/Kültür/Cam koleksiyonlarının yeni ürünlerinin sergilendiği Sultanahmet’teki ‘Türk İslam Eserleri’ Müzesi’ndeyiz.

Şişecam’ın Cam Ev Eşyası Grup Başkanı Gülsüm Azeri yeni koleksiyonları anlatıyor.

‘Şehr-i İstanbul’ koleksiyonundaki vazolarda Ayasofya mozaikleri var.

‘Osmanlı’ koleksiyonu daha çok altın yaldızlı.

‘Mineli Camlar’ koleksiyonunda favorim güneş yüzlü minik bir parfüm şişesi.

Siyah cam, altın yaldızlı besmele motifli ‘Keşkül-ü Fukara’ yoksul çanağı anlamında.

Eskiden dervişlerin boynuna asılırmış,

‘Camda Sanatlı Yazı’ koleksiyonundan.

Gülsüm Azeri, standları gezerken ürünlerin ihracata yönelik olmadığını daha ziyade kültürel değerlere sahip çıkmayı amaçladıklarını anlatıyor.

Yani bunlar ‘Paşabahçe’nin prestij üretimi.

Beş değişik koleksiyondaki ürünlerin sayısı zaten bin ila 2 bin arasında sınırlı.

Peki cam ev eşyasında durum ne?

Gülsüm Azeri, Paşabahçe’nin dünyada üçüncü, Avrupa’da ise ikinci olduğunu söylüyor.

Kendisi ‘Avrupa Cam Ev Eşyası Komisyonu’ Başkanı.

Avrupa’nın birincisi Fransa.

Ancak maliyetlerde zorlandığı için üretimini Fransa’dan doğuya Körfez ülkelerine, Çin’e doğru kayırmaya başlamış.

Şişecam Genel Sekreteri Rüştü Bozkurt’a göre, önümüzdeki yıl cam ev eşyasında rekabet kızışacak.

Fransa’nın maliyette zorlanması kuşkusuz bize yarayacak.

Doğru ürün geliştiren, maliyeti doğru dengeleyen ve en önemlisi teknolojiyi iyi kullanan kazanacak.

‘Paşabahçe’ teknolojiye yatırıma 1970’lerde başlamış.

‘Düzcam’ Grup Başkanı Alev Yaraman ‘1970’lerde Ar-Ge henüz gündemde değilken Paşabahçe Ar-Ge çalışmalarına başlamıştı’ diyor.

Bugün cironun yüzde biri Ar-Ge’ye gidiyor.

Alev Yaraman da ‘Uluslararası Cam Komisyonu’nun Başkanı.

İki önemli komisyonun başına geçmeyi başarmış iki kadın grup başkanıyla ‘Paşabahçe’nin önce Avrupa’da, sonra dünyada bir numaraya yükselmesi işten bile değil.

Vestel’e kredi çıktığı gün fabrika yandı

BARCELONA’daki ‘Avrupa-Akdeniz’ Zirvesi’nde ‘Avrupa Yatırım Bankası’nın neler yaptığını öğrenip sizlere aktardım.

Dün İstanbul’da DEİK’in (Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu) düzenlediği toplantıda bu kez ‘Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası’ (EBRD) ile tanıştım.

Birincisi yani ‘Avrupa Yatırım Bankası’ Avrupa Komisyonu’nun bankası.

İkincisi değil.

‘Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası’nın fikir babası Jacques Attali.

Fransa’nın önde gelen aydınlarından, bir dönem Mitterrand’ın danışmanlığını üstlenmiş olan Attali bankanın ilk başkanı.

EBRD Sovyet sistemi çöktükten sonra eski Varşova Paktı ülkelerinin ekonomik gelişmesine katkı için 60 ülke tarafından kurulmuş.

Merkezi Londra’da.

14 yıllık sürede 27 eski Varşova Paktı ülkesinde 27 milyar Euro’luk projelere destek sağlamış.

Bu ülkelerin serbest ekonomiye geçiş süreçlerini yıllık raporlarla değerlendiriliyor.

DEİK’in toplantısında bankanın son raporun sunumunu baş ekonomisti Peter Sanfey’den dinledik.

Sanfey’in sunumundan önce EBRD’nin Türkiye temsilcisi Şevki Acuner ayaküstü sohbette ilginç şeyler anlattı.

Rusya’da ve diğer eski Sovyet cumhuriyetlerinde yatırım yapan Türk şirketlerin çoğu EBRD’den kredi alıyor.

Bu şirketlerden bazıları Efes, Vestel, Migros, Çalık Holding, Şişecam.

Geçenlerde Vestel’in Rusya’daki fabrikasının yandığı gün bu şirketle yeni kredi anlaşması varmış. Bir-iki gün beklemeyle imzalanmış.

Şevki Acuner’in anlattığına göre banka sadece kredi vermiyor aynı zamanda sermaye de koyuyor.

Teknik yardım sağlıyor.

Türk şirketleri açısından önemi şu:

EBRD sadece yukarıda saydığım büyük şirketleri değil, özellikle Ermenistan, Kırgızistan, Tacikistan, Moldova gibi daha yoksul ekonomilerde KOBİ’leri, küçük girişimcileri de destekliyor.
Yazarın Tüm Yazıları