Pakize Suda: Yaşam listesi


Pakize SUDA
Haberin Devamı

YAŞAM nedir?

‘‘Doğumla ölüm arasında geçen süre’’ demeyin bana.

Felsefi anlamda soruyorum.

‘‘Filozof Eray'ların’’ bu konuda söyleyecek çok şeyleri olduğuna eminim. Uzun ve derin. Orada burada okuyoruz nitekim.

E, ben de biraz ıkınıp sıkınsam onlarınkine benzer laflar ederim. Ederim de... ‘‘Eylemlerinizi görelim’’ derler adama.

Bu düşünceden hareketle, ‘‘Benim için yaşam nelerden ibarettir?’’ diye düşündüm; aşağıdaki mana yoksunu liste çıktı ortaya. Gerçi benimki de bir hayli uzun oldu ama, yüce değerler içerdiği söylenemez pek.

Şimdi siz de elinize bir káğıt kalem alın ve kendi yaşam listenizi oluşturun. Bakalım kimsiniz? Ama hile yapmayın! Misal, ‘‘İnsanlığa hizmeti yaşam biçimi haline getirmek’’, ‘‘Herkesi sevmek’’ falan gibi.

* * *

İşte benim listem.

İlki hariç önem sırasına göre oluşturulmamıştır.

Annem ve benim dışımdaki iki kızı.

Uyku; mümkün olduğu kadar uzun.

Hayvanlar; sürüngenler dahil.

Yemek yemek; her yarım saatte bir olabilir.

Sigara; keşke aynı anda beş tanesini birden çekebilsem içime.

İzmir; sık sık gitmesem de uzun uzun kalmasam da...

Kavga; herkesle her an edebilirim. Çoğu zaman başlama vuruşu gerekmez.

Pazar yerleri, ‘‘Hadi gel Avustralya'ya pazara gidelim’’ deseler giderim.

Alışveriş; veriş kısmı olmasa alış daha zevkli olacak.

Bel çantası; gece elbisesinin üstüne bile takarım.

Spor ayakkabı; gece elbisesinin altına bile giyerim.

Su; musluğun kapalı olduğu dakikalar sayılıdır.

Sakarlık; kırılacaklar sınıfına girip de kırılmaktan kurtulan tek bir şey yok evde.

Seyahat; gide gele, gide gele bir hal olsam, ah bir olsam!

Yemek yapmak; gece uykudan uyanıp dolma doldurabilirim.

Tembellik; bayılıyorum.

Mail okumak; mecburiyetten.

Kocaman yüzükler; keşke ayak parmaklarıma takabilsem.

Evham, haftaya anjin olma ihtimalim var, tedbir olarak antibiyotiğe başlasam mı?

Kitap; kurdu sayılabilirim.

Deniz; onun olmadığı şehirde yaşayamam.

Üşenmek; çoğu zaman, çoğu şeye.

Çay; maksat mideme sıcak bir şey insin.

Paranoya; Türkiye'de biraz da şart gibi.

Akmerkez; ışıltıyı seviyorum.

Alınganlık; beni mi kastettiniz?

TV; orada devamlı kıpırdayan bir şeyler varken nasıl bakmam?

Baş ağrısı; ağrımadığı gün paniğe kapılırım.

Vermidon; başucumda, çantamda, her yerde.

Sinirlenmek; sanki dünyada bulunma sebebim bu.

Boğaz; o da İstanbul'da bulunma sebebim.

Boyanmak; yüzümün elbisesi. Sokağa çıplak çıkılır mı?

Simit; ya yarın bulamazsam diye stok ettiğim oluyor.

Gazete; küçük ilanlarına kadar okurum.

Yazmak; birilerini çıldırtmak pahasına...

Dağınıklık; pisliğe hayır, dağınıklığa evet!

Aşk; gelir ve gider.

Bodrum Yarımadası; bütün koylarında kalınmalı, bütün burunlarında bulunulmalıdır. Yoksa adama salak derler.

MIŞ-MUŞ

FP kapatılmış.

Tabelacılar yaşadı

Ecevit, ‘‘Şimdi seçim değil, çalışma zamanı’’ demiş.

Çalışma zamanı olduğundan Meclis üç ay tatile giriyor.

Eğitimli kadın doğum kontrolüne ilgisizmiş.

Kontrole gerek yok; zira zaten sevişmiyorlarmış, Sertab söyledi.

14 aylık kızıyla Laila'ya giden Hakan Şükür, ‘‘18 yaşından küçüklerin alınmadığını bilmiyordum’’ demiş.

Hakan'ı duyan da kızını 17.5 yaşında zannedecek.

Cem Boyner, Derviş için ‘‘İğne deliğinden halat geçiriyor’’ demiş.

Öyle bir benzetme yapmış ki, umutlanmak yerine tası tarağı toplayıp gitmek daha mantıklı görünüyor.

Yazarın Tüm Yazıları