Paçası kısa bir defile yazısı

New York’ta, Exit diye bir galerideyiz. Hayır, sergi filan gezilmeyecek.

Banana Rebuplic’in sonbahar-kış sezonu defilesi sebebiyle buradayız. Her yer bembeyaz, sade. Podyum kurulmamış. Mankenlerin çıkacağı yerde dev bir fotoğraf var, bol ağaçlı bir parkın sonbahar hali. Oturacağımız yerlerde ise POP şampanyasının küçük şişeleri. Şişeyi açıp yudumlamaya başlarken defile başlıyor.

Kadın ve erkek mankenler karışık bir şekilde Banana’nın yeni sezon kıyafetlerini tanıtıyorlar.

Bir kez daha anlıyoruz ki, bizimkiler manken filan değil, manken irisi. Bu kızlar ve adamlarda gram yağ yok çünkü.

Tam o esnada içtiğim şampanyayı usulca bırakıyorum. Gram yağsızlık adına...

Kıyafetler birer birer sergilenirken dikkatimi çekiyor. Erkek pantolonlarının hepsinin paçası bilekte bitiyor!

İstisnasız hemen hepsi öyle. Bilekte biten pantolon paçası geri mi döndü yani?

Öyleymiş, en azından önümüzdeki kış Banana giyecek erkekler için durum böyle. Ayrıca pantolonlar dar kesim.

Yani bu pantolonların içine girmek için hayli fit olmak, e bir de ortalama boyun biraz üstünde olmak gerekiyor.

Bu arada defileyi izlemek için Suudi Arabistan’dan, Kuveyt’ten, hatta ta Güney Kore’den gelmiş basın şahsiyetleri var.

Meğer Banana Rebuplic buralarda üçer beşer mağaza açmış.

Yakında bizde de, yani İstanbul’dan sonra Ankara ve İzmir’de yeni mağazalar açılacakmış.

Buna rağmen BR, Avrupa’da aynı oranda güçlü değil. Orada mağazası yok.

Paçası bilekte biten bu sıkı pantolonlarla Stockholm ve Paris’in şık/bohem oğlanlarını mı hedefliyor yoksa BR?

Bana öyle geldi... Defile bittiğinde pantolonun paçasını bileğime kadar kıvırmış prova yapıyordum.

Ama ı-ıh olmamıştı. Bu berbat duyguyu geçirecek yegane şeyi tekrar bıraktığım yerden aldım: Bir adet POP şampanya.

Kylie hayranından ’neden böyle oldu’ya yanıt

Kylie Minogue’un hayranları tıpkı Kylie gibi anlayışlı ve pozitif. Nereden çıkarıyorum bunu?

Kylie Minogue konseri için yazdığım "Ne bu canım, Emel Sayın gibi bir Kylie" şeklinde özetlenebilecek izlenim yazısından sonra gelen maillerden.

İşte onlardan bir tanesi. Ne demek istediğimi daha iyi anlayacaksınız.

"Kylie konseri notlarınızı gördüğümde çok sevindim. 10 sene bu konseri bekledim. Geldi geçti, fakat üstünde hiç durulmadı.

’Hastaydı, organik besin istedi, ama sonunda kebaba hayır diyemedi’ adlı binbir türlü başlıktan sonra konseri anlatan yegane kişiyle birkaç bilgi paylaşmak istedim: Bizim konser için ’yarım X turnesi’ diyebiliriz.

Arkadaşımın dvd’ye çektiği Paris konserini izledim. Orada konser sekiz gösteriden oluşuyordu,

Bizimki beş gösteri+bis. ’Gülşen+Petek Dinçöz kırması’ kıyafet ise aslında ’exelectro static’ kostümü.

Konser açılışında elektrik almış gibi çıkıyor Kylie. Kostüm de o açılışla beraber daha anlamlı oluyor bizimkine göre.

Gösterilerin daha az olmasının yanında yukarıda belirttiğim gibi sahne dekoru eksiklikleri ve panelin yetersizliği (hareket edememesi) her şeyi daha monoton kıldı...

Hálá Türk seyircisinin yabancı popüler müziğe ve konser kültürüne aşina olmadığını düşünüyorum.

Konser başlarken Paris’te herkes zıplamaya, dans etmeye başlıyor ve öyle devam ediyor. Bizde millet basın toplantısı gibi cep telefonunun kameralarını zoom’lamaya çalışıyor. Evet, Kylie hastalığı dolayısı ile Madonna gibi sağdan sola zıplayamıyor, fakat konser enerjisinin de biraz karşılıklı olduğunu düşünüyorum. Yani önümdeki 10 kişi, bootleg DVD yaptı konseri izleyeceğine."

(Doğuhan D.)

Bol tüylü bir parti

Perşembe gecesi Cahide Sayfiye’nin ilk gecesiydi. Aynı zamanda da Absolut’un yenisi Mango’nun lansman partisi.

Cahide’de yapılan değişiklikleri yazmıştım, peki o gece partide neler oldu? Kısaca şunlar...

n Birkaç hafta önce yazmıştım. Ümit Karan bar açıyor diye. Partide Ümit’i görünce sordum tabii, "Ne alemde mekan?" diye. Ümit, ortağı olduğu Frame adlı barı 6 Haziran’da açacaklarını söyledi. "İçki ruhsatınız var mı?" diye sordum. Çünkü Maçka Demokrasi Parkı içindeki mekanlara bildiğim kadarıyla ruhsat verilmiyor. Ümit aldıklarını söyledi, hem de turizm ruhsatı.

n Geceyarısı "Absolut Mango kızı" olarak sahnede arz-ı endam eden Ece Sükan, bir süre sonra dansçı çocuklarla yastık savaşına tutuştu, koreograf icabı. Bir süre sonra o yastıklar patladı tabii, tüyler havada uçuştu. Saçı jöleli afili gençler, "yandım abi" diyerek tuvalete üşüştü. Saçlarındaki tüyleri temizlemek için...

n Zeynep Tunuslu gece boyu dağıtılan "Married/Looking/ Single" rozetlerinden hem "looking"i hem de "single"ı taktı. İkisi beraber daha cool diye.
Yazarın Tüm Yazıları