Okumak için uzman olmaya gerek yok

Osmanlı’ya dair yayımlanan kitaplar, bir imparatorluğun her yönünü bize öğretme amacıyla yazılır.

Hiç kuşkusuz bilimsel anlayış yan tutmadan bunu yazmaktır.
Bir imparatorluğun kuruluşundan yükselişine, gerilemesinden çöküşüne kadar serüvenini öğrenirken, iktisat da diğer konular kadar ön plandadır.
Osmanlı Ticaret ve Sanayi Albümü, bu açıdan, uzmanlar dışındaki okurların da ilgisini çekecek bir toplam.
İTO Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Murat Yalçıntaş, Takdim’de, özet bilgiyle, kitabın önemini ortaya koyuyor:
“Uzun uzun düşünseniz de Osmanlı’yla ilgili aklınıza getiremeyeceğiniz konular, bu eserde toplandı. 600 yıl gibi uzun bir süre yaşayan Osmanlı’yı tek bir sözcükle “muhteşem” ya da “çağdışı” olarak nitelemenin yanlışlığına düşmeden, imparatorluğun özellikle sanayi ve ticaret alanlarında ne kadar az bildiğimiz yönleri olduğunu görüyoruz bu albüm-kitapta. (...)
Bu kitapta, Osmanlı İmparatorluğu’nun 19. yüzyılın sonlarından tarih sahnesinden çekildiği 1923 yılına kadar, ticaret ve sanayi açısından hangi seviyede olduğunu da fark edeceksiniz.”
Murat Yalçıntaş, Osmanlı hakkında bildiklerimizin yetersizliğini, Osmanlı’nın iktisat tarihini okuduktan sonra fark ettiğimizi de girişte belirtiyor.
Kitabın içindekileri verirsek, zengin bir konu listesi olduğunu görürsünüz.
19. Yüzyılda Osmanlı Devleti’nde Yaşanan İktisadi Gelişmeler.
Tarım ve Hayvancılık; Tarım ve Hayvancılık, Geleneksel Sulama, Modern Sulama, Hasat Vakti, Tohum ve Fidancılık, Ziraat Yayıncılığı, İşleme ve Kutulama Tesisleri, Tarımda Makinalaşma, Çiftlikler, Hayvancılık, Balıkçılık.
Ticaret; Ticaret Hayatı, Ticareti Sırtlayan Kervanlar, Çarşı Pazar, Orosdi Back Mağazası, Fuarlar, Ticari Politikalar.
Sanayi; Atölyeler ve İmalathaneler, Fabrikalar, Beykoz Hamidiye Kağıt Fabrikası, Fabrikalar, Tersaneler.
Mesleki Eğitim.
Tesisler; Baraj / Bend, Cendere Terfi İstasyonu, Tesisler.
Enerji ve Maden; Osmanlı’da Madencilik, Enerji ve Maden, Ereğli KÖmür İşletmeleri.
Ulaşım; Osmanlı’da Ulaşım, Demiryolu, Denizyolu ve Limanlar, Karayolları, Tramvay.
Albümün ilk yazısı, 19. Yüzyılda Osmanlı Devleti’nde Yaşanan İktisadi Gelişmeler başlığını taşıyor.
Bu genel incelemede, ileriki sayfalarda ayrınıtısını okuyacağınız bölümler hakkında genel bir bilgi sahibi oluyorsunuz.
Osmanlı Devleti’nin Sanayileşme Hamlesi’ni okuduğumuzda, bu konuda önemli aşamaları yok saydığımız anlaşılıyor:
Tanzimat Fermanı (1839) sonrası, sanayileşme açısından geniş çapta ihtiyaç duyulan malları imal etmek amacıyla büyük çaplı tesis kurma politikalarının hayata geçirildiği bir dönem oldu. Bu dönemde aynı zamanda bazı tesisler modernleştirilirken, bazıları da değişen ihtiyaca göre reorganize edildi. Bu bağlamda 1830 yılında kurulmuş olan İslimye Çulha Fabrikası ordunun ihtiyacının artması üzerine 1840’lı yılların başında Avrupa’dan ithal edilen makinelerle modern bir hale getirildi ve büyütüldü.
Fabrika kuracak yatırımlar için iki husus vazgeçilmes önem taşımaktaydı. Öncelikle sermaye bulunacak, daha sonra da tesisleri yapıp içinde çalışacak teknik elemanlar tedarik edilecekti. Sermaye konusu Osmanlı Devleti için her zaman bir sorun teşkil ediyordu. Zira geleneksel iktisat anlayışı gereği, Osmanlı DEvleti, sermayenin belirli kişiler elinde toplanmasına izin vermemişti. Bu durumda, sanayi tesisi kurmak için yatırım yapabilecek kadar zengin bireysel girişimcilerin bulunması söz konusu değildi. Dolayısı ile sermayeyi sağlamak devlete düştü.
Osmanlı Dış Borçlanması bölümünün girişi de sonraki durakların ne olacağını belli ediyor:
Ekonomik anlamda ülkede üretimin varlığı kendini hissettirse de mali yapı bakımından devlet gelir gider dengelerini tutturamıyor ve çoğu zaman cari harcamaların yapılması bile çok güçleşiyordu. Böyle zamanlarda Galata bankerlerinden yapılan iç borçlanma geçici bir çözüm oluyor ama mali yapı düzelmediği için borçlanma ihtiyacı her zaman kendisini hissettiriyordu. Giderek iç borçlanma yolları tıkanacak ve dış borçlanmaya başvurulmak zorunda kalınacaktır.
Düyun-ı Umumiye, nasıl kuruldu, ne yaptı?
Nitekim alacaklı ülkeler, Düyun-ı Umumiye İdaresi adıyla bir denetim mekanizması kurarak Osmanlı Devleti gelirlerinin bir kısmına el koydular. Düyun-ı Umumiye yabancıların oluşturduğu bir idare idi ve tuz resmi, damga resmi, ispirtolu içkiler resmi, ipek aşarı ve balık avı resmi adı altındaki beş verginin gelirlerine el koyarak, öncelikle borçların ödenmesini garanti altına alıyor; kalan miktarı da devlet hazinesine aktarıyordu.
Osmanlı iktisadını bilmek, sanırım Osmanlı üzerine konuşmak için şarttır.
Toplumsal, siyasal dinamiklerle, iktisadî durum arasındaki gelgitleri bu albümden öğrenebilirsiniz.
Hiçbir yerde bulamayacağınız fotoğraflar, görsel malzeme kitaba bir kat daha önem katıyor.
Kitaplığa konuması gereken albümlerden biri.
Gerçekten de İTO, yayınlanması gereken bir kitabı yayınlamış.
(Osmanlı Ticaret ve Sanayi Albümü, Proje Koordinatörü: Azimet Bucak, Akademik Metinler: Prof. Dr. Vahdettin Engin, Fotoğraf Metinleri: Aytaç Işıklı, Katkıda Bulunanlar: Recep Baydemir, Arif Kolay, Uğur Yeğin, İstanbul Ticaret Odası Yayınları)

DOĞAN HIZLAN’IN SEÇTİKLERİ

Samet Ağaoğlu / Arkadaşım Menderes / YKY
Roin Cook / Komplo / Sayfa6
Onur Bilge Kula / Batı Edebiyatında Oryantalizm I-II / Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları
Artun Ünsal / İstanbul’un Lezzet Tarihi / NTV Yayınları
Seray Şahiner / Hanımların Dikkatine / Can
Yazarın Tüm Yazıları