Obama geliyor Aliyev diken üstünde

"TÜRKLER bizi satacak, Türkler bize verdikleri sözde durmayacak."

Devamında Türkiye’deki iktidara yönelik kuşku dolu sözlerden çeşitlemeler. Güvensizlik diz boyu.

ABD Başkanı Obama Türkiye’ye geliyor. Bu en çok Azerileri rahatsız ediyor.

Rahatsızlık Azeri basınında çok açık. Son zamanlarda hemen her gün, bir Azerbaycan gazetesinde birileri Tayyip Erdoğan’a mutlaka giydiriyor. Azerbaycan gibi bir ülkede, basın kardeş Tayyip’e böyle giydiriyorsa, bunun arkasında mutlaka oradaki iktidar var, demektir. Azerbaycan Devlet Başkanı İlham Aliyev var demektir.

Sıkı fıkı görüşen dostlar arasına, şimdi kara kedi giriyor.

BULUTLAR VAR

Uzun süredir hem AB, hem Amerika Türkiye ile Ermenistan arasındaki ilişkilerin düzeltilmesini istiyor.

Düzelmenin pratik yollarından biri, Türk-Ermeni sınırının açılması. AB ve ABD bu yönde ısrarlı.

İlişkilerin düzelmesini Ankara da istiyor, Erivan da. Bu yönde atılan adımlar zaten ortada. Abdullah Gül’ün, futbol maçı bahanesiyle de olsa, Erivan’a gitmesi bunun göstergesi.

Türk-Ermeni ilişkileri düzelmeye doğru giderken, Türk-Azeri ilişkilerini bulutlar kaplıyor.

Azeriler Türk-Ermeni ilişkilerinin düzelme yoluna girmesinden rahatsız, çünkü onlar önce Dağlık Karabağ’da çözüm istiyor. Orada çözüm olmadan, Türk-Ermeni ilişkilerinin düzelme ihtimalinin, oradaki çözümü geri bıraktıracağına inanıyorlar.

Ve akla hayale gelmez tehdit:

"Türkler Ermenilerle, Dağlık Karabağ’ı çözmeden anlaşırlarsa, Türkiye’ye doğalgazı keseriz."

Bu tehdidin sahibi, iddiaya göre, Devlet Başkanı İlham Aliyev.

Haber Ankara’ya ulaşınca, telaş başlıyor. Dört koldan yapılan araştırmanın sonucu, Ankara’nın canını sıkacak türde.

Bu söz doğrudan Aliyev’e mi ait, orası meçhul, ama Türkiye’ye kızgınlıkta en küçük bir gerileme yok.

HEMEN ARAMAK


Obama’nın Ankara’ya gelmesi Azeri kaygısını iyice arttırıyor.

Azeriler, Obama’nın gelişine Türkiye’nin ABD ile el ele vererek, Ermeni ilişkilerinin düzeleceği bir ziyaret olarak bakıyor. Azeri senaryosu şu:

Obama, Ermenilerle ilişkileri normalleştirme yolunda Ankara’dan söz alacak ki, adımlar zaten var, 24 Nisan’da da Ermeni soykırımından söz etmeyecek.

Abdullah Gül’ün ya da Tayyip Erdoğan’ın ya da her ikisinin, bir an önce İlham Aliyev’i aramaları gerek. Yoksa, işler daha da karışacağı benziyor.

Genelkurmay’a soru sormak

HER cuma Genelkurmay Başkanlığı basına brifing veriyor, gazeteci arkadaşlarımız sorular yöneltiyor.

Dün sorulardan biri de, DTP’nin aldığı oylar, Genelkurmay ne düşünüyor?

Soruyu soran hangi arkadaşımız ise, kusura bakmasın, böyle soru olmaz. DTP’nin aldığı oyla Genelkurmay arasında nasıl bir ilişki var? DTP nerede, ne kadar oy almışsa almış, bundan Genelkurmay’a ne?

Hem sürekli olarak, askerin politikanın dışında kalması gerek, diye yırtınan bir medya var, hem de Genelkurmay’a siyasal sorular soran medya var.

Askeri, politikaya zorla biz siviller itiyoruz, sonra da, "asker politikaya karıştı" diye yayın yapan, yine biz siviller.

Seçim için har vurdu harman savurdu

PARK, yol, kavşak, geçit, kaldırım gibi, gözle görünür ne varsa, AKP’li belediyeler yerel seçim öncesinde, bu yatırımlara yükleniyor.

Yüklenmeleri hepimize pahalıya patlıyor. Çünkü, o paralar bizim cepten çıkıyor. Yol, kaldırım, geçit iyi de, bunlar tam seçim öncesine denk geliyor. Ayıp, ama bu ayıp bizde hep var.

Seçim öncesinde, 2008’de kamu yatırımları bir önceki yıla göre, yüzde 15.9 artıyor. Harcanan para, 11 milyar lira. (Eski parayla 11 katrilyon lira).

2008’de yüzde 15.9 artan kamu harcamaları (yatırımları), ondan önceki yıl sadece yüzde 1.8 artıyor. İşlenen ayıbın rakamları.

IMF ile tıkanma konularından biri de, bu harcamalar.

Seçimden önce Tayyip Erdoğan meydanlarda IMF’ye esip savuruyor. Şimdi Londra’da, iki ara bir derede, G-20 Zirvesi molasında IMF ile masaya oturuyor. Anlaşmak için.

Seçim zamanı öküz ölüyor, IMF ile ortaklık bozuluyor. Şimdi, aman IMF, canım IMF pozisyonu.
Yazarın Tüm Yazıları