Nepal'de terör ve demokrasi misyonu

KATMANDU

EĞER sadece mistisizm ve dünyanın en yüksek dağlarının tılsımı peşindeyseniz Nepal tam da size göre bir yer.

Yok eğer, kişi başına 200 dolar gelirli bu ülkeye ayak bastığınızda Maocu teröristlerle çatışmalarda ölen yüzlerce güvenlik görevlisinin ülkenin tapınaklarındna savrulan külleri ile karşı karşıya kaldığınızın farkındaysanız iş değişiyor.

11 Eylül'de, tüm dünyanın terörü lanetlediği günde, Uluslararası Basın Enstitüsü'nden bir grup, Nepal Ulusal Komitesi'nin daveti üzerine Katmandu'dayız.

‘‘Yabancı gözlemciler’’in desteklerinden de eleştirileri kadar hazetmeyen ben, Katmandu'da bir ‘‘yabancı gözlemci’’yim. Uluslararası Basın Enstitüsü (IPI) Başkanı Johann P. Fritz, Türkiye'nin bir soruşturma heyetine ilk kez davet edildiğini söylüyor. Toplantılarda ‘‘Terörizme karşı 15 yıl mücadele etmesine rağmen, demokrasiden hiçbir zaman tam olarak vaz geçmeyen bir ülkenin temsilcisi de aramızda’’ sözleriyle beni takdim ediyor.

* * *

HİNDİSTAN ile Çin gibi iki büyük devin arasında sıkışmış bir Himalaya krallığı Nepal.

Altı yıldan beri süren Maocu ayaklanma, mutlak mutluluğun felsefi anahtarlarına sahip olmakla tanınan bu küçük ve yoksul ülkeyi, Afganistan'dan sonra uluslararası terörün yeni merkezi haline getirmek üzere.

Bu hafta başından bu yana, ülkenin dağlık bölgelerinden saldırı haberleri geliyor. Devletin elinin uzanamadığı en geri bölgelerde, halkı korkuyla sindirip üslenen terör üç günde üç ayrı saldırıda yüzlerce asker ve polisi öldürdü. Bir banka soyuldu. Çok sayıda devlet binası tahrip edildi, başkent Katmandu'ya kadar uzandı terörün eli. 11 Eylül günü trafiğin en yoğun olduğu saatte, güvenlik güçleri yola bırakılan bir bombayı etkisiz hale getirmeye çalışıyorlardı.

Muhalefetteki Birleşik Komünist Partisi'nin Genel Sekreteri Madhav Kumar Nepal, Maocu teröristlerin uluslararası terörle işbirliği yaptığını söylüyor. ‘‘Maocuları Uluslararası Devrimci Hareket (RIM) destekliyor. Türkiye'den de bir radikal sol parti var aralarında’’ diyor.

Hindistan'dan destek sağladıkları ileri sürülen Maocuların en büyük düşmanı Çin. Tibet Bağımsızlık Hareketi ve Uygur Bağımsızlık Hareketi'nin, Maocuların kontrolü altındaki bölgelerde faaliyet olanağı buldukları iddiaları dolaşıyor. Ayrılıkçı Uygur fraksiyonlarına destek veren El Kaide'nin de adı geçiyor.

* * *

TERÖR her yerde olduğu gibi ilk bedeli demokrasinin güçlerine ödetiyor. Son iki yılda 130 gazeteci gözaltına alınmış, 20 gazeteci kayıp. Birçoğu hala mahkeme önüne çıkarılmamış.

Uluslararası Basın Enstitüsü'nün Nepal Ulusal Komitesi Başkanı Pushkar Lal Shresta, ‘‘Başbakan ülke çapında olağanüstü durum ilan etmek istiyor. Bu, basının tamamen susturulması demektir’’ diyor.

Gazeteciler bir yandan devlet, öte yandan özgür basının sesini kısmaya çalışan teröristler arasında sıkışmışlar.

Gazeteciler, insan hakları kuruluşları, Yüksek Mahkeme Başkanı, muhalefet partileri ve hükümet yetkilileri ile dört gün süren temaslardan sonra ‘‘demokrasi misyonumuz’’ bitiyor.

* * *

NEPAL'den mutlu ayrılıyoruz.

Çünkü Başbakan Sher Bahadur Devba, ‘‘Olağanüstü durum ülke çapında ilan edilmeyecek’’ sözü veriyor. Ayrıca kayıp gazetecilerin listesini istiyor.

Bugün gazeteler, terörizme karşı mücadelenin demokrasi askıya alınmadan sürdürüleceği haberleri ile çıkıyor.
Yazarın Tüm Yazıları