Muttaki’nin gidişinde WikiLeaks etkisi var mı?

MANUCHER Muttaki, seksenlerin sonunda casusluk gerekçesiyle istenmeyen adam ilan edilip Türkiye’yi terk ettikten sonra, İran rejiminin etkili isimleri arasında Ahmedinejad’ın Dışişleri Bakanlığı’na kadar ilerledi.

Her ne kadar onun Ahmedinejad’ın seçimi olmadığı, zorla kabul ettirildiği ileri sürülse de neden şimdi?
Neden İran Cumhurbaşkanı, Muttaki’yi şimdi, bir dış ziyaret sırasında Senegal’de iken görevden aldı?
İran’ın nükleer projesine ilişkin görüşmeler yeniden başlamışken, önümüzdeki ay İstanbul’da daha etraflı biçimde konu gündeme gelecekken neden Tahran bakanını değiştiriyor?
Bu sorunun resmen açıklanmış bir yanıtı yok.
Ancak tahminlerde bulunulabilir.
Acaba WikLeaks’in yayınladığı Amerikan Dışişleri Bakanlığı belgelerinin etkisi var mı?
Bu belgelerde İran’ın Suudi Arabistan başta olmak üzere Körfez ülkelerinde ciddi bir endişe yarattığı, Irak’taki faaliyetlerinden herkesin derin bir rahatsızlık duyduğu yer alıyordu.
Ayrıca Türkiye dahil diğer bütün bölge ülkelerinin de İran’a şüphe ile baktıkları bölge yetkililerinin Amerikalı diplomatlara yaptığı açıklamalardan anlaşılıyordu.
İran’ın bölgesel yalnızlığı, bu belgelerden de anlaşılabileceği gibi ciddi bir sorun. Hangi ülke kendi bölgesinde bu kadar yalnız kalmayı göze alabilir?
Ayrıca son Güvenlik Konseyi oylamasında, tarihi müttefiklerinden Rusya’nın da mesafe koymaya başladığı görüldü, Çin bile yaptırımlardan yana oy kullandı.
       
DIŞİŞLERİ Bakanlığı’na vekaleten atanan  Ali Ekber Salihi, Tahran Times’a yaptığı açıklamada, “Dış politika ve diplomaside güven yaratmak çok değerli bir yatırımdır” diyor.
Cumartesi günü vekaleten atanma töreninde yaptığı konuşmada Ali Ekber Salihi, pozitif ve dengeli bir dış politikanın öneminden söz ederken, ülkesinin uluslararası arenaya girmenin yolunu böylece döşemesi ve bölgesel ve uluslararası sorunların çözümünde rol alması gerektiğini söylüyor.
Ali Ekber Salihi, komşularla ilişkilere de değiniyor ve “Suudi Arabistan ve Türkiye ile ilişkilerimizi geliştirmek önceliğimizdir” diyor.
Amerikan diplomatik belgelerinde Suudi Arabistan’ın en yetkili ağızlarından açıklanan şüphe ve korkulara karşı Tahran’ın yeni bir imaj tazeleme ihtiyacı mı bu?
Suudi Arabistan için yeni bakan şöyle diyor: “Suudi Arabistan İran ile özel bir siyasi ilişkiyi hak etmektedir. İran ve Suudi Arabistan İslam dünyasının ve bölgenin iki etkili ülkesidir. Bölgede ve İslam dünyasında sorunları birlikte çözebilirler.”
Türkiye’nin stratejik konuma sahip olduğunu belirten İranlı bakan, “Bu devletle ilişkilerin geliştirilmesi de İslam dünyasının lehinedir” diyor.
         
İRAN nükleer programıyla ilgili olarak önümüzdeki ay İstanbul’da yapılacak görüşme öncesi Avrupa Birliği ve Amerikan Yönetimi, BM Güvenlik Konseyi’ni atlayarak, İran’a yeni yaptırımlar konusunda anlaşmak üzereler.
İran ekonomisi, yaptırımların olumsuz etkisini ağır bir yük olarak zaten taşıyor. Tahran,  iki gün önce enerji  sübvansiyonlarını azaltma kararı aldığını açıkladı.
Nükleer programından taviz vermeye yanaşmayacak gibi görünen İran rejimi, ekonomik izolasyona karşı direnebilmek için bölgesel siyasi izolasyona karşı yeni önlemler almaya hazırlanıyor.
Dışişleri Bakanı değişikliği köklü bir siyaset değişiminden çok taktik değişiklik olarak görünüyor.
Yazarın Tüm Yazıları