Muhteşem Dörtlü’yeTOBB sütü

CHICAGO
TONY Blair, AKP’nin yeni iktidarı sonrasında Ankara’yı görmek istiyor. Abdullah Gül’ü bizzat kutlamak istiyor.

Tıpkı, İsrail Cumhurbaşkanı Şimon Perez ve Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas gibi.

Bu üçlü Ankara’ya birlikte gelmek, Gül’ü birlikte kutlamak istiyor. Üçlünün birlikte hareket etmesinin iki nedeni var.

İlki, AKP’nin ikinci iktidar dönemi ve Gül’ün Cumhurbaşkanı seçilmesiyle birlikte, Batı’nın her gün dilinden düşürmediği, Türkiye ılımlı İslama mı kayıyor, kaygısı. Bunu yerinde görmek.

İkincisi ise, çok daha pratik bir nedene bağlı. Burada başı TOBB Başkanı Rıfat Hisarcıklıoğlu çekiyor. Arkasında, Gül ile Tayyip Erdoğan’ın siyasal desteği var. Zaten o destek olmazsa, anlatacağım işler olmaz.

SON ONAY ABD’DEN

Gazze ve Batı Şeria’nın
kalkındırılması için, bir plan var. Buralara iki organize sanayi bölgesi kurmak. Bölgelerin bir özelliği olacak. Üretilen mallardan vergi alınmayacak. Bir tür serbest bölge.

Türkiye, TOBB kanalıyla, organize sanayi bölgelerini kurmaya talip. Aynı zamanda, orada tütün, ayakkabı gibi, emek yoğun üretime dayalı sektörler kurmayı düşünüyor.

Bu ekonomik planı yöneten ve adına Quartet denilen, dörtlü anlamına gelen bir gurup var. Amerika, Rusya, Birleşmiş Milletler ve Avrupa Birliği. Tony Blair, Quartet’in bölge temsilcisi.

On gün kadar önce, Hisarcıklıoğlu, İsrail ve Filistin’e gidiyor. Perez, Abbas ve Blair’le görüşüyor. Üç lider de, sanayi bölgeleri kurulmasını onaylıyor.

Geriye son onay yeri kalıyor, Amerika.

İşte, Hisarcıklıoğlu başkanlığında TOBB heyeti bu amaçla, Chicago ve Washington’a geliyor. Bu heyecanlı macerayı izlemek için, ben de Fehmi Koru ve Murat Yetkin’le buradayım.

BELKİ EKİMDE

Çok uzakta değil, hemen ekimde Ankara’da şöyle bir manzara. Ramp ışıkları dört kişiyi aydınlatıyor:

Abdullah Gül, Tony Blair, Mahmud Abbas, Simon Perez.

Bu muhteşem dörtlü bir belgeyi imzalıyor. Gazze ve Batı Şeria’da alt yapıyı geliştirecek Kararlılık Belgesi’ni. Böylece, bölgeye ilk kez siyasal kargaşa ve kavganın dışında, ekonomi ve mantık adım atmış olacak.

Bu gezinin iki ayrı amacı daha var.

1- Seçim sonrasında Türkiye’de siyasal İslama kayış ol-ma-dı-ğı-nı anlatmak. Böyle düşünenler, öyle anlatacak.

2- Ermeni tasarısı bağlamında, lobby yapmak. Kongre’de ve ABD’li iş adamları ile görüşmelerde.

Bu hafta Amerika’da bu yönde yoğun temas var.

Çankaya’da şehit ailelerine iftar

GÜNEYDOĞU gezisinden döndükten sonra, Cumhurbaşkanı Gül kendisini ziyaret edenlere, sınır karakollarında askerlerle çektirdiği resimleri gösteriyor.

O gezide gazeteci ve TV’ler yok. Bunlar özel resimler. Resimlerden birinde, Gül tam sınır çizgisindeki karakolda. Nöbetteki bir er ile birlikte. Er, yanında duran Gül’e bakmıyor, ama Gül’ün sorularını yanıtlıyor. Gül:

"Benimle konuşurken, gözü hep tüfeğin nişanındaydı. Bana hiç bakmadı, gözünü karşı taraftan ayırmadı."

Gittiği yerlerde görev yapan askeri birliklerden biri, bugüne kadar 1500, diğeri 900 şehit veriyor.

Gül, Çankaya’da ilk iftarı şehit ailelerine vermeyi planlıyor.

Anadolu sermayesi kabuk değiştiriyor

RİFAT Hisarcıklıoğlu’nun şimdi Amerika, geçenlerde de İsrail ve Filistin gezileri siyasal niteliği ağır basan görüşmelere dayalı.

TOBB aslında, Anadolu sermayesinin temsilcisi. Kendine yeterli olmaya çalışan, sermaye birikimi sınırlı, teknolojik değişimlere, hemen balıklama atlayan bir sermaye gurubu değil.

Ama, TOBB Başkanının yaptıkları, Anadolu sermayesinin bu yapısını çoktan aşıyor.

TOBB’un şimdi yaptıklarıyla birlikte, akla ister istemez, Anadolu sermayesi kabuk mu değiştiriyor, sorusu geliyor.

Özal döneminde, özel sektör dışa açılmayı öğreniyor. Erdoğan ile birlikte, ufukta ikinci aşama var. Sadece ihracat değil, oralarda yatırım yapmak.

Bunun öncülüğüne Erdoğan, daha aristokrat bulduğu TÜSİAD’ı değil, Anadolu’ya dayanan TOBB’u seçiyor.
Yazarın Tüm Yazıları