Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın onayıyla Resmi Gazete’de yayımlanan Depremin Ekonomik Kayıplarının Telafisi ve KHK Değişikliği Yasası’yla, 6 Şubat depremlerinde hasar gören 11 ili kapsayan afet bölgesinde yeniden imarın kuralları değişti. ‘Yerinde dönüşüm’ü hızlandırmak amacıyla, makul bir uzlaşmaya katılmamakta direnen komşuların payları Hazine’ye devredilecek. Bu karar, taşınmazdaki hak sahiplerinin yarıdan bir fazlasının oyuyla alınacak. Tamamlanan dairesini daha sonra Hazine’den teslim almayanların hisse payları banka hesabına yatırılacak.
Kahramanmaraş, Hatay, Malatya ve Adıyaman başta olmak üzere 11 ili doğrudan etkileyen büyük depremlerin üzerinden beş aydan fazla zaman geçti. Vatandaşlar, büyük yıkımın etkisiyle ilk aylarda dayanıklı evler için uygun yapılaşmaya önem vereceklerini vurguladılar. Ancak afetin sıcaklığı geçtikten sonra komşular arasında yaşanan uzlaşmazlıklar ve metrekare bazında pazarlıklar, yeniden imar çabalarına sekte vurdu. Meclis, seçim döneminin ardından tatile girmeden önce çıkardığı ilk yasayla ‘yerinde dönüşüm’ü tıkayan uzlaşmazlıklara neşter attı.
DEMOKRATİK UZLAŞMA
Deprem bölgesinde hasar raporları, orta ve üzeri çıkan yapıların yerinde yapımı yeni kurallara göre olacak. Uygulama yapılacak parsellerde daha önce imzalanan inşaat sözleşmeleri, mal sahiplerinin hisseleri oranında salt çoğunluğunun (yarıdan bir fazlası) kararıyla feshedilecek.
ONAY ARANMAYACAK
Bu taşınmazlarda daha önce kurulan kat irtifakı veya kat mülkiyeti, tapu müdürlüğünce doğrudan silinecek. Sahiplerinin hakları ise payları oranında tescil edilecek. Mal sahiplerinin hakları ve tapudaki şerhler, tevhit (birleştirme), ifraz (parsele ayırma), alan düzeltme, taksim (bölme), ihdas (oluşturma), terk, tescil (onay), kat irtifakı ve kat mülkiyeti tesisine ilişkin işlemlerin yapılmasına engel kabul edilmeyecek. Bu işlemlerde hak sahipleri ve ilgililerin onayı aranmayacak. Yeni yapılar için kat irtifakı ve kat mülkiyeti tesisi aşamasında belirtilen haklar ve şerhler, daire sahibi üzerinde devam edecek.
KOMŞUSU HAZİNE OLACAK
Parselde yıktırılmayıp korunması gereken yapı var ise karar yine yıktırılan yapıların sahiplerinin salt çoğunluğuyla alınacak. Anlaşma sağlanamayan ve kendisine ulaşılamayan mal sahiplerinin hisseleri ruhsat vermeye yetkili idarenin talebine istinaden geçici olarak tapuda Hazine adına kaydedilecek. Yeni uygulamalara yönelik tüm işlemler tapuda kayıtlı son sahip adına yürütülecek. Mal sahiplerine e-Devlet Kapısı üzerinden bildirim yapılacak. Ayrıca ilgili muhtarlıklarda 15 gün süreyle ilan asılacak. Bu bildirim, Tebligat Yasasındaki tebligat yerine geçecek.
İstediğiniz konu hakkında istediğiniz uzunlukta makale yazdırabilir, yabancı dillerde yazılmış romanları bir çırpıda kendi dilinize çevirttirebilir, sizin için bir konuyu özetlemesini isteyebilir, hayal dünyanızdaki bir resmi çizdirebilir hatta Prof. Dr. Celal Şengör’e bir ilahi söylettiğinize insanları inandırabilirsiniz. Tüm bunlar yapay zekâ platformları ile saniyeler içinde mümkün ve bu alandaki gelişmeler her geçen gün insanın düşünce sınırlarını zorluyor. Önümüzdeki günler bize bu sınırların daha nereye kadar genişleyeceğini şüphesiz daha da hızlı gösterecek. Peki ama nasıl? Bu sorunun yanıtı Türkiye’nin yetiştirdiği değerli araştırmacılardan biri olan Ece Kamar’da...
HIZLI GELİŞİME DİKKAT ÇEKTİ
Amerika’da Microsoft Research Ortak Araştırma Alanı Yöneticisi ve Yardımcı Laboratuvar Direktörü olarak uzun süredir görev yapan Kamar, geçtiğimiz hafta lisans eğitimini de aldığı Sabancı Üniversitesi’nde “Phase Transition in Artificial Intelligence” (Yapay Zekada Yeni Bir Evre) başlıklı bir sunum gerçekleştirdi. Sunumda yapay zekâdaki hızlı gelişime dikkat çeken Kamar, bu modellerin gelişiminin tehlikeli taraflarına da değindi ve regülasyonlar konusunda daha fazla çalışma yapılması gerektiğine dikkat çekti. Ece Kamar’ın sunum öncesinde Hürriyet’e yaptığı değerlendirmede öne çıkan başlıklar ise şöyle oldu:
KIRILMA NOKTASINDAYIZ
-Uzun yıllardır bu alanda çalışıyorum. Ama son bir yılda yapay zekâda yaşanan ilerleme tüm gelişmeleri geride bırakıyor. Gelecek 10 yılda yapay zekânın bizlere nasıl gelişmeler getireceğini tahmin etmek çok zor. Bugüne kadar tahmin etmediğimiz şeyler olacak. Bir geçiş noktasındayız.
-Yapay zekâ-insan ortaklığını görmeye başlayacağız. Belki de bilginin çok hızlı üretildiği, yeni bilimsel gerçekliklere ulaşacağımız bir 10 yıla giriyoruz. Tıpta, astronomide ve benzer alanlarda yapay zekânın yardımıyla şimdiye kadar keşfedilmemiş bilgilere ulaşmak mümkün olacak. Yeni ilaçlar bile bu şekilde bulunabilir. Uzun süredir insanlığın çözemediği konularda yapay zekâ ortaklığı ile yeni çözümler olabilir. Nobel ödülünü alacak araştırmacının asistanı yapay zekâ olabilir.
BEKLEMEDİĞİMİZ YETENEKLERE KAVUŞABİLİRLER
Artan kiralar, elektrik ve su gibi yükselen giderler spor salonlarının aylık ücretlerinin hızla zamlanmasına neden oldu. Büyük metrekarelere sahip olmasının yanında özellikle AVM’lerde bulunan salonlar için ortak gider ücretlerinin de kabarık olması salonlara üyeliği bulunan vatandaşları zorluyor. Son dönemde hızla artan giderler karşısında işletmelerin de çaresiz kaldığını belirten Türkiye Vücut Geliştirme, Fitness ve Bilek Güreşi Federasyonu Başkanı Niyazi Kurt, “Her maliyet kalemine sürekli bir zam gelirken salon sahiplerinin bunu ücretlere yansıtmaması beklenemez” dedi.
EN BÜYÜK DERT KİRALAR
Çoğu bölgede yüksek kiraların işletmecilerin belini büktüğünü anlatan Niyazi Kurt, “En büyük gider kiralar. Farklı sektörlerde olduğu gibi spor salonu işletmecileri de aynı dertle boğuşuyor. Ayrıca salonlar gün içinde çok fazla elektrik ve su tüketimine sahip. Bu da binlerce liralık aylık gider anlamına geliyor. Üstelik bu faturalar her ay artarak katlanıyor. Bu durum da spor salonuna gelen vatandaşlar için ‘pahalılık’ anlamına geliyor. Vatandaşlar belki kendilerine en yakın spor salonlarını tercih ediyordu ama yeni arayışlara girdiler. Mahalle aralarındaki salonlarda bile aylık ortalama ücret 500 lirayı buldu” diye konuştu.
İLK SPORDAN VAZGEÇİYORLAR
İşletmecilerin ayakta kalmak için zam yaptığını, vatandaşların ise spora gelmek için ince hesaplara girdiğini ifade eden spor eğitmeni Umut Durna, “Fiyat dalgalanmalarından etkilenmeyen bir kesim var. Onlar için durum değişmiyor ama büyük bir kitle için fiyat artışları önceliklerini belirlemede önemli. İhtiyaç listelerine bakıyorlar ve çoğu zaman ilk spor üyeliğini bitirme kararı alıyorlar. Üyelik ücretinin yanında beslenme de önemli. Gıda fiyatlarındaki artışı da ekleyince bu denklem zorlaşıyor” dedi.
ARTIK SADECE PATRONLAR ÖZEL PROGRAM ALABİLİYOR
Kurban bayramı tatilinde Türkiye turizminin sıcak noktalarına ziyaretçi akını yaşanıyor. Ege ve Akdeniz sahilleri deniz keyfi yapıp güneşlenmek isteyenler ile dolup taşarken, diğer tarafta tarihi ve doğal güzellikleri ile öne çıkan ören yerleri yoğunluktan nasibini aldı. Başta Bozcaada olmak üzere Ayvalık, Cunda, Sarımsaklı ve Şirince gibi noktalar yerli ziyaretçiler için öne çıkarken yabancı turistler ise Meryem Ana Kilisesi, Yedi Uyurlar Mağarası ve Efes Antik Kenti’ne akın etti. Hem ören yerlerindeki esnaflar hem de konaklama işletmecilerinin yüzü güldü.
ONLARCA OTOBÜSLE GELDİLER
Türkiye’ye gelen turistlerin en fazla ziyaret ettiği noktalardan biri olan İzmir’in Selçuk ilçesindeki Efes Antik Kenti’nde son dönemin en kalabalık günlerinden biri yaşandı. Bayramın ilk gününün ardından ikinci gününde de Efes’e sabahın ilk saatlerinden itibaren yüzlerce otobüs dolusu turist kafilesi gelmeye başladı. Otoparklar saat 10.00 itibarıyla tam kapasite doluluğa ulaşırken antik kentin gişelerinde de onlarca metrelik kuyruklar görüldü. Kafileler sıra sıra içeri alındı.
Rehberler eşliğinde alanı gezen turistler Celcus Kütüphanesi, Latrina, Liman Caddesi ve büyük tiyatro yapılarının önünde fotoğraf çektirirken yoğunluk oluşturdu. Kafilelerin içinde İspanya, İtalya, Portekiz, İngiliz, Alman ve İskandinav ülkelerinden gelen gruplar oluşturdukları kalabalıkla dikkat çekti. Bazı turistler ise yoğun sıcak havada 400 lira karşılığında fayton ile dolaşmayı tercih etti. Efes’i ziyaret edenlerin önemli bir bölümünü yabancı turistler oluştururken bu bölgede yerli ziyaretçilerin ilk tercihi ise tarihi evleri ile dikkat çeken Şirince oldu. Şirince’de yerli ziyaretçiler şarap, sabun ve hediyelik eşyaların satıldığı çarşılarda kalabalık görüntüler oluşturdu.
BOZCAADA YÜZDE 100 DOLDU
BU bayramda Bozcaada’nın yüzde 100 oda doluluk oranını yakaladığını söyleyen Bozcaada Turizm İşletmecileri Derneği (BOZTİD) Başkanı Erkan Yavuz, Hürriyet’e yaptığı değerlendirmede şu ifadeleri kullandı: “Bayram öncesi Bozcaada’daki fiyat tarifeleri ile ilgili yanlış bazı haberler ortaya çıktı. Bir işletmenin uygulayacağı 2 yıllık azami tarife sanki bayramda tüm adada uygulanacak gibi anlaşıldı ama öyle değil. Bozcaada, hem çoğu destinasyondan çok daha ucuz hem de ada içerisinde çok farklı fiyat alternatifleri var. Zaten ziyaretçiler de bunu bilerek geliyor.”
Bunun son örneklerinden biri de tıpkı Türkiye gibi Karadeniz’deki doğalgaz rezervlerini daha etkin kullanmak isteyen Romanya’dan geldi. Karadeniz’deki rezervlerinde kapasite artırımı yapmak isteyen ve çıkarılacak ilave gazı hızla karaya ulaştırarak hem kendisinin hem de Avrupa’nın enerji güvenliğine katkıda bulunmak isteyen Romanya, bu çerçevede bir ihaleye çıkmıştı. Uluslararası katılım ile gerçekleşen ihaleyi Kalyon Holding kazandı. Buna göre Romanya’nın denizden çıkardığı gaz kıyıya ulaştırılacak, Kalyon Holding ise deniz bittiği noktadan itibaren 308 kilometre uzunluğunda boru hattı inşa edecek. Proje kapsamında kullanılacak 100 bin tonluk çelik borunun bir bölümü de Türkiye’den temin edilecek.
530 MİLYON EURO
Romanya’nın Karadeniz kıyısı - Podişor Doğalgaz Boru Hattı için Bükreş’te Romanya Başbakan Yardımcısı Marian Neacşu, Romanya Enerji Bakanı Sebastian Burduja ve Kalyon İnşaat İcra Kurulu Üyesi Serdar Över’in katılımı ile bir imza töreni gerçekleştirildi. Törende Kalyon Holding ile SNTGN Transgaz arasında yapım bedeli 530 milyon Euro olan proje için imzalar atıldı. Törenle birlikte 24 ay sürecek olan inşa süreci de resmen başlamış oldu. Avrupa Birliği ortak fayda projesi olarak hayata geçirilen hat, Avrupa için stratejik öneme sahip. Boru hattının yanında 20 adet vana istasyonu da inşaa edilecek.
EN BÜYÜK HAT PROJESİ
Törenin ardından Türk gazeteciler ile bir araya gelen Romanya’nın gaz iletim hatlarının yapım ve işletmesinden sorumlu kamu şirketi SNTGN Transgaz’ın Genel Müdürü Ion Sterian ve Kalyon İnşaat İcra Kurulu Üyesi Serdar Över proje hakkında detayları paylaştı. Mustafa Kemal Atatürk’ün modern Türkiye’yi kurduğu günden bu yana iki ülkenin çok iyi ilişkilere sahip olduğuna vurgu yapan Ion Sterian, “Bu hat şu an Avrupa’nın halihazırdaki en büyük boru hattı inşaatı olacak. Neptün Gaz Sahası’ndan gelecek yıllık 12 milyar metreküp kapasite, Romanya’nın yüzde 45’lik gaz ihtiyacına cevap verecek. İnşa edildiğinde Romanya’nın rekabet gücüne de önemli katkı sağlayacak, alternatif kaynaklara erişimimizi güçlendirecek” diye konuştu.
HEM ROMANYA HEM AB İÇİN STRATEJİK
PROJENİN hem Romanya’nın hem de AB’nin enerji güvenliği için oldukça kritik olduğuna vurgu yapan Kalyon İnşaat İcra Kurulu Üyesi Serdar Över, “AB ihale kanunlarına göre yapılan bu ihale oldukça şeffaf ve zorlu geçti. 24 aydan daha kısa sürede bitirmeye çalışacağız. 308 kilometrelik bu hat BRUA koridoru yani Bulgaristan, Romanya, Macaristan, Avusturya üzerinden geçen ve Avrupa için stratejik bir koridor olan hatta birleşecek. Bizim inşa ettiğimiz hat ile Karadeniz’den çıkan gaz Avusturya’ya ulaşabilecek. Bizim de amacımız bu gazı Romanya ve AB ilkelerine en sağlıklı şekilde ulaştırmak” dedi.
Türkiye’de turizm sektörünün en büyük arzularından biri ABD, Avustralya gibi ülkelerden gelen ve para harcama potansiyeli yüksek daha fazla turisti ağırlamak. Turistlerin geldiği zaman sadece Ege ve Akdeniz’deki 5 yıldızlı otellerde kalmaması, şehri ve kültürü deneyimlemesi oldukça önemli. Aynı zamanda etkinlikten etkinliğe koşan turist de sektörün en büyük motivasyonu. Ama bu tam olarak sağlanamıyor. Kısa vadede sektör olarak ortalama turist harcamasının 100 doların üstüne çıkması hedefleniyor.
Eğlenceye Manchester City forması ile katılan ABD’li Jeremy King ve ailesi gecenin en renkli danslarını sergiledi. King ailesi, geceden önce İstanbul’da bir kültür turu yapmıştı.
PEK FAZLA TÜRK YOK
Yıllardır teknelerle İstanbul Boğazı’nda düzenlenen ve Arap turistleri hedefleyen turlar önemli bir gelir kapısı. Son günlerde bazı gemilerdeki eğlencelere katılan turist profilindeki değişim ise dikkat çekici. Tam da turizmcinin istediği bir turist kitlesinin İstanbul Boğazı’na akın ettiği görülüyor. Bu misafirler harcamalarını otelle sınırlamıyor, her öğünü başka bir mekânda yiyor, akşam eğlencelerine gidiyor, bol bahşiş veriyor. Biz de bu hafta o turistlerin eğlencelerinden birine katıldık. Kabataş’tan cuma gecesi hareket eden ve İstanbul’un önemli otellerinde konaklayan turistlerin özel araçlarla gelip ‘Türk Gecesi’ne katıldığı bir gemideydik. Girişlerde rezervasyon kontrolü var. Biz girmek istediğimizde ‘İçeride pek Türk yok emin misiniz?’ diye soruyorlar. Sonunda Amerikalı bir grubun yanında iki kişilik yere oturabileceğimiz söylüyorlar.
ŞAMPİYONLAR LİGİ GİBİ
Girişin 70 Euro olduğu akşamda herkes masasına yerleştikten sonra bir sunucu geliyor. Misafirlerden hangi ülkeden geldiğini bağırarak söylemesini istiyor. Hindistan, Amerika, Avustralya, İngiltere, Rusya, Peru, Hong-Kong, Kanada, Yemen, Slovakya, Kolombiya, Fransa derken liste uzayıp gidiyor. İçerisi Şampiyonlar Ligi gibi. Ben de bu sayede ne kadar renkli bir ortamda olduğumu anlamaya başlıyorum. Aynı dakikalarda yemek ve içki servisi başlıyor. Türkçe konuştuğumuzu duyan bazı garsonlar ise bu duruma şaşırıyor. Onlara göre bu organizasyon, ismi ‘Türk Gecesi’ olmasına rağmen Türklere göre değil ve zaten oldukça pahalı. Yüzde 95 turist katılımı var.
Avrupa tarafından Türk vatandaşlarına özel olumsuz bir tavır olmadığına yönelik açıklamalar yapılsa da hem iş dünyasından temsilciler hem de turizmciler çoğu vatandaşın vize mağduru olduğunu bildiriyor.
Vize alamayan vatandaşların tepkisini kendilerine gösterdiğini belirten Pronto Tour Yönetim Kurulu Başkanı Ali Onaran, “Maalesef burada olumsuz bir durum var. Çoğu vatandaşımız tur ya da tatil satın alırken sigorta paketi yaptırmıyor. Daha sonra vize alamadıkları için paraları da yanmış oluyor. Böyle durumlarda tepkilerini bize gösteriyorlar ama bizim de pek bir aksiyon alma durumumuz olmuyor” dedi.
BUDVA TERCİHİ
Yaşanan olumsuzlukların Türk vatandaşlarını vize istemeyen ülkelere yönelttiğini anlatan Ali Onaran, “Vizesiz ülkelerin satışlarımızdaki payı yüzde 12’den yüzde 30’a çıktı. Özellikle Balkan ülkelerine olan talep son yıllarda çok artıyordu ama bunun üzerine bir de vize alamayanların ilgisini eklemek gerekiyor. Mısır ve Balkan turları artık ilk seçenek gibi. En sık tercih edilen destinasyonlardan biri de bugünlerde Budva” ifadelerini kullandı.
Avrupa ülkelerinin vize konusunda uyguladığı ağır şartlar ve başvurulardaki ret oranları tartışılmaya devam ediyor. Schengen vizesi konusundaki sert ve yanlı tutumunu değiştirmeyen Avrupa ülkelerine bu yönde tepki gösterilirken turistik ziyaretlerin yanında eğitim, sağlık ve iş konularında da sıkıntılar devam ediyor. Özellikle son dönemde sanatçıların ve iş dünyasından bazı isimlerin de vize başvurularına gelen olumsuz yanıtlar bu sorunun ne kadar büyüdüğünü gözler önüne seriyor.
Karşı taraftan Schengen vizesi hakkında özel bir ‘sorun ya da tutum’ olmadığı yönündeki açıklamalara rağmen iş dünyası temsilcileri son dönemde yaşadıkları durumun tam tersi olduğunu ifade ediyor. Buna göre iş dünyası vize almakta hålâ zorlanıyor, vizeler verilse bile organizasyonların tarihi geçiyor. Ayrıca uçak ülkeye indikten sonra hoş olmayan bir muamele yaşanıyor.
‘BU TAVIR ARTIK DEĞİŞSİN’
İstanbul Hububat, Bakliyat, Yağlı Tohumlar ve Mamulleri İhracatçıları Birliği (İHBİR) Yönetim Kurulu Başkanı Kazım Taycı, “Bugün, Almanya veya Avrupa Birliği ülkelerine vize almak geçmişten daha zor. İHBİR olarak, Almanya’da düzenlenen fuara katılacak üyelerimiz, fuara katılacaklarını belirtmesine rağmen ciddi sıkıntılar yaşıyor. Buradaki ikinci en büyük sorun ise uçaktan indikten sonra başlıyor. Gümrük polisleri tarafından saatlerce bekletiliyoruz. Bu hiç hoş olmayan bir davranış. Hem vize alımında hem de ülkeye girişte yaşatılan sorunlar iş dünyasını üzüyor. Saatlerce pasaport kontrolünde bekletiliyoruz. Tüm bunların haricinde fuar dönemlerinde Almanya’daki otel, restoran fiyatları normal dönemlerin çok daha üzerine çıkıyor. Alman yetkililerin vize, bekletilme ve yüksek fiyat uygulamalarını değiştirmesi gerekiyor” ifadelerini kullandı. Taycı, bu konularda Almanya ile tüm iş dünyasının ciddi sorunlar yaşadığını vurguladı.
Kazım Taycı
ROTA YENİDEN OLUŞTURULDU