Güncelleme Tarihi:
İstediğiniz konu hakkında istediğiniz uzunlukta makale yazdırabilir, yabancı dillerde yazılmış romanları bir çırpıda kendi dilinize çevirttirebilir, sizin için bir konuyu özetlemesini isteyebilir, hayal dünyanızdaki bir resmi çizdirebilir hatta Prof. Dr. Celal Şengör’e bir ilahi söylettiğinize insanları inandırabilirsiniz. Tüm bunlar yapay zekâ platformları ile saniyeler içinde mümkün ve bu alandaki gelişmeler her geçen gün insanın düşünce sınırlarını zorluyor. Önümüzdeki günler bize bu sınırların daha nereye kadar genişleyeceğini şüphesiz daha da hızlı gösterecek. Peki ama nasıl? Bu sorunun yanıtı Türkiye’nin yetiştirdiği değerli araştırmacılardan biri olan Ece Kamar’da...
HIZLI GELİŞİME DİKKAT ÇEKTİ
Amerika’da Microsoft Research Ortak Araştırma Alanı Yöneticisi ve Yardımcı Laboratuvar Direktörü olarak uzun süredir görev yapan Kamar, geçtiğimiz hafta lisans eğitimini de aldığı Sabancı Üniversitesi’nde “Phase Transition in Artificial Intelligence” (Yapay Zekada Yeni Bir Evre) başlıklı bir sunum gerçekleştirdi. Sunumda yapay zekâdaki hızlı gelişime dikkat çeken Kamar, bu modellerin gelişiminin tehlikeli taraflarına da değindi ve regülasyonlar konusunda daha fazla çalışma yapılması gerektiğine dikkat çekti. Ece Kamar’ın sunum öncesinde Hürriyet’e yaptığı değerlendirmede öne çıkan başlıklar ise şöyle oldu:
KIRILMA NOKTASINDAYIZ
-Uzun yıllardır bu alanda çalışıyorum. Ama son bir yılda yapay zekâda yaşanan ilerleme tüm gelişmeleri geride bırakıyor. Gelecek 10 yılda yapay zekânın bizlere nasıl gelişmeler getireceğini tahmin etmek çok zor. Bugüne kadar tahmin etmediğimiz şeyler olacak. Bir geçiş noktasındayız.
-Yapay zekâ-insan ortaklığını görmeye başlayacağız. Belki de bilginin çok hızlı üretildiği, yeni bilimsel gerçekliklere ulaşacağımız bir 10 yıla giriyoruz. Tıpta, astronomide ve benzer alanlarda yapay zekânın yardımıyla şimdiye kadar keşfedilmemiş bilgilere ulaşmak mümkün olacak. Yeni ilaçlar bile bu şekilde bulunabilir. Uzun süredir insanlığın çözemediği konularda yapay zekâ ortaklığı ile yeni çözümler olabilir. Nobel ödülünü alacak araştırmacının asistanı yapay zekâ olabilir.
BEKLEMEDİĞİMİZ YETENEKLERE KAVUŞABİLİRLER
-Çok daha fazla dataya ulaşan ve insanın yaratıcılığı ile farklı bir öğrenme yeteneğine sahip olan yapay zekâ modelleri sürekli büyüyor. Daha önce görüşmemiş yeteneklere kavuşuyorlar. Yazılı dataları tarayan ve buradan öğrenme kazanan bu modeller videoları taramaya başlayacak. Data binlerce kat artmış olacak. Eğitilmediği alanlarda bile bazı yetenekleri geliştiren bu modeller videolarla boyut atlayacak. Tahmin edemediğimiz yeteneklere kavuşacaklar. Eğer tüm Youtube videolarını izlerse neler öğrenecek tahmin bile edemiyoruz. Hangi gerçekleri ya da görevleri yapacaklar, 2-3 yıl içerisinde görebileceğiz.
ARTIK YATIRIMLAR BÜYÜK FABRİKALARLA OLMAYACAK
20 yıl içerisinde hepimizin işlerinin değişeceğini vurgulayan Ece Kamar, bu alanda bazı noktalara dikkat çekiyor:
-Çocuklarımız bizim yaptığımız işleri yapmayacak. Beyinleri çok farklı çalışacak. İnternet ve sosyal medyanın gelişiminden ders çıkarıp yapay zekâda buna göre önlemler almalıyız.
-Şu an bir çizgideyiz. Tam atılım zamanı. Gençler yapay zekâ platformlarını biraz kurcalamalı. Neler yapabileceklerine bakmalı. Gelecek burada olacak. Herkes kendi yeteneğini buraya adapte etmeli.
-Başta tıp ve hukuk olmak üzere tüm alanlar değişecek. Bazı işlere ihtiyaç azalsa da tahmin etmediğimiz yeni iş kolları çıkmaya devam edecek.
- Yapay zekâ kodlama gibi alanlarda verimi çok yükseltiyor. Gençlerin bu kadar kodlamacıya ihtiyaç var mı diye düşünmesi gerek.
- Türkiye’de inanılmaz bir potansiyel var. Gelecekte büyük yatırımlar büyük fabrikalarla olmayacak. Bu alanlarda olacak. Gençleri buna hazırlamamız lazım.
- Gençler hangi alanda olursa olsun kendilerini geleceğe hazırlayacak okulları ve bölümleri seçsinler.
TÜM BİLİMİNSANLARI ORTAK ÇALIŞMA YAPMALI
- Beyaz Saray’a da yapay zeka konusunda danışmanlık yapan Türk mühendis Ece Kamar’ın uzmanlığı yapay zekâların ahlaklı ve vicdanlı olması üzerine. Ece Kamar’a göre yapay zekânın muhteşem potansiyel faydalarının yanında bir o kadar tehlike ve risk içeren boyutları da var. Kamar, “Bu sistemler istemediğimiz şeyleri öğrenip istemediğimiz yeteneklere kavuşuyorsa buna engel olmamız lazım. Hem regülasyon tarafında hem de etik tarafında sosyologlar, araştırmacılar, eğitimciler ve hukukçular beraber çalışmalar yürütmeli. En başa dönüp tehlikeleri tartışmalıyız. Eğer bu kuralları zamanında koymazsak büyük bir tehlike ile karşı karşıya oluruz” ifadelerini kullanıyor.
KİŞİSEL ASİSTANLARIMIZ OLARAK GELECEKLER
-Ece Kamar’a göre yapay zekânın günlük hayatımıza girmesi de çok uzak değil. İnternetin bulunmasına benzer bir dönemin yaşandığını vurgulayan Kamar, “İnternetin ilk yıllarında da çok fazla yayılım olmamıştı ama zamanı geldiğinde bir patlama yaşandı. Şu an da yapay zekâ patlaması başlıyor. İki-üç yıl içerisinde hayatımızın parçası olmaya başlayacaklar. Hepimizin bir çeşit asistanı olacak. Hatta siz evde tamirat yapmak istediğimizde size “O vidayı kullan, bu kabloyu bağla” şeklinde komutlar verecek tüm işlerinizde size yardımcı olabilecekler” dedi.
SİZE DOKUNABİLİRLER
-Şu an basit hatalar yapan, bizden öğrenen ama mükemmel olmayan bu sistemlerin hızlı bir gelişimle dünyayı bizden bile daha iyi algılayabilen bir yeteneğe kavuşabileceğine dikkat çeken Kamar, “Size fazlasıyla yardımcı olacak hatta dokunacak sistemler uzak değil. Henüz yeni bir organizmayı anlamaya çalışıyoruz. Dünyaya farklı bilgilerle gelmiş, insan gibi düşünmeyen ama insanla iletişim kurabilen yeni bir nesneyi inceliyoruz. Bilimsel açıdan çok heyecan verici” diyor.