Bazı sözcükler hep şanslıdır: Sevgi, hoşgörü, umut gibi. Bazıları ise hep şanssız: Diyet gibi. Diyet denilince, sizin de aklınıza biraz marul, biraz salatalık, bir dilim kuru ekmek ile kibrit kutusu kadar yağsız ve tuzsuz bir peynir parçasının gelmesi bundandır.
Diyet sözcüğü aslında bir gün boyunca yiyip içtiklerinizin toplamıdır. Fazla kilolarınızdan, sizi üzen, keyfinizi kaçıran o pek sevimsiz yağlarınızdan kurtulmak için kendinizi açlığa mahkûm etmeden ve yorgunluk hissetmeden de zayıflamanız mümkündür.
Unutmayın! Diyetlerin hemen hepsi birbirinin aynı değilse de benzeridir. Ve hepsinde son cümle hiç değişmez: Daha az yiyiniz. Diyetleri farklılaştıran, başarılı ya da başarısız kılan şey diyetlerin kendisi değil, diyeti uygulayanın kararlılığı, samimiyeti, eğitimi ve motivasyonudur.
FİKS MÖNÜ DİYETLER
Ev dışında sorun yaratır
Bu diyetler sabit diyetler olarak da biliniyor. Böyle bir mönü size uygun seçimleri içerir, beslenme alışkanlıklarınız ve kültürünüz dikkate alınarak hazırlanırsa daha kolay uygulanabilir. Ama çoğu kez size pek az değişiklik olanağı sunan bu diyet kalıpları bir süre sonra sıkıcı hale gelir. Bir kilo kaybı programına fiks diyetle başlasanız bile, belli bir süre sonunda kendinize uygun seçimler yapmanızı kolaylaştıran, değişik besinleri devreye sokan bir planlamayı da gündeme getirmelisiniz. Önerimiz, fiks mönü diyetlerinin ortalama olarak, iki hafta kadar uygulanması, daha sonra serbest seçimli diyete dönülmesidir. Örnek; Scarsdale diyeti.
Bizim notumuz: (**)
DÖNÜŞÜMLÜ DİYET
Hayat biçiminiz haline gelebilir
Dönüşümlü diyetler çeşitli gıda gruplarının her birinde belirli bir porsiyon sayısı gözetilerek yapılan beslenme planlarını ihtiva eder. Bu grup içindeki gıdalar, yaklaşık olarak her bir seçim için eşit miktarda kalori içerir. Bu besin gruplarından istediğinizi seçer veya değiştirebilirsiniz. Gruplar arası seçimleri sağlayacak ürünler besleyici açıdan önerilen çoğu kez aynı kalori değerinde ve besleyici değerleri grupların içinde aynı olacak şekilde planlanır. Dönüşümlü diyet planları günden güne daha fazla değişiklik yapmanızı, diyet dışında da beslenme düzeninizi pek problem çıkmadan ve kolayca sürdürebilmenizi sağlar. Dönüşümlü diyetlerin üstünlüğü kilo verme dışında, özellikle kilo korumanız için gerekli besin seçme ustalığını size öğretebilmesi, bu tip seçimler konusunda özgürlük verebilmesi, böyle bir seçim tarzının sizin hayat biçiminiz haline gelmesini kolaylaştırıcı özellik taşımasıdır.
Bizim notumuz: (****)
HAZIR YİYECEK DİYETİ
Ciddi bir ekonomik yük
Böyle bir diyet çoğu kez hazır yiyeceklerin satın alınmasını gerektirir. Bu nedenle ciddi bir ilave ekonomik yüktür. Ama bu tür yiyecekler uygun porsiyon büyüklüklerini daha kolay anlamanıza yardım eder. Maliyeti yüksek böyle bir diyet uygulamasında, programa başlamadan önce, neler almanız gerekeceğini ve böyle bir satın alma sürecinin size neye mál olacağını dikkatlice araştırmanızda yarar var.
Bizim notumuz: (**)
TİCARİ DİYET FORMÜLLERİ
Hızlı zayıflama sağlar
Diyet formülleri, bir ya da birden fazla öğünde yemek yerine sıvı bir diyet formülü konularak hazırlanan zayıflama planlarıdır. Bunlar çoğu kez protein ve karbonhidrat karışımlarına çok az miktarda yağ ilavesiyle hazırlanmış dengeli besinsel formüllerdir. Genellikle toz halinde satışa sunulur ve bir miktar sıvı ilave edildiği zaman kullanıma hazır hale gelir. Bu nedenle kolay uygulanıp kısa sürede hızlı zayıflama sağlayabilen bir diyet tipidir. Ama çoğu kişi böyle bir diyeti kısa süre sonra bırakıp yeniden kilo almaya başlamaktadır. Ayrıca sağlıklı besin seçimlerinin nasıl olacağını ve indiğiniz kiloyu nasıl koruyacağınızı pek öğretmez.
Bizim notumuz: (**)
ESNEK DİYET
Sadece katı yağ alımını sınırlar
Bu tip diyet programları, besinlerin seçiminde veya besin miktarlarının belirlenmesinde sadece katı yağ alımınızı sınırlar. İyi bir beslenme eğitimi alan hasta, belli bir süre sonra denetimli yemek yeme konusunda yeterince bilgi sahibi de olur. Esnek diyetlerin bir sakıncası da genel beslenme düzenini pek dikkate almamasıdır.
Bizim notumuz: (**)
KUŞKULU DİYETLER
Size sadece belirli besin ya da besin gruplarından yiyerek zayıflamanızı öneren her türlü diyeti şaibeli ve şarlatan bir diyet olarak düşünebilirsiniz. İsveç diyeti, Holywood diyeti, Beverly Hills diyeti, düşük karbonhidrat diyeti, yağ diyeti, yüksek protein diyeti gibi diyetler bunlara örnektir. Bu diyetlerden bazıları, örneğin yüksek proteinli Atkins diyeti, içerdiği düşük kalori nedeniyle başlangıçta kısa süreli bir zayıflama sağlayabilir. Bu diyetler uzun süreli bir kilo denetimi için gerekli beslenme alışkanlıkları edinmenize yardımcı olmazlar.
Bizim notumuz: (YORUMSUZ!)
DOĞRU DİYETLER
Bir diyet planını seçerken yaşamınızın bir parçası olacak doğru bir beslenme planı istemenizde fayda var. Bu plan aynı zamanda size sağlıklı besinleri nasıl satın alacağınızı, seçeceğinizi, hazırlayacağınızı, tüketeceğinizi ve yeni kilonuzu nasıl koruyacağınızı da öğretmelidir. Diyet planınızı yaparken diyet yaptığınız süreyi bir beslenme eğitim süreci gibi değerlendirmelisiniz. Yaşam tarzı olarak benimseyip uyguladığınız bu doğru beslenme alışkanlıklarını düzenli ve ılımlı aerobik fiziksel etkinliklerle desteklerseniz indiğiniz kiloyu korumakta zorlanmazsınız.
Bizim notumuz:
(*****)
NASIL YAŞIYORLAR?
DOĞAN HIZLAN (GAZETECİ-YAZAR)
Pazarları iyi bir çay masası kurarız
66 yaşındayım, boyum 1.80 m, 90 kiloyum. Kırmızı eti seyrek yiyorum ama vazgeçemiyorum. Haftada bir gün annemin de hatırlatmasıyla kuzu pirzolasını ihmal etmiyorum. Geri kalan zamanda genellikle tavuk, biraz da balık yerim. Üç canavardan tuz ve şekeri ne zaman terk ettiğimi hatırlamıyorum bile. Ancak pazar günleri iyi bir çay masasını her zaman kurarız. Her akşam da kahvemle bir iki kurabiye yerim. Her akşam olmasa da biraz viski, ardından da kırmızı şarap içiyorum. Gündüzleri az şekerli bir Türk kahvesi, bazen espresso, akşamları da kafeinsiz filtre kahve içerim. Her gün saat 11.00'de bir tek sigara içerim. İçime çekerek. Omega-3 ve antioksidan alırım. Deliksiz uykum yoktur. Gecede birkaç kez kalkarım. Benimkine tilki uykusu derler, en küçük gürültüyü duyarım. Gazetede katlar arası gidip gelmeler, ayakta durmak ve alışveriş yaparken yürümek: Bunu spor sayıyorum. Gazetede çalıştığıma göre stresli bir işim olup olmadığı yanıtını yeterince vermiş oluyorum. Düzenli olarak tansiyon ilacı kullanıyorum.
Prof. Osman Müftüoğlu’nun yorumu
Sevgili Doğan Ağabey,
Böylesine keyifli bir yaşamı ve beslenme tarzını orasından burasından çekiştirmenin pek hoş olmadığını biliyorum. Bu pazarın yorumları daha bir hoşgörülü olacak. Öncelikle kırmızı ete ilişkin bir yanlışı düzeltmekte fayda var. Kırmızı et asla düşman bir besin değil. Tam tersine demir, B12 vitamini, selenyum ve çinko, biyolojik değeri yüksek proteinlerden zengin, çok yararlı bir besindir. Sorun tüketilen kırmızı etin miktarında, yenilme sıklığında, ihtiva ettiği doymuş yağın çokluğundadır. Yağsız, barbekü edilmemiş kırmızı eti haftada 1-2 kez tüketebilirsiniz. Ama pirzola galiba biraz yağlı bir seçim!
Pazar keyfinizi ise lütfen hiç bozmayın. Yemek, sadece midenizi dolduran sıradan bir görev değil, duygusal dünyanızın doyurulduğu bir keyiftir. Akşamları viskiyi kaldırsanız ve sadece şarapla yetinseniz daha iyi olmaz mı? Omega-3 ve antioksidan desteklerinizi kullanmayı sürdürün. Mümkünse 81-100 mg kadar aspirini de ilave edebilirsiniz. Bedensel aktiviteniz için ‘‘yeterli’’ demek pek kolay değil. Hafta sonları 1-2 saatlik bir yürüyüş çok yararlı olacaktır. Hep böyle sağlıklı, keyifli ve mutlu kalın ve hep yazın...