Güncelleme Tarihi:
Böyle toplumlar, cinsiyetin döllenim işlevi üzerine özellikle dikkat çekmiş, başta kadınlarda olmak üzere tüm cinsel zevkleri kınamış ve cesaret kırıcı davranışlarda bulunmuşlardır. Hatta ABD'de bugün bile yalnızca penis ve vajinanın birliğine değin öteki aşk oyunlarıyla alay eden bazı insanlar vardır. Dahası, birleşmeleri birkaç saniyeden fazla sürmeyen ve böylece, hızlı bir orgazmdan başka, yalnızca sönük bir cinsel heyecan duyan erkekler de vardır. Öte yandan, bu erkeklerin eşleri ise çoğunlukla çok kötü ve sıkıntılı bir durumda kalırlar. Oysa cinsel ilişkiyi usul usul, özenle hazırlanan bir törensel görünüme çeviren çitfler de vardır ve bu çiftler birleşmeyi yalnızca birbirlerini doyuma ulaştırmanın bir yolu olarak görebilirler ve birleştikleri zaman bir kaç saat öylece kalabilirler.Son birkaç on yılda güvenilir gebelik önleyicilerin bulunuşu birçok erkek ve kadını istenmeyen gebelik korkusundan uzaklaştırmıştır. Bu giderek, birleşmeden daha çok zevk almayı da sağlamıştır. Bu gün birçok sayıda kadın, cinsel doyuma ulaşma hakkında ısrar ediyor ve sıradan bir "seks nesnesi" rolü oynamaya da artık razı olmuyor. Bu kadınlar yalnızca zevk almak değil, zevk vermekten de hoşlanıyorlar ve yalnız coşkulandırmayı bekleme yerine, cinsel bakımdan eşit eşler haline geliyorlar. Birçok çift artık birleşmeyi edilgin kadınla etkin erkek arasında geçen bir şey olarak görmüyor ve birlikte oldukları zaman ya da birbirlerine pozisyonlarını değiştirme önceliğini vedikleri zaman çok daha büyük bir doyuma ulaşıyorlar. Böylece birleşme insan iletişimi anlamında yeni bir öğe daha kazanıyor. Birleşmeye başlanması, kolay ancak cinsel ilişkinin tüm öteki biçimlerinde olduğu gibi, tam karşılıklı doyum, hemen hemen her zaman deney ve uygulama sonucu gerçekleşiyor. Öte yandan, gençler ise doyumun özellikle sık sık, çok yakında olmasını bekleme eğilimi taşıyorlar. Çoğu kız ve oğlanlar, daha ilk birleşmesini gerçekleştirmeden önce konu üzerinde arkadaşlarıyla tartışıyorlar, düşler görüyorlar, düşünüyorlar ve umutları, korkuları ve fantezilerinin sonunda ikinci planda bir gerçek deneyime dönüşebiliyor. Buna iyi bir örnek, bir kızın kızlığının bozulmasına yüklenen büyük önemdir. Yani kızlık zarının yırtılması. Kızlık zarı, tampon kullanımıyla, mastürbasyonla ya da belirli bir sportif etkinlik sonucuyla yırtılabilir kuşkusuz. Çoğu kadınlarda kızlık zarı, penisin vajinaya ilk girdiği zamana değin hemen hemen dokunulmadan kalır. Birçok delikanlı bu anı, gerçekdışı fikirlerle abartmış ve onların ilerde yıllarrca bu durama üzüldükleri görülmüştür. Böylece oğlanlar, penislerinin kızlık zarını delip içeri girebilecek kadar sert olup olmadığını merak edebilirler. Kızlar da bu olay sonucunda bazı bedensel acılara, yaralara katlanabilirler. Bununla birlikte, bu üzüntülerin hiçbiri doğru değildir. Kızlık zarı, normal olarak kolayca yırtıldığından, erkeklerin acımasız ve sert olmasına gerek yoktur. Gerçekte yavaş ve nazik bir yaklaşım en iyisidir. Öte yandan kızlar, bazı rahatsızlıklar ve önemsiz kanamalar görebilirler, ancak herhangi bir büyük acı korkusuna kapılmaya gerek yoktur. Yalnızca çok seyrek durumlarda kızlık zarı çok kalın olduğundan delinmesinde güçlük çekilir, ancak bu sorun bir hekim tarafından kolayca çözümlenir.Genelde, çiftler birdenbire ve ivedi biçimde birleşmeye başlamamaları öğütlenir, ancak bilinen işleme hazırlanmak da onların zamanlarını alır. Her durumda bileşmeye, yalnızca vajina doğal olarak yağlanmaya başladığı zaman girişilmiş olmalıdır. Aşk oyunları sırasında cinsel heyecan duymaya başlarken kadının vajina duvarları penisin düz olarak girişini sağlamak ve tahrişe karşı vajina ve penisi korumak için saydam bir sıvı salgılar. Böyle bir yağlanma olmaksızın yapılan birleşme, her iki eşe de acı verebilir. Erkeğin, penisini birden bire derinlere sokmasına gerek yoktur. Bu durumda erkek, penisinin ucunu vajinanın dışında, ileriye geriye yavaşça hareket ettirerek kadının rahatlamasına yardımcı olabilir. Sonra, kadın bu durumdan haşlandığını hissettiği zaman kalça hareketleriyle kendine girilmesine daha kuvvetlice ister. Kalça hareketleri ilişki sırasında "doğal olarak" tüm memelilerde görülür, öyle ki bebeklerin cinsel tepkilerini keşfedip hoşlanmalarında bile kolayca gözlenebilir bu olgu. Ama bu davranış içgüdüsel olduğundan deneyimli âşıklar tarafından büyük ölçüde düzeltilip geliştirilebilir.Sınırlı cinsel deneyimli erkekler, değişmez, derin ve ani hamlelerin çok etkili olduğuna inanabilirler, ancak gerçekte bu olgu pek seyrek gerçekleşir. En azından birleşmenin başlangıcında bir erkek yavaş hareketlerle girişi sığ tutarak çok daha büyük bir zevk alıp verebilir. Hatta önceliği kadına bırakarak pek çok şey öğrenebilir. Çoğu durumlarda, kadın her yeni derin bir girişten önce penis ucunun vajina ağzına doğru, Uzun ve isteyerek yapılan hareketlerle, geri çekilmesini tercih edebilir. Bunun nedeni basittir. Cinsel heyecanın yükselmesiyle vajinanın dış kısmı kanın hücum etmesiyle üçte bir darlaşırken iç kısmı da genişler. Başka bir deyişle, vajinanın bu üçte birlik dış kısmı (orgazm düzlüğünde) penis için en büyük uyarımı sağlar.Bu noktada, birçok kadının vajina girişini çevreleyen iç kaslarını denetlemeyi öğrendiğinin belirtilmesi gerekir. Böylece, onlar penisi daha sıkı kavrayarak karşılıklı uyarımın artmasını sağlamış olurlar. (Vajina girişi geniş ve gevşek olan, vajinal kasların ne durumda olduğunu bilmeyen ya da onları gelişmemiş bulan kadınlar bu sorunlarını uygun tedavi ve alıştırmalarla düzeltebilirler.Kadın ve erkek birleşmelerini sürdürürken, çok kere kalça hamlelerini hızlandırarak vajinada daha derin girişlerin olmasına yardım ederler. Bu işi bazen yalnızca tek bir eş yürütür. Bu durumda öteki eş nispeten edilgen kalır. Öte yandan, her iki eşin birlikte hareket ettiği zamanlar da olur. Bundan başka genel ritmik örneklerle, eşler, hamlelerini derinden sığa büyük ölçüde değiştirebilirler. Aynı zamanda kalçalarını ileriye geriye dairesel hareketleriyle penisin vajina içinde derin bir rota tutturmasına izin verebilirler.Herhangi bir çifte, birleşmede en büyük zevkin nasıl kazanılabileceğini yalnızca deyimler öğretebilir, ancak, eğer birbilerinin tepkisine duyarlı iseler, birbirlerini, doyuma en iyi nasıl ulaştıracaklarını öğreneceklerdir. Yine de bişleşme yukarıda da belirtildiği gibi iki kişinin birbirleriyle yakın etkileşiminden başka bir şey değildir ve uzmanca önerilen bile doğrudan ve açık bir iletişim olmadıkça hiçbir yarar sağlamaz. Özellikle kadın, neyden nasıl hoşlandığını erkeğe tam olarak anlatmaktan hiçbir zaman korkmamalıdır ve kendisini cinsel sezgilerine bıraktığı zaman karşılıklı ilgilerin nasıl gerçekleştirilmesi gerektiğini anlayabilir. Bir erkek orgazmını bir süre kontrol altında tutmak isterken kadın da hiçbir zaman kendisini gemlemeye gereksinim duymaz. Erkek sertleşmesini sürdürdükçe kadın orgazma ulaşmaya devam edebilir.Ne yazık ki birçok erkek ve kadın, orgazma duyduklarrı aşırı ilgiden ötürü birleşme zevklerini azaltıyorlar. Erkekler orgazma nispeten çabuk ulaştıklarını bildiklerinden, eşlerinin doyumlarının yeterince uzun sürüp sürmeyeceğini merak ediyorlar. Öte yandan, kadınlar da orgazmlarının yeterince çabuk olmayacağından ya da orgazm olamamaktan korkuyorlar. Söylemek gereksiz ama, böyle gizli üzüntüler çiftler arrasında önemli sorunlara yol açabilir ve normal cinsel işlev sonuçta işlemez hale gelebilir.Çiftler, birleşme sürecinde daha yoğun bir ilgi gösterirlerse daha büyük cinsel mutluluk duyacaklardır kuşkusuz. Her cinsel işlevin orgazmla sonuçlanması gerektiğini söyleyen bir kural yoktur. Gerçekten de, sıra aşk yapmaya geldiğinde insanlar özgün bir amaç için çaba göstermiyorlarsa kendi kendilerine kötülük yapmış olurlar. Fiziksel zevkin paylaşılan deneyimi (zirve ya da boşalımla sonuçlanmasa bile) birleşmeyi değerli kılar. Deneyimli âşıklar için ustaca, her yanıyla görkemli bir gerilim, nihai boşalmadan daha önemlidir.Orgazm, cinsel uyarımın en yüksek aşamasında istem dışı olan basit bir şeydir; uğruna döğüşülen ve kazanılması gerekli bir ödül değildir.Bazı eski el kitaplarında, çiftler orgazma yalnız başlarına değil, aynı zamanda, aynı anda ulaşmaya zorlanıyordu. Sonra onlara ödül olarak, tam bir coşkunluk deyimi vaat ediliyordu. Oysa gerçekte, bu garip tavsiye yarardan çok zarar getirdi. Bunu neden böyle olduğunu anlamak kolay. Her şeyden önce, cinsel uğraşın kendisine değil, sonucuna dikkat çekiliyor. İkinci olarak, eşler her zaman belirli bir denetim altında bulunmalarına yol açan soğuk ve bağımlı bir tutumu benimsemeye zorlanıyorlar. Böyle bir tutum zamanla hiç orgazm olmamayla sonuçlanıyor ve tepkilerini özdeşleştirmeyi başaramayan erkek ve kadınların kendilerini yetersiz hissetmelerine neden oluyor.Birleşme olayına bu mekanik açıdan yaklaşmanın modası geçmiştir artık. Zamanımızda çoğu "seks uzmanı" daha gerçekçi olmuş ve aynı anda orgazmı dört dörtlük bir ilişkinin kanıtı olarak görmekten uzaklaşmaya başlamııştır. Nitekim günümüzde gelişen eğilim, birlikte orgazm olmama sorununa üzelmeye bir son vermenin daha iyi olduğudur. Bunun yerine çiftler, özel bir deneye girişmeksizin ya da başarmaya çabalamaksızın, birleşmeden kendi beğenilerine göre zevk almayı öğreniyorlar.İşin garip yanı, çok derin bir doyum sağlamasına karşın, istenilmeyen güzel aşk oyunları tersine dönüyor. Bu da uzun süre yasaklanan cinsel tepkilerin kurutulmasına yardımcı oluyor ve böylece kişinin erotik yeterliği artıyor. Doğal olarak, kişiyi daha çok orgazma da ulaştırıyor bu durum.