Paylaş
Bir yanda özellikle televizyon programı sayesinde iyice tanınan Marie Kondo'nun insanın kendisinde neşe uyandırmayan eşyalardan kurtulması gerektiğini savunan KonMari metodu diğer yanda da Margareta Magnusson'un kitabıyla bütün dünyaya yayılan "döstädning" yani İsveç ölüm temizliği hareketi var.
Velhasıl derleme toplamaya, gereksiz eşyalardan kurtulmaya odaklandı son dönemde dünya.
Bu derleme toplama hareketinin en önemli ayaklarından birini de mutfaklar oluşturuyor tabii...
Sonuçta kenarı kırılmış ya da çatlamış ama "Bir işe yarar" diye atmaya kıyamadığımız tabaklar, takımı bozulmuş eşi kaybolmuş çatal bıçaklar, dolaplardan birini sinsice kontrolü altına alan plastik saklama kapları, senelerdir kapağı açılmadan bir dolapta duran rengini/kokusunu kaybetmiş baharatlar hangimizin evinde yok ki?
İşte mutfaklarımızda yer alan bu gereksiz ıvır zıvırlar sadece yer kaplayıp hayatımızı zorlaştırmıyormuş, aynı zamanda kilo almamıza da neden oluyormuş. Bunu söyleyen ben değilim, "Finally Full, Finally Slim: 30 Days to Permanent Weight Loss One Portion at a Time" isimli kitabın yazarı beslenme uzmanı Lisa R. Young.
Young'ın dediği şey özetle şu:
Karmaşık, kaotik mutfaklar kişilerde stres ya da kontrolü kaybetmişlik hissi yaratıyor ve bu stres aşırı yemeye sebep olabiliyor.
Bazen de sağlıklı bir şeyler yemek geliyor içimizden ama mutfağın dağınıklığı içinde sağlıklı yiyeceklerin yerini bulamıyoruz. Onun yerine o sırada tezgahın üzerinde gözümüze ne iliştiyse onu yiyoruz.
Dahası ortalıkta ne kadar farklı çeşit yiyecek varsa o kadar çok yiyoruz. Örneğin tek çeşit çikolatadan birkaç parça yiyip doyacakken, tüm çeşitleri deneyeyim diye çok daha fazla kalori alıyoruz.
Kısacası mutfağın, özellikle de tezgahın üzerinin kalabalık ve karışık olması, tezgahta yiyecekler olması daha fazla yemeye ve kilo almaya yol açıyor.
Buna karşı Young'ın birkaç tavsiyesi var. Öncelikle dolaplardaki gereksiz eşyalardan kurtulup yer açacaksınız. (Burada Marie Hanım’ın kitaplarına başvurabilirsiniz.)
Ardından cips, kurabiye, çikolata, kahvaltı gevreği gibi yüksek kalorili yiyecekleri içi görünmeyen kavanozlara ya da kutulara koyacaksınız.
Bu kutuları tezgahın üzerinden kaldırıp dolaplara, kilere, hatta mümkünse kolayca erişemeyeceğiniz yüksek raflara yerleştireceksiniz.
Tezgahın üzerinde sadece taze meyveler kalacak ki atıştıracak bir şeyler aradığınızda ağzınıza bir dilim kek atmak yerine bir elma yiyebilesiniz.
"E bizim mutfak zaten 8 metrekare, ne yapsak dağılıyor" diye şikayet edenler için de dar alanlarda mucize yaratacak ipuçlarını derlediğimiz içeriği bırakıyorum şuraya:
Sizin derleme toplamaya dair görüşlerinizi de beklerim. Özellikle mutfağında başarılı sonuçlar elde etmiş olanlarla posta kutusunda buluşalım.
Paylaş