Yöresel lezzetleri modern Türk mutfağıyla birleştirip yepyeni tatlar oluşturuyorlar

HRÜ Şanlıurfa Sosyal Bilimler Meslek Yüksekokulu Aşçılık Programı öğrencileri, dünya mutfağının yanı sıra kente özgü yöresel lezzetlerden çiğ köfte, yumurtalı köfte, borani, tepsi kebabı, bostana, ciğer kebabı ve şıllık tatlısı gibi tatları da öğreniyor.

Yöresel lezzetleri modern Türk mutfağıyla birleştiren öğrenciler, yeni tatlar ve menüler oluşturuyor. Hem göz hem de damağa hitap eden bu lezzetlerle,Uluslararası Gastronomi Federasyonu tarafından düzenlenen yemek yarışmasına katılan genç aşçı adayları, farklı kategorilerde 4 altın, 2 gümüş, 1 bronz madalyanın yanı sıra takım halinde de birinci olma başarısı elde etti.

Yaptıkları yöresel lezzetlerle kendilerinden söz ettiren aşçı adayları, katıldıkları yarışmalarda kentin gastronomi alanında tanıtımına da katkı sağlıyor.

HRÜ Aşçılık Programı Başkanı Öğretim Görevlisi Şükran Taşkın, AA muhabirine yaptığı açıklamada, aşçılık bölümünde 160 öğrencinin eğitim aldığını söyledi.

Birinci sınıfta ağırlıklı teorik olarak eğitim verildiği belirten Taşkın, şöyle konuştu:

"Öğrencilerimiz birinci sınıfta gördükleri teorik dersleri ikinci sınıfta tamamıyla uygulamalı olarak görmeye başlıyor. İkinci sınıfta biraz da branşlara yönelik eğitimler veriliyor. Örneğin ana mutfak, soğuk mutfak ve yöre mutfağı ile pastane gibi branşlara yöneliyorlar.

Kentimiz tarihi ve mutfağıyla öne çıkan bir yer, o nedenle yöresel mutfağa ağırlık veriyoruz. Bunun yanında dünya mutfağı dersleri de veriyoruz. Öğrencilerimiz çok şanslı çünkü okulumuz çok güzel imkanlara sahip. Okulumuz Türkiye'de hijyen ve sanitasyon kurallarını uygulayan en iyi okul olarak seçildi."

Şanlıurfa'nın tarihinin yanı sıra zengin yemek kültürüyle öne çıktığını, kendilerinin de öğrencilerine bu yönde eğitim verdiğini anlatan Taşkın, şöyle devam etti:

"Okulda verdiğimiz eğitimlerle yöresel yemeklerin tanıtımını yapmaya çalışıyoruz. Şanlıurfa'nın yöresel mutfağı ve modern Türk mutfağını birleştirerek katıldığımız yarışmalarda kentin yöresel tatlarını ön plana çıkarmaya çalışıyoruz.

Yaptığımız güzel işlerle Şanlıurfa mutfağını turizm alanında hak ettiği şekilde tanıtmaya katkı sağlıyoruz ve hak ettiği yere gelmesi için çalışmalar yapıyoruz. Öğrencilerimiz 25-28 Ocak'ta İstanbul'da düzenlenen gastronomi festivalinde ekip olarak derece aldı.

Bunun yanında 30 Ocak-2 Şubat'ta Ankara'da düzenlenen yarışmada da altın, gümüş ve bronz madalyalar kazandık. Bizler mutfağımız modernize edip kentimizi tanıtıyoruz."

Taşkın, yemeğin hazırlanışı kadar sunumunun da çok önemli olduğunu, bunun yanı sıra hazırlanan yemeğin besin değerine de dikkat edilmesi gerektiğini dile getirdi.Hazırlanan yemeğin göze hitap etmesi gerektiğinin altını çizen Taşkın, "Yemekte süsleme çok önemli, göze hitap etmeli. Süsleme de yetmiyor, yemeğin sıcak olması, standartlara uygun olması gerekiyor. Bir yemek ne kadar midemizi beslese de gözümüzü de doyurması gerekir. Göz doyurması porsiyonun çoğunluğu değil, görselliklerin iyi olması demektir." diye konuştu.

Aşçılık bölümü ikinci sınıf öğrencisi Cennet Cici ise okulda aldıkları eğitimle Türk ve Osmanlı mutfağının yanı sıra Şanlıurfa'ya özgü lezzetleri de öğrendiklerini belirtti.Aşçılığı çok sevdiğini ifade eden Cici, aldığı eğitimlerle iyi bir şef olmayı planladığını kaydetti. İkinci sınıf öğrencisi Müslüm Keskin ise 5 yıldır sektörde çalıştığını ve kendisinin daha da geliştirmek için bu bölümde okumaya karar verdiğini söyledi.Okulda aldıkları eğitimlerle kendilerini sürekli yenilediklerini aktaran Keskin, "Okulun verdiği eğitimler çok iyi. Burada aldığım eğitimle kendimi daha geliştirmek istiyorum. Burada yöresel mutfağın yanında diğer dünya mutfaklarının eğitimini alıyoruz. Önceliğimiz kendi kültürümüzün yemeklerini öğrenmek. Katıldığımız yarışmalarda bu yemeklerimizi tanıtıyoruz. Geçen ay düzenlen yarışmada altın madalya kazandım. Takım olarak da ikinci olduk." dedi.