Hamuru 2 metrekare açılıyor, herkes yapamıyor! Ünü Türkiye'ye yayıldı
İzmir’de Osmanlı döneminden beri üretilen ve günümüze ulaşan bir hamur işi türü olan İzmir boyozunun ünü, coğrafi işaret almasının ardından ülke çapına yayıldı.
İzmir’de Osmanlı döneminden beri üretilen ve günümüze ulaşan bir hamur işi türü olan İzmir boyozunun ünü, coğrafi işaret almasının ardından ülke çapına yayıldı.
İzmir’in simgesi haline gelen, kenti ziyaret edenlerin özellikle aradığı bir lezzet olan boyoz, evlerde uygulanamayacak kadar büyük ustalık gerektiren bir teknikle açılıyor.
İzmir’de 28 şubesinde yaklaşık 500 personel ile görev yaptıklarını belirten boyoz ustası Dinçer Acar, "İzmir boyozu tadına bakmayan için çok anlam ifade etmeyebilir. Yalnız bir kez olsun tadına bakan, boyozu yiyen bir daha vazgeçemez” dedi.
Acar, “Tarihçesi 1400’lü yıllara yani 600 yıl öncesine dayanan bu boyoz günümüze gelen bir lezzettir. Yahudiler tarafından bulunmuş ve bize bırakılan bir lezzettir. Anadolu’nun birçok ilinde boyoz yapılır yalnız İzmir’deki orijinaldir. Boyoz İzmir ile özdeşleşmiştir. İzmir’in vazgeçilmezidir. Dışarıdan gelen misafirlere tattırdığımızda çok etkileniyor ve boyozu çok beğeniyorlar" dedi.
İzmir’de boyozu tadıp, şehir dışına çıkanların kendilerine ulaşarak boyoz talep ettiğini anlatan Acar, boyozu ülkenin her noktasına gönderebildiklerini söyleyerek, "Streçlere çekip dondurucularda muhafaza etmek üzere kendilerine gönderiyoruz. Boyoz bugün ülkenin her yerine gidiyor. -40 derecede dondurulup gönderilen boyoz, orada çözdürülüp 220 derecede pişirilip servis yapılabiliyor" diye konuştu.
"İzmir boyozunun hamuru mayasızdır. Su, un, tuz, yağ ve tahin kullanılır. Tahin de boyozun gevrek oluşunu sağlar. Hamuru yoğurduktan sonra 20 dakika dinlendiririz. Sonra 600 gramlık parçalar halinde keseriz.”
“Bunun püf noktası yoğurma ve dinlenme aşamalarındadır. İyi yoğurulup dinlendirilen hamurdan istediğiniz verimi alabilirsiniz. Burada ustanın marifeti de çok önemlidir."
Acar, boyozun vazgeçilmezinin ise yumurta olduğunu dile getirerek, ürünü, güne zinde başlamak isteyenlere yumurta ve çayla sunduklarını kaydetti.
Şehir dışından gelenlere İzmir boyozunun tadına bakmadan gitmelerini önermediklerini anlatan Acar, "Boyozun en fazla tercih edileni sade boyozdur. Ama biz süsledik boyozumuzu. Tahinli, çikolatalı, ıspanaklı ve patlıcanlı boyozlarımız var. Vitrinlerimizi böyle zenginleştirdik. Müşteriler de ilgi gösteriyor. Özellikle tahinlisi de fazlaca tüketiliyor" diye konuştu.
İzmir’de yaşayan Mehmet Gümüş, kahvaltılarında boyoza sıklıkla yer verdiğini belirterek "Boyoz hayatımın parçası, her gün gelip, alıyorum. Herkesin damak tadı farklı, ben daha çıtır ve yağsız olmasını seviyorum. Yumurtasız almam. Bu bir kültürdür” dedi.
Boyozu sık tükettiğini anlatan Sinan Özkaya ise şunları söyledi: "Boyozu çok severim. Boyozu ilk İzmir’de tanıdım. İzmir’e 3 yıl önce geldim. Aslen Sinoplu’yum ama Almanya’dan geldim. Memleketimden ya da yurt dışından misafirim geldiği zaman ikram ediyorum. İzmir dışında boyoz görmedim. Yağlı, sade boyozu seviyorum."