Bafra pidesinin lezzetinin ünü Samsun sınırlarını aştı
Samsun'un Bafra ilçesinde yüz yılı aşkın süredir maharetli ustaların ellerinde yoğrularak şekillenen Bafra pidesi, lezzetiyle adını da tadını da büyük şehirlere taşıdı.
Samsun'un Bafra ilçesinde, yüz yılı aşkın süredir maharetli ustaların ellerinde yoğrularak şekillenen Bafra pidesinin ünü, lezzetiyle tüm ülkeye yayılmış durumda.
Pide salonlarında müşterilere sunulmasının yanı sıra yöre insanının pazar kahvaltılarının da vazgeçilmezleri arasında yer alan Bafra pidesi, bölgenin yemek kültüründe önemli bir yer tutuyor. Bafra pidesi, düğünlerden cenazelere, askere uğurlama törenlerinden özel davetlere kadar sofralarda yerini alıyor.
Daha sonra pide salonunu açtığını anlatan Özkülünk, dayısından öğrendiği pide ustalığını iki oğluna öğrettiğini, onların da bu lezzeti geleceğe taşıyacaklarını dile getirdi.
"Benden önce de vardı bu pide, benden sonra da olacak" diyen Özkülünk, Bafra pidesinin yaşatılmasının önemine değindi. Özkülünk, "Ben sanat olarak hep öğretmekten yanayım çünkü bir yarış var burada. Biz yabancı markalara karşı çok güçlü değiliz ama onlar gibi olabiliriz, geçebiliriz de. En azından kültürümüzü yaşatıyoruz" ifadesini kullandı.
Yörede pidenin bir kültür, adeta yaşam tarzı olduğuna işaret eden Turan Usta, şunları kaydetti: "Bizim en yoğun olduğumuz günler pazar günleridir. Pidenin kültürü öncelikle ekmek fırınlarında başladı. Sonra düğünlerimizde adet olmaya başladı. Hatta cenazelerimizde de pide dağıtılır. Pide bizim yöremizde bir kültürdür, yaşam tarzıdır. Özellikle geçmişten bugüne devam eden pazar günü pide yaptırma geleneğimiz var. Bana soruyorlar, 'Bafra pidesinin lezzetinin sırrı nedir?' diye. Bu işin sırrı sevgi. Sevgisiz hiçbir şeyi başaramayız. Bizim pidemiz gevrek, ince, şekli kapalı ve kıvrımlı. Boyu 80 santimetreye ulaşıyor. Kıymalı ve peynirli, iki ana çeşitte yapılıyor. Türkiye'nin dört bir yanından insanlar bu lezzeti tatmak için buraya geliyor."
Ailesiyle pide yemeye gelen Sunay Demircan da Bafra pidesinin, lezzetinin yanı sıra şehirdeki sosyal ve kültürel önemine değindi. Kendi çocukluğundan hatırladığı pazar günleri pide geleneğinden bahseden Demircan, "Önceden her pazar günü insanlar pide yaptırma telaşına düşerdi. O pazar evde adeta bir bayram havası olurdu. İçler hazırlanır, kıymalar kavrulur, peynirler yumurtayla eşleştirilir, içine maydanoz konur, ondan sonra bir tepsiye konularak pideciye gidilirdi. Fırınlar o gün ekmek değil, sadece pide üretirdi. Evde de önceden hazırlıklar yapılır, çaylar demlenir, turşular kavrulur, o gün 'pide günü' olurdu. Pazar günü eşittir pide günüdür" diye konuştu.