Kuşhan tartışması

Geçen hafta Türkiye, Muzaffer Kuşhan’ın kliniğini ve orada hayatını kaybeden Dila’yı konuştu. Akabinde de Sağlık Bakanlığı kliniği kapattı. Bence bu acı olayda, tek bir suçlu yok. Hepimiz suçluyuz. Zayıf bedenler arzulayan içinde bulunduğumuz bu çağ suçlu. Sürekli bunu pompalayan medya suçlu.

Haberin Devamı

Kızlarının zayıflama çılgınlığına kapılmasına izin veren aileler suçlu. İş sadece Muzaffer Kuşhan’la bitmiyor yani. Ama tabii onun eksikleri de affedilir gibi değil. En son kliniğin ruhsatsız olduğu da ortaya çıktı. Bugün bu sayfada hep birlikte bu olayı tartışıyoruz. Hakaret eden ve kafa atan mail’leri direkt ayırdım. Bu okuyacaklarınız beni düşündürenler, "Evet ya, o da haklı!" dedirtenler. Çünkü tek bir suçlu olmadığı gibi, tek bir haklı da yok bu konuda. Gelecek hafta bir başka hikayeyle yine bu sayfada buluşmak üzere...

BUNUN ADI TOPLUMSAL LİNÇ

GÜNDEM KENDİNE BİR GÜNAH KEÇİSİ BULDU


Dila’nın üzüntüsü hepimizin içinde, ama ne olup bittiğini bilmeden birini linç etmek de en az bu kayıp kadar üzücü. Dehşet içinde Muzaffer Kuşhan’ın linç edilişini /images/100/0x0/55ea11c3f018fbb8f8696918izliyorum. Bu "vurun kahpeye" senaryosu nereye kadar ilerler bilemiyorum ama ürkütücü. Adam ne yapsa suç oldu, en son röportaj verirken gülümsedi diye hakkında atıp tuttular. Ben de izledim o programı öyle bir şey olmadı. Yok yüzünü çektirmiş, yok botoks yaptırmış. Size ne kardeşim, yaptırır yaptırır. Felaket bir ülkeyiz, düşene bir de biz tekme atıyoruz. Allah hiçbirimizi tökezletmesin bu ülkede. Gündem, kendine yeni bir günah keçisi buldu. Bir sonrakine kadar Kuşhan Bey’le meşgul olacağız, sonra da acilen onu unutacağız. (Meral A.)

ANİ ÖLÜMLERLE GENETİK ALTYAPIMIZIN GERÇEKTEN İLİŞKİSİ VAR


Herkesin ağız birliği etmişçesine, Dr. Muzaffer Kuşhan’ı asıp kesmeye çalışmasını hayretler içinde izliyorum. Yargının sonuçları açıklamasına fırsat vermeden bir sağlık çalışanı daha çarmıha geriliyor. Tamam görevini yanlış yapan ve başkalarına zarar veren kişi, ister hekim olsun, ister mühendis, cezalandırılmalıdır. Ama bu cezalandırma için yargıdan başka güvenebileceğimiz bir şey var mı siz söyleyin. Beklemek, konu hakkında bilmediğimiz sularda boğulmaktan daha iyi olacaktır. Kendi uzmanlık alanım olduğu için bilgi vermek istiyorum, ani ölümlerde Long QT Sendromu dediğimiz bir hastalıktan şüpheleniriz. Olgudan alınmış DNA örneği, bu sendromu genetik olarak taşıyıp taşımadığınızı söyler. Dila için yapılacak otopsi, genel anlamda genetik incelemeleri kapsamadığından ailenin ve/veya yargının bunu istemesini öneririm. Ani yaşam kayıpları veya kronik hastalıklarla, genetik altyapımızın tahmin edemeyeceğimiz kadar sıkı bir ilişkisi var. Demek istiyorum ki Muzaffer Kuşhan için yaptığımız toplumsal linç doğru olmayabilir, haksızlık ediyor olabiliriz. (Dr. Tufan Ç./ Tıbbi Genetik Uzmanı)

DÜŞENİN DOSTU OLMAZ BİR TANE DE SEN VUR

Birkaç gündür Dila ve Kuşhan’ın kliniğiyle ilgili haberleri izliyorum. Dila’ya rahmet, ailesine başsağlığı diliyorum. Bir anne olarak kendimi annesinin yerine koyuyorum da, herhalde delirirdim. Ama ben ne Dila’yla ne de Kuşhan’la ilgili yazacağım. Ben sadece insanların ikiyüzlülüğüyle ilgiliyim. Maalesef, "Düşenin dostu olmaz, bir tane de sen vur" mantığıyla gelişen olayları dehşetle izliyorum. Kuşhan Kliniği yıllardır var. Yıllardır insanlar gidip kilolarını verip, mutlu mesut dönüp geliyorlar. Herhalde izlenen yöntemler de yeni değil. Peki niçin şimdiye kadar kimse çıkıp da "Beni süper zayıflattı ama doktor yok, gerekli testler yapılmıyor, ambulans yok, kişiye özel diyet programı yok, keşke bunlar da olsa" demedi? Niçin dergilere ya da televizyonlara çıkıp, bunları dile getirmedi de aylar önce yaşadığı olumsuzlukları şimdi reyting uğruna "insan yiyici" sabah programlarında bas bas bağırıyor? Bu ne riyakarlıktır ya! Niye o zaman konuşmadılar? Keşke konuşsalardı belki bir can kurtulurdu. (Birken D.)

YA AİLELER? ONLAR DA SUÇLU

BU KAMPTA KALACAKSIN ÇÜNKÜ ŞİŞMANSIN BİZ NORMAL YAŞANTIMIZA DEVAM EDECEĞİZ ARADA SIRADA DA SENİ GÖRMEYE GELECEĞİZ

Oraya bence sadece kendi parasını kazanan, hür iradesiyle tek başına, kimsenin baskısı olmadan gidenler alınmalıydı. Aileler, "Sen bu kampta kalacaksın çünkü şişmansın, biz normal yaşantımıza devam edeceğiz, arada sırada da seni görmeye geleceğiz, sen de zayıfladığında aramıza katılacaksın..." diyor. Çok fena bir şey değil mi bu? Sizce ailelerin hiç suçu yok mu? (A. Yılmaz.)

ADAM SİLAH DAYAMADI YA


19 yaşında hayatını yitiren bu kız için ben de üzüldüm. Ama neden insanlar sadece bu kliniği suçluyorlar? O kliniğin sahibi kadar, oraya gidenler ya da çocuklarını gönderen aileler de suçlu değil mi? Adam silah dayamadı ya. (Gamze S.)

ZAYIFLAMADAN SENİ EVE ALMAM

Bir yazınızda orada kalan bir kızdan söz etmiştiniz, bir an önce eve dönmek isteyen, sürekli ağlayan bir kız. Annesi "Zayıflamadan seni eve almam!" diyormuş. Ve bu kız yanılmıyorsam 13-14 yaşındaydı. Olabilir mi böyle bir şey? İnsan çocuğunu nasıl bırakabilir? Ailelerin de akıllarını başlarına alması gerekmiyor mu? Ergen bir çocuğun orada işi ne? (Billur K. N)

NİYE AYNI TAS AYNI HAMAM DEVAM ETTİ?

SADECE KAN ALIYOR TANSİYON ÖLÇÜYOR VE KAMPA KABUL EDİYOR BU NE KADAR SAĞLIKLI TARTIŞMAMIZ GEREKEN BU

Obezite sınırına yaklaşmış insanların büyük bir kısmında kalp ve damar sorunları görülür. Kalpte yağlanma, kalbe giden damarlarda tıkanıklık. Peki bunlar, basit bir kan almayla ortaya çıkar mı? Çıkmaz. Kaldı ki kan alınırken kandaki tüm değerlere bakılmaz, belli hormonlar ve belli değerler incelenir. Kuşhan, "Form doldurtuyoruz" diyor. Check-up’tan geçmeyen biri "sağlıklı" olduğunu ne kadar söyleyebilir ki? Ben şu anda kendimi sağlıklı hissediyorum ama kalp sorunumun olmadığı, damarlarımın tıkanık olmadığı ne malum? Günde bilmem kaç kilometre yürüyüş yapıp, kendimi kasıp yormuyorum ki, belli rahatsızlıklarımı hissedeyim? Kuşhan kan alıyor, tansiyon ölçüyor, formları inceliyor ve milleti kampına kabul ediyor. Bu ne kadar sağlıklı, tartışmamız gereken bu. Tamam kendisi doktor, Dila’ya ilk müdahaleyi de en iyi şekilde yaptığından şüphem yok, ama neden "sağlık kampında" tam teşekküllü bir ambulans bulunmasın ki? Böyle kamp mı olur? Hem niye tek bir doktor var? 7 kilometrelik yürüyüşün tam ortasında biri kalp krizi geçirse, Kuşhan ne kadar sürede yetişip kalp masajı yapabilir ki? "Çok kazanıyorum" diyeceğine, keşke kazandıklarının bir kısmını ambulansa ve sağlık personeline yatırsaydı, asıl o zaman 35 yıllık hekimliğin hakkını verirdi. Hadi diyelim Dila, gencecik yaşında kalbinin kurbanı oldu ve inceleme sonucu Kuşhan«ın her şeyi doğru ve eksiksiz yaptığı ortaya çıktı. Bu, Kuşhan«ı gerçekten hatasız kılar mı? Nasıl olur da 100 kiloya ulaşmış 19 yaşındaki biriyle, yine aynı kiloda olan 50-60 yaşlarında biri aynı şartlarda spor yapabilir ve aynı yemeği yiyebilir? "Beslenme planı" kişiden kişiye değişmemeli mi? Hayatında hiç spor yapmamış biri, bugünden yarına nasıl günde 14 kilometre yürüyüp ardından normalde yediğinin belki de 4’te birini yer? Herkesin bünyesi aynı mı? Bunlar incelenmesi gereken hususlar değil mi? (Özer B.)

AMERİKA’DA OLSA HAPSE GİRERDİ

Tıp Fakültesi 4. sınıf öğrencisiyim. Bir süredir okuldaki hocalarla bu meseleyi tartışıyoruz. Hepsi Kuşhan’ı suçluyor. Amerika’da olsa, yaptığı bu tıbbi hata (malpractice) yüzünden çok büyük bedellerde tazminat ödeyeceğini ve hapis yatacağını söylüyorlar. Tıptaki en önemli mottolardan biri şu: "Hastalık yoktur, hasta vardır." Yani iki kişi aynı hastalığa bile sahip olsa, tedavileri aynı olmayabilir. Çünkü herkesin metabolizması farklı çalışır. Tam da bu yüzden herkese farklı diyet verilir. Bu diyet de yaşa, cinsiyete, boya, sahip olunan hastalıklara vesaireye göre değişir. Kuşhan’ın "Herkese aynı diyet" yöntemi kesinlikle kabul edilemez. Kısa sürede çok kilo vermek de öyle. Normali ayda 2-3 kilo. Uygun olan karbonhidrat, yağ ve protein içeren hipokalorik bir diyet ve bunun yanında hafif bir egzersiz. Ağır egzersiz de zararlı. Bu açıdan baktığımızda Muzaffer Kuşhan, tıpta yer almayan şeyler yapmış. (Baran Ö.)

KUŞHAN BEY BİRAZ ESNAFLIK YAPMIŞ İŞTE


İnsan vücudunun yüzde 60’ı sudur. Çok su kaybettiğiniz takdirde, vücutta önemli problemler yaratırsınız. Birçok akademik kuruluş bu konuda insanlara bilgi veriyor, hiçbirinde de Kuşhan’ın rahmetli kıza uyguladığı türden bir rejim önerilmiyor. Ben 5 yılda 15 kilo verdim. Her gün 15 dakika bantta yürüdüm. Yarım saat yer jimnastiği ve 15 dakika bisiklet yaptım. Tuzu azalttım. Her ay komple kan testi yaptırdım. Antrenmanlar esnasında saat başı tansiyonumu ölçtüm. Üç ayda bir kalp elektrosu çektirdim, efor testine girdim. Kuşhan Bey biraz esnaflık yapmış. Yazık olmuş genç kıza. Başkalarına ise iyi bir ders. (Faruk Y.)

ASIL SORUN ACİL MÜDAHALE EKİBİNİN OLMAYIŞININ KUŞHAN’A NORMAL GELMESİ

Bence asıl sorun, mekanın haricinde acil müdahale ekibinin olmayışının Dr. Kuşhan’a normal gelmesi. Üzücü ve ürkütücü olan 35 yıllık bir hekimin bu zihniyette olabilmesi. Eğitim görmüşlerimiz böyleyse, bu ülkenin cahilleri neler yapar kim bilir? (Berk S. B.)

KONTROLSÜZ DİYETTE N
EDEN Mİ  KALP DURUR?

Kontrolsüz ve bilinçsiz yapılan diyet, kandaki elektrolit dengesinde -özellikle potasyum ve magnezyum iyonlarının azalması- sorun yarattığı için kalp atımı duruyor. Kan elektrolitlerinin takibi şart. Dr. Kuşhan bunu ihmal etmiş, affedilir tarafı yok. (Nedim Ö.)

NEDEN HİÇ ÖNLEM ALMADI?

Kuşhan’la yaptığınız röpartajı okurken dönüp eşime demiştim ki: "Eğer biri şu an böyle bir zayıflama merkezi açacak olsa, bu soru ve bu yetersiz cevaplardan ilham alıp, yeni bir proje geliştirebilir." Yani sizin sorularınızla ortaya çıkan Kuşhan Kampı’nın eksikleri, birileri için yararlı olmuştur diye düşünmüştüm. Peki ona neden olmadı? Neden aynı tas aynı hamam devam etti? Önlem almadı? (Elif M.)

Yazarın Tüm Yazıları