Kürtaj, cinayet midir değil midir nasıl karar verebiliriz?

Her ne kadar tıp dünyası ceninin canlı olarak kabul edildiği süreyi belirtse de kürtajın cinayet olarak kabul edilip edilmemesi şimdiye kadar, din ve kadın hakları çerçevesinde tartışıldı.

Haberin Devamı

Her ikisinin de temelinde inanç olduğu için, birinin diğerine üstünlük sağlaması mümkün değil.

(Kadın haklarının özünde inanç var derken, kadınların kürtajın kendi hakları olduğuna ‘inanmasını’ kastediyorum.)

Bu durumda da bu tartışma asla bitmez. Ama kürtajın cinayet olup olmadığına karar vermek için duygulardan yararlanabiliriz.

Nasıl mı?

DUYGULAR YANILMAZ

İnsanda farklı olaylar farklı duygular yaratıyor. Bu duyguların yoğunluğu da duruma göre değişiyor.

Öfkeyi örnek alalım. Cinayet ile sonuçlanan vakalar çok şiddetli öfke sonucu oluşuyor. (Cinayet her zaman öfke ile alakalı olmuyor tabii ki.)

Örneğin, cana kastetmek, sevdiğiniz bir kişinin öldürülmesi ya da tecavüz en fazla öfke doğuran olaylar ve cinayete sebebiyet verebiliyor.

Ama yalan, küfür ya da dedikodu öfkeye sebebiyet veriyor ama derecesi az.  Çoğu zaman da cinayet ile sonuçlanmıyor.

Haberin Devamı

Bu durumda tecavüz ile cana kastetmenin yarattığı öfke duygusu birbirine daha yakın olduğu için, bu iki olayı aynı kategoriye koyabiliriz.

Dedikodu ya da küfür daha az öfke yarattığı için bu ikisini de ayrı bir kategoriye koyabiliriz.

Yani bir olayın yarattığı duyguyu analiz ederek, o olayları sınıflandırabiliriz.

CİNAYET VE KÜRTAJ

Aynı maktıkla hem kürtajın hem de cinayetin yarattığı duyguyu analiz edip derecelendirebiliriz.

Eğer kürtajın annede yarattığı duygu ile cinayetin kişide yarattığı duygu benzer ve aynı derecedeyse, o zaman kürtaj bir cinayettir diyebiliriz, ama değilse bunu iddia etmek zor.

Bilim insanları kolayca bu araştırmayı yapabilir.

DUYGULARIN DERECELENDİRİLMESİ

Peki duyguları gerçekten derecelendirebilir miyiz?

Tam olarak olmasa da evet.

Hem söylemlere hem de bedendeki fizyolojik değerlere hem de beyindeki etkinliklere bakarak duyguları derecelendirebiliriz.

DUYGULAR REFERANS OLABİLİR Mİ?

Duygular gerçekten referans olur mu?

Duygular aslında en büyük referans. Çünkü duyguları yönetmek elimizde olsa da  fizyolojisi çoğu zaman otomatik. Beynin limbik sistemi tarafından yönetiliyor.

İnsanları üzen, sinirlendiren, mutlu eden veya kızdıran durumlar hemen hemen bütün kültürlerde aynı. Yüz ifadeleri bile aynı.

Haberin Devamı

Duyguların ifade ediliş şekli değişse de kaynakları aynı ya da benzer oluyor. Örneğin, tüm kültürlerde insanı hedefinden uzaklaştıran engeller öfke yaratıyor.

(Bu arada yaşadığınız duyguları analiz ederek, kendinizle ilgili çok fazla bilgi edinebilirsiniz.)

Sonuç olarak duyguları analiz ederek ve derecelendirerek, kürtajın cinayet kategorisine konulup konulmamasına karar verebiliriz.

Tıp, din, inanç ve kadın haklarına ek olarak, duygular açısından da kürtajı irdeleyebilirz.

BU HAFTAKİ TWEETLERİM
- Watson'un Nobel Komitesi'ne yüzyılın en büyük buluşu kabul edilen DNA yapısını açıkladığı sunumu sadece 5 dakika sürdü.
- Zeka ile okul başarısı arasındaki ilişki sadece %25.
- Her suçlu bir kurbandır aslında.

Haberin Devamı

www.twitter.com/ozgurbolat

Yazarın Tüm Yazıları