Krizi o sarışın güzele borçluyuz

KRUSÇEV haritayı geniş tutuyor, Ukrayna sınırlarını mümkün olduğu kadar genişletiyor.

Stalin’in 1953’te ölümünden sonra Sovyet liderliğini ele geçiren Krusçev Ukraynalı. Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği’ne (SSCB) bağlı on altı ülke için coğrafi sınırlar çizilirken, Krusçev kendi ülkesine cömert. Kırım, Yalta ve Odesa’yı Ukrayna’ya veriyor. O zamanki SSCB’nin Karadeniz kıyıları.

O zamanki SSCB’nin, bugünkü Rusya’nın Karadeniz filosu şimdi Ukrayna limanlarında. Rusya bunun için Ukrayna’ya para ödüyor, Ukrayna bu paranın arttırılmasını istiyor.

Ukrayna, "ya bu parayı artır ya git" derken, Rusya Ukrayna’ya "sen asıl doğalgaza ödediğin parayı artır" diyor.

İkisinin kavgası bizim ve Avrupa’nın başına patlıyor, Rusya doğalgazı kesiyor.

HAPSE ATILMIŞTI

Ukrayna Rusya’dan aldığı doğalgaz için bin metreküpte 179 dolar ödüyor. Rusya 250 dolar istiyor.

Ukrayna, kendi topraklarından geçen doğalgaz boru hattı için Rusya’dan bin metreküpte 1.7 dolar alıyor. Şimdi 2.2 dolar istiyor.

Ukrayna’nın Rusya’ya 2.2 milyar dolar doğalgaz borcu var. Bunun 1.5 milyar dolarını ödüyor, gerisi faizdir, ödemem, diyor.

Ayrıca, aralarında siyasal çekişme var. Ukrayna NATO ve AB üyeliğini amaçlıyor. Nüfusunun yüzde 30’u Rus, Rusya’ya karşı bir dezavantajı da bu.

Aralarındaki çekişme yeni değil, siyasal boyutu var. Doğalgaz bahane.

Daha önce, yine doğalgaz krizi sırasında, Enerji Bakanı güzel sarışın Timoşenko yolsuzluk iddiasıyla hapse atılıyor. Timoşenko şimdi Başbakan.

Avrupa’yı ve bizi üzebilecek gelişmelerdeki imza o güzel sarışına ait. Anlaşmalara uymayan o.

PUTİN’İN ÖNERİSİ


İki yıl kadar önce, dönemin Rus Devlet Başkanı Putin bize ikinci bir doğalgaz hattı öneriyor. Türkiye buna karar verinceye kadar, Putin sürpriz bir atakla, hattı değiştiriyor ve Türkiye devre dışı kalıyor.

Türkiye tükettiği doğalgazın yüzde 30’unu Rusya’dan alıyor. Bu Trakya ve İstanbul’da kullanılıyor. Nüfusun ve sanayinin en yoğun bölgesi.

Kesinti asıl Avrupa’yı vuruyor. Bu herkes için avantaj. Çünkü, çözüm amacıyla Avrupa devrede.

Hepimizi irkilten yorgunluk

TÜRKİYE’de kimin başına, ne zaman, ne geleceği artık belli değil. Korku Cumhuriyeti.

Anlı şanlı hukukçular, yazarlar, öğretim üyeleri, gazeteciler, emekli generaller, işadamları, politikacılar Ergenekon denilen bir örgütün üyesi olmakla suçlanıyor ve içeri alınıyor. Dünkü onuncu dalga.

Aradan altı ay geçiyor, temmuzdaki dalgada içeri alınanlarla ilgili iddianame hálá yok. İlk iddianame için bir yıldan fazla bekleniyor. Halen onun duruşmaları yapılıyor.

İçeri alınanların ortak özelliği var. Bu nasıl tesadüf ise, AKP’ye karşı olmak. Türkiye kendini yormakla meşgul. Hepimizi irkilten bir yorgunluk.

Şu Ofer, İsrailli değil mi

İSRAİL’in Gazze saldırısına dünyadaki en büyük tepki Türkiye’den, Tayyip Erdoğan başta.

Bir ara İsrail asıllı, iş adamı Ofer AKP’nin gözdesi. Ofer, Maliye Bakanı Kemal Unakıtan ile kapalı kapılar ardında görüşüyor. Galataport’a teklif veriyor, ama ihale iptal ediliyor. Daha sonra Ofer’in sahip olduğu yatırım şirketi Tüpraş’ın yüzde 14.76’sını alıyor.

Bugün bizimkilerin Ofer’le dostluğunu merak ediyorum.
Yazarın Tüm Yazıları