Kontratlı zayıflama Ya kilonu, ya paranı

Yine besiye çekilme günlerindeyiz. Bayramdı, yılbaşıydı, çikolata ve içkiydi derken, yenilecek, içilecek ve kilo alınacak.

O kiloları vermek için de yeni yıl kararları alınacak. Sadece gırtlak mevzularında değil, yeni yıl için başka kişisel hedefler de konulacak. Peki bunlar nasıl hayata geçirilecek? Yale Üniversitesi’nden iki ekonomist ile bir hukukçu, yeni yıl kararlarını uygulama alanında teşvik teorisi geliştirmiş, sadece geliştirmekle

kalmamış bir de bu teori üzerinden iş kurmuşlar. İş sahası stickK.com diye bir web sitesi. Mesela kilo vermek için bu siteyle, hukuki bağlayıcılığı olan bir kontrat imzalıyor ve para yatırıyorsunuz. Veremediğiniz her kiloya karşılık o paralar hayır kurumlarına gidiyor. Bazı Amerikan şirketleri de obezite ile bağlantılı sağlık harcamalarını kısmak için çalışanlarına teşvik primi veriyor.

Ekonomi bilimi artık eskisi kadar iç daraltıcı değil. İktisatçıların içine de kasvet bastığından mı nedir, ekonomiyi gündelik hayatın pragmatizmiyle, insan davranışlarıyla harmanlayan eğlenceli çalışmalar yapıyorlar. En salak okura bile temel ekonomi bilgisi verecek kitaplar yazıyor, iktisadı sosyal bilime dönüştürüyorlar.

Amerikalı ekonomist Charles Wheelan’ın kaleminden "Naked Economics", o eğlenceli kitaplardan. Kişisel kararların, ekonomi politikalarına yansımasını ve bunların yan etkilerini anlatıyor. Mesela, bebeklere uçak yolculuğu bedava olduğu için anne-babalar o gürültücü yaratıklarla seyahat ediyor. Serbest piyasanın bu "hatalı" politikası, berbat bir yan etki yaratıyor.

Tyler Cowen’in "Discover Your Inner Economist"i de keyif veriyor. Mesela, yolsuzluk endeksinde üst sıralarda yer alan ülkelere mensup BM diplomatlarının, New York’ta yediği park cezalarının da çok yüksek olduğunu bulup çıkarıyor.

Yale Üniversitesi’nden Prof. Dean Karlan ile Prof. Ian Ayres ve İşletme Fakültesi yüksek lisans öğrencisi Jordan Goldberg de, insan davranışına dayalı eğlenceli bir işe soyunmuşlar. İnsanların kişisel kararlarını uygulamak için teşvike ihtiyaç duyduğundan hareketle stickK.com sitesini kurmuşlar. Kilo vermek ya da sigarayı bırakmak için arkadaşlarla bahse tutuşma adetinden şahane bir iş modeli yaratmışlar.

OBEZİTEYE YENİ İCAT

Atkins mi, South Beach mi, yoksa Slim Fast mı, Weight Watchers mı? Amerikalılar yıllardır hangi diyeti yapmalı diye tartışıyor. Bunların hiçbiri obezitenin kökünü kazıyamadığı için mütemadiyen yenilerini icat ediyorlar. Şimdi zayıflamak için bu yeni icat var; stickK.com sitesi ile kontrat yapmak. Yöntem aklıma yattı. Kilo verme iddiasıyla ortaya para koyuyorsunuz. Veremediğiniz her kiloya karşılık o paralar hayır kurumlarına gidiyor.

O parayı diyetisyene versen, kilolarından yine kurtulursun ama, burada teorinin mantığı farklı. Riske atılan parayı kaybetmeme dürtüsü devreye girince, kilo vermekten başka çare kalmıyor. Bu risk faktörü, verilen her kilo karşılığında para kazanmaktan bile daha etkili. Yapılan binlerce araştırma şunu gösteriyor: İnsanlar parayı kaybetmemek uğruna, aynı miktardaki parayı kazanmak için verdikleri savaştan daha fazla çaba gösteriyorlar.

Yale Üniversitesi’nin ünlü oyun teorisi uzmanı Prof. Barry Nalebuff da kilo verme teşvikleri üzerine araştırmalar yapmış. O da "Eğer önemli bir değeri riske atıyorsanız, kilo verebilirsiniz" diyor.

Ancak risk faktörü olmadan, para kazanarak kilo vermek de mümkün. Boston merkezli Tangerine adlı şirket, teşvik primine dayalı kilo verme programları hazırlıyor. Tangerine’in geliştirdiği model, bir grup denek üzerinde yapılan çalışmaya dayanıyor. Bu deneyde hiç teşvik almayanlar üç ay içinde bir kilo veriyor. Verdikleri kilo oranında 7 dolar teşvik ödenenler 1.5 kilo; 14 dolar ödenenler ise 2.5 kilo veriyor.

Tangerine’in teşvik sistemini uygulayan şirketlerde hem çalışanlar 100-150 dolar kazanarak kilo veriyor, hem de şirketlerin obeziteye bağlı sağlık harcamaları 150 bin dolar kadar düşüyor.

RİSK KAPANI

StickK.com modeli ise para kazanmaya değil, riske dayalı. Financial Times’ın köşe yazarı Tim Harford da zayıflamak için stickK.com ile sözleşme yapmış. Adamlara 1000 dolarlık çek göndermiş. Eğer sözleşme uyarınca haftada 200 şınav çekip, yerde 200 karın hareketi yapmazsa, paracıkları 100’er dolar 100’er dolar hayır kurumlarına gidecek.

StickK.com sitesi ocak ayı itibariyle devreye girecek. Tim Harford şu anda özel müşteri konumunda. "The Undercover Economist" kitabının da yazarı olan Harford, psikolojik olarak gayet iyi hazırlandığı halde 200 şınav sözünü kendi başına yerine getirememiş. Şimdi hukuki bağlayıcılığı olan sözleşmeye güveniyor.

Ortaklardan ekonomist Dean Karlan, bu yöntemi kendi üzerinde de denemiş. Kilo atamadığı her hafta bir arkadaşına 1000 dolar ödemek üzere söz vermiş ve çok geçmeden 5 kilo gitmiş. Hem de tek cent ödemeden. Yale Hukuk Fakültesi’nden Ian Ayres de haftada 500 doları riske atarak kilo vermiş ve böylece stickK.com işine girmişler.

Müşteriler ya postayla çek gönderecek ya da kredi kartı numaralarını verecekler. Hedeflerini tutturamadıkları takdirde de karttan kesintiler başlayacak. Bu işin bir denetleme sistemi de olacak. Bir kefil arkadaş, ya da jimnastik salonu kilo denetiminde sorumluluk üstlenecek.

Ya StickK.com kurucularının ne çıkarı olacak? Beklentileri reklam geliri ve web sitesi üzerinden diyet ürünlerinin satışını yapmak. Ayrıca, geliştirdikleri yöntemi, daha sağlıklı iş gücü isteyen şirketlere pazarlamayı da planlıyorlar. Şirketlerin verimliliği artırmak için stickK.com sitesini kullanabileceği düşüncesindeler. Mesela "İşe zamanında gelmeyen çalışanlar, stickK teşvikleriyle yola gelebilir" diyorlar.

Şimdi sözleşmeye uymayacak müşterilerin paralarını hangi hayır kurumuna kanalize edelim diye düşünüyorlar. Seçecekleri kurumların siyasi veya dini olmayacağını söylüyorlar. Müşterilerin hayır kurumunu seçme hakkı yok. Çünkü seçecekleri kurum, hedefe kilitlenme motivasyonlarını azaltabilir.

Peki bu "stick" adı nereden geliyor? "Stick" İngilizce’de hem bir hedefe, taahhüde sadık kalmak, hem de sopa anlamına geliyor. Burada paraların gitmesi ihtimali "sopa" oluyor.
Yazarın Tüm Yazıları