Kimdir bilmiyorum ama diz çöküyorum önünde

BU cumartesi size bütün bir haftadan süzdüğüm dört kare görüntüyü aktarıyorum.

Haberin Devamı

1) İLK GÖRÜNTÜ

Yangından harabeye dönmüş bir ev.

Çocuklarını alevlerden kurtarmış bir annenin perişan hali...

Ve yanına oturmuş bir kadın onu teskin ediyor.

Kırmızı mantolu genç bir kadın.

Anne ağlarken;

O sarılıp “Çocuklarını kurtardın şükret” diye gözyaşlarını dindirmeye çalışıyor.

Sonradan anlıyoruz ki,

O perişan ve suyu akmayan köyde görev yapan;

Ve acılı annenin yanına diz çöken kırmızı mantolu kadın;

Yangından kurtulan çocukların öğretmeni...

Donup kalıyorum bunu anlayınca.

Öğretmenliğin okuldan ibaret olmadığını bir karede anlatan bu öğretmen kimdir bilmiyorum.  

Ama hepimize verdiği bu bir karelik ders için;

Ben de diz çöküyorum onun tertemiz kalbi önünde.

DEHŞETİN İÇİNDEKİ ŞEFKAT / WEB TV

2) 40 BİN KİŞİLİK TİYATRO

Müşfik Kenter...

Hafızalarımızdaki ahşap sahnede, yankısı hiç dinmeyen;

Haberin Devamı

Ve radyo günlerinden gelen o sesiyle konuşur:

“Bütün dünya bir sahnedir. Ve kadın erkek herkes

Sıraları geldikçe o sahneye ya girer ya da çıkarlar.”

Sonra Ali Poyrazoğlu, Oya Başar, Kadriye Kenter.

Dünya Tiyatrolar Günü’nde Hürriyet izleyicilerine tiyatroyu anlattılar...

Deniz Öner, Aynur Yolcu, Halil Yücer o kadar kısa bir zamanda o kadar güzel kurdular ki onların filmini...

Hürriyet.com.tr üzerinden 400 bin kişi izledi.

Bütün sahneler adına, bütün replikler için umutlandım.

Çocukluğumdan kalan;

Ve oyuncular bastıkça gıcırdayan o ahşap sahneler büyüdü gözlerimde.

3) KORNA!

Ağzında sigara.

Elinde cep telefonu.

Dört tekerlekli bir gürültü halinde geziyor caddelerde.

Kulak zarımızda, ensemizde, burnumuzun dibinde, hastane önünde, polisin gözlerinin içine baka baka;

En sessiz anımızda basıyor kornaya.

Bir yaya yerinden hopluyor. Bir başkası korkuyor. Bir hasta acıyla uyanıyor.

O hâlâ basıyor kornaya...

Bütün şehirlerimiz bir “korna işgali” altındadır.

Bu “gürültü işgali” karşısında;

Çıldırmamak için zor tutuyoruz kendimizi.

4) KADIN ETEKLİKTEN Mİ İBARETTİR?

Hitler’in oynatıldığı o reklamı biliyorsunuz.

Erkeklere şampuan satmak için o faşist katili bağırtıyorlar:

“Erkeksen bu şampuanı kullan.”

Sanki Türkiye’de faşizme karşı bir sempati varmış gibi dış dünyayı tetikleyen bu reklamı eleştirdik. Sonunda kaldırdılar.

Haberin Devamı

Ama bu defa da “şampuan satmak” için erkeklere etek giydirdiler.

Hitler’i “erkeklik” imajı olarak gören, kadını da “eteklikten” ibaret zanneden bu zihniyete yazıklar olsun!

Yazarın Tüm Yazıları