Güncelleme Tarihi:
BAZEN EVLİLİKLERİN ARDINDA BAZI 'HESAPLAR' OLUYOR
Bazen bu aşkların ve evliliklerin ardında bazı "hesaplar" olabiliyor. Tahtı kaybetmemek, ülkeye daha çok para kazandırmak gibi. İşte artık hayatta olmamasına rağmen hala "masal prensesi" olarak nitelendirilen güzeller güzeli bir prensesin evliliği ile ilgili bu türden iddialar bir belgesele konu oldu.
GÖRÜNTÜ BAMBAŞKA OLABİLİRDİ
Dünyanın en göz önünde kraliyet ailelerinden biri olan Grimaldiler, yani Monako kraliyet ailesi eğer yıllar önce olaylar o dönem planlandığı gibi gelişseydi bugün bambaşka bir görünüme sahip olabilirdi. Yine Hollywood'dan bir gelin gelecekti aileye ve o da bambaşka biri olacaktı. Royals: Keeping the Crown adlı belgesel serisi bu kez Monako Prensliği'ne "gelin seçimini" masaya yatırdı. Belgeselin iddiasına göre, Avrupa'nın ortasında varlığını hala sürdüren Monako Prensliği, bu "gelin seçim" ve evlilik gerçekleşmeseydi belki de ülke yıllar önce tarihe karışmış olacaktı. Elbette taht da!
GÖZÜNÜ HOLLYWOOD'A DİKTİ
Royals: Keeping the Crown (Kraliyet Aileleri: Tacı Korumak) adlı belgesele konuşan tarihçiler Monako ile ilgili çarpıcı iddialar ortaya attı. Buna göre Monako'nun başındaki Prens Rainier, İkinci Dünya Savaşı'nın ertesinde tahtını, dolayısıyla bütün varlığını kaybetmek üzereydi. St. Andrew Üniversitesi'nden tarihçi Chadria Kaul'un ileri sürdüğüne göre o sırada 32 yaşında olan Prens, evli değildi ve dolayısıyla tahtını bırakacak bir veliahtı da yoktu. Özetle tahtını elinde tutması için bir eş bulup evlemesi ve hızlı bir şekilde de bir veliaht sahibi olması gerekiyordu. Bunun için de gözünü Hollywood'a dikti!
2. DÜNYA SAVAŞI, EKONOMİYİ OLUMSUZ ETKİLEDİ
Kraliyet tarihçisi Kate Williams'a göre o dönemde Monako yıkılma tehlikesi altındaydı ve Prens Rainier de ülkesini kurtarak zorundaydı. Ülkenin bu durumda bulunmasının nedeni de İkinci Dünya Savaşı sonrası düşülen ekonomik sıkıntı ve turizm gelirlerinin de tamamen ortadan kalkmasıydı.
'ŞEYTANİ' SAYILABİLECEK PLAN
Monako'nun ortadan kalkmaması için Rainier'nin danışmanları "şeytani" sayılabilecek bir plan yaptı. Buna göre Prens, Hollywood'un o dönemdeki en ünlü ve güzel yıldızlarından biriyle evlenecekti. Böylece kendi küçük prensliği ile "Hollywood'un prensesi" hayatlarını birleştirecek ve ülke yeniden tüm dünyanın dikkatini çekip parlak günlere kavuşacaktı. Tarihçi Chandria Kaul "Danışmanları Prens Rainier'ye, bir "Hollywood prensesi" ile evlenirse, ülkenin popüler hale geleceğini ve bunun da Monako'ya para akışını sağlayacağını söyledi. Bu, ekonomik anlamda mükemmel bir plandı" diye anlattı o dönemi.
'CİNSEL SEMBOL' OLDUĞU İÇİN SONRADAN VAZGEÇTİLER
Tam o günlerde Marilyn Monroe, Hollywood kariyerinin tepe noktasındaydı. Dolayısıyla Prens Rainier başta olmak üzere tüm danışmanları Monroe'nun iyi bir eş adayı olduğuna inanıyordu. Fakat ilk anda parlak gibi görünen bu fikir sonradan bir kenara atıldı. Çünkü Marilyn Monroe, bir "cinsel sembol" olarak görülüyordu. Bu da Monako Prensliği için o kadar da iyi bir imaj yaratmayacaktı.
HOLLYWOOD'UN PRENSESİ KENDİ AYAKLARIYLA GİTTİ
Ama sonra hemen başka bir seçenek bulundu. Başka bir deyişle o seçenek kendi ayaklarıyla Monako Prenslik Sarayı'na gitti. 1950'lerde Hollywood'un "romantik prensesi" olarak tanınan Grace Kelly! Arka Pencere başta olmak üzere çok izlenen filmlerde kamera karşısına geçen Kelly, 1955 yılında Fransa'da düzenlenen Cannes Film Festivali'nin konuğu oldu. Hemen ardından da Paris Match dergisi için bir fotoğraf çekiminde görev aldı. Hem de Monako Prenslik Sarayı'nda.
HEYECAN VERİCİ BULUŞMA
Tarihçi Kaul'un anlattığına göre derginin yöneticileri, "Hollywood'un prensesi" ile Monako Prensi'nin bu buluşmasının son derece dramatik ve heyecan uyandırıcı olacağını düşündü." Zarif ve güzel Grace Kelly ile dünyanın en gözde bekarları arasında yer alan ve kendisine bir eş aradığı bilinen Prens Rainier!
PROBLEMLERİNİN ÇÖZÜMÜ OLARAK GÖRDÜ
Belgeselde konuşan tarihçi Kate Williams o karşılaşmayı şöyle anlattı:"Bu çekim sırasında, Rainier'nin, Grace Kelly'den nasıl büyülendiğini gerçekten görebiliyordunuz. Sanırım kendi çapında ona aşık da oldu Prens. Ama aynı zamanda onu birçok probleminin çözümü olarak da gördü."
KARİYERİNE VEDA ETTİ
Grace Kelly ile Prens Rainier, bu tanışmadan bir yıl sonra, 1956'da yankıları uzun süre dinmeyen gösterişli bir törenle evlendi. Çiftin ikisi kız biri erkek üç tane çocuğu oldu. Fakat Hollywood prensesliğinden gerçek prensesliğe terfi etmenin bedeli Grace Kelly için epey yüksek oldu. Sadece 26 yaşındayken ve sinemada daha çok şey yapabilecekken kariyerine veda etti. Üstelik de 2 hayli yüksek miktarda bir çeyiz ödemesi yapmak zorunda kaldı.
BU DÜNYAYA ERKEN VEDA ETTİ
Grace Kelly, 4 Eylül 1982 yılında geçirdiği bir trafik kazasından sonra kendi adını taşıyan hastaneye kaldırıldı. Fakat yapılan hiçbir müdahale işe yaramadı ve 53 yaşındayken hayata veda etti. Eşi Prens Rainier ise ondan yıllar sonra, 6 Nisan 2005'te son nefesini verdi. Yerine de tek oğlu Prens Albert geçti.
YILLAR SONRA YİNE 'VELİAHT KRİZİ'
Fakat Prens Albert döneminin de Monako tahtı için çok rahat geçtiği söylenemez. Çapkınlıkları, kaçamak ilişkileri ve evlilik dışı çocukları tüm dünyanın gündeminde yer eden Albert, sonunda 2011 yılında Charlene Wittstock ile evlendi. Çiftin uzun süre çocuğu olmayınca yine bir "veliaht krizi" ortaya çıktı. Bu durumun devam etmesi halinde Monako'nun Fransa'ya bağlanması bile gündeme geldi.
Bir ara Prens Albert'in evlilik dışı çocuklarından birinin veliaht ilan edilmesi konuşuldu. Fakat buna ablası Caroline karşı çıktı. Caroline'in çocuklarından birinin veliaht olması fikrine de Albert sıcak bakmadı.
BOŞANMA İDDİALARI
2014 yılında Albert ile Charlene'in biri kız diğeri erkek ikizleri Gabriella ve Jacques dünyaya gelince bu sorun da çözülmüş oldu. Fakat ailede başka bir sorun var şimdi de. Charlene neredeyse bir yıldır, çocuklarından kilometrelerce uzakta Güney Afrika'da. Bunun nedeninin bir hastalık olduğu ve Prenses'in iki kez operasyon geçirdiği, doktorlarının seyahate izin vermediği söyleniyor. Yine de bu durum birçok kişi için gizemli. Prens Albert ve gönülsüz bir şekilde evlendiği konuşulan Charlene'in evliliklerinin çoktan bittiği de iddialar arasında.