Kavgasız parti olmaz

Şunu bilir şunu söylerim... Yurtdışı ya da yurtiçi fark etmez yılbaşı sokaklarda kutlanmaz!

Haberin Devamı

Yapılacak en iyi şey evde ya da bir restoranda yeni yıla girmektir.
Ta 2000’de Taksim’de “milenyuma giriyoruz” çılgınlığının ortasında kaldıktan sonra bu kararı vermiştim.
The Marmara’ya kaçarak canımızı zor kurtarmıştık o gece.
Sonraki yıllarda yurtdışını da denedim.
Londra’da adam bıçaklandı bulunduğumuz sokakta, yeni yılın ilk dakikalarında öldü adam.
Kargaşa, izdiham, dükkanlar yağmalandı.
Bir de Barcelona’yı denedim yılbaşında, Taksim’den farkı yok.
İnsanlar birbirinin üzerine maytaplar atıyor, şişeler fırlatıyor.
Sonra da kesin kararını verdim... “New York, Paris, Londra, İstanbul fark etmez yılbaşı sokaklarda kutlanacak bir şey değildir...”
Bu yüzden yılbaşında Milano’ya giden arkadaşlarımın, “Evde oturacağım” diyerek peşine takılmadım.
“Yılbaşına Duomo Meydanı’nda girmeyecek kadar tecrübeliyim” dedim.
Sanki hiç ben bunları yaşamamışım, dememişim gibi bu yılbaşında evde oturması planlanan ben ne yaptım peki?
2013’e Nişantaşı Atiye Sokak’ta girdim.
Şehrin en kalabalık sokak partisinin içindeyim.
Saat 23.00 civarı karşıdan gelirken arkadaşlarımın ısrarıyla son anda rotayı Atiye Sokak’a çevirdim.
Peki ne oldu?
Saat 24.00’e gelirken tam Mustafa Sarıgül yeni yıl konuşmasını yapıyordu ki sokağın başından aşağı doğru bir insan seli akmaya başladı.
Sokak omuz omuzaydı, adım atacak yer yoktu.
Bu arada tam bizim önümüzde itiş kakıştan kavga çıktı. Tekmeler tokatlar havada uçtu, bardaklar kırıldı, masalar yıkıldı, ısıtıcılar devriliyordu...
Bulunduğumuz Kav Şarap Butik’in içine kaçarak olaydan kurtulduk.
Yarım saat sonra ortalık sakinlemişti, eğlenmeye devam ettik.
Yılbaşı sokakta kutlanmaz diyen ben, sokakta geçirdiğim bir yılbaşı gecesini daha kavgasız gürültüsüz atlatamadım.
Bari yeni yılımız kavgasız gürültüsüz geçsin...

Haberin Devamı

Yılbaşı sadece Nişantaşı’na geldi

Uzun süredir 31 Aralık gecesi sokaklara çıkmıyorum ya...
Ben hâlâ eskide kalmışım, orası kalabalıktır, şimdi trafik kilittir, köprü felakettir falan diyorum...
Neredeee...
Bir tatil gecesi İstanbul hiç bu kadar boş olmamıştı.
Trafik bomboştu, her zaman kırmızı olan İBB trafik haritası yemyeşildi.
Nişantaşı da olmasa şehre yılbaşı geldiğini anlamak mümkün değil.
Bu yüzden Mustafa Sarıgül de bunun keyfini sonuna kadar çıkarıyor...
Yeni yıla dakikalar kala kürsüye çıkıp konuşma yapıyor.
Yılbaşına karşı olanlar karşı oldukları için...
Belediyeler yılbaşı partilerine sıcak bakmadığı için...
Yılbaşını kutlayanlar da, yukarıda yazdığım gerekçelerle artık ev partisini tercih ettiği için...
Sokağa kimse çıkmıyor son yıllarda...
Bu yüzden İstanbul’da yılbaşı sadece Nişantaşı’na geliyor artık.

Haberin Devamı

Ünlü olmak zor!

Atiye Sokak’taki yılbaşı partimizde Çağla Şıkel ve Emre Altuğ da vardı hemen yanımızda.
Çılgın bir eğlence, kendini kaybetme durumu falan yok ortada.
Ama insanlar gelip gelip Çağla’nın yanına, birbirlerinin fotoğafını çeker gibi yaparak Çağla’nın fotoğrafını çekiyorlar.
İzin istemek falan yok, herkes paparazzi gibi...
Sonunda dayanamayıp içeri kaçmak zorunda kaldı Çağla Şıkel...
Galiba ünlü olmak güzel bir şeydi, cep telefonları çıkana kadar...

Trafik göz açtırmadı

Nişantaşı’ndaki yılbaşı partisi sonrasında semtin çıkışındaki neredeyse tüm yollarda sıkı bir trafik kontrolü vardı.
Gece boyu trafik polisleri alkollü sürücülere göz açtırmadı.
“İnsanlar içmesin, yılbaşı kutlaması yapmasın diye bunu yapıyorlar” diye bağırdı biri... Ne kadar saçma bir yaklaşım.
Etrafa zarar vermediğin sürece istediğin kadar iç kardeşim ama sonra kalkıp direksiyon başına geçme...
Kendinin ve başkasının hayatını riske atma. Bunun siyasi görüşlerle falan alakası yoktur, modern toplumların tamamında geçerli olan bir kuraldır.
Bakın 1 Ocak’tan itibaren alkollü araç kullanma cezası 700 liraya çıktı.
İkinci sefer yakalanırsan 877, üçüncü seferde 1407 lira ceza... Ehliyete el koyma, sürücü davranışı eğitimi de cabası.
Sonunda caydırıcı bir ceza geldi alkollü araç kullanmaya. 700 lira ceza verip canı yanan biri bakın bakalım bir daha alkollü araç kullanmaya kalkıyor mu...

Haberin Devamı

Gangnam yılı...

İleride 2012’yi nasıl hatırlarsın diye sorulduğunda hepimizin vereceği tek bir yanıt var herhalde: Gangnam’la...
Yılın şarkısının tartışmasız Gangnam Style olduğunu bir kez daha şahit oldum...
Youtube’da 1 milyar 200 milyon izlenmeyi de deviren şarkı yılbaşı partisinde Nişantaşı sokaklarında en çok çalan şarkıydı.
Gece boyu en az 6-7 kez çaldı...
Ve her çaldığında ünlüsü ünsüzü, zengini fakiri, taşralısı şehirlisi herkes oynamaya başladı.
Her kesimden insanı, dünyanın her tarafından farklı kültürden insanları hareketlendiren bir şarkı bu... Eminim dünyanın dört bir yanındaki yılbaşı partilerinin de gözdesiydi. Sanki bütün dünya bu şarkıyı bekliyormuş gibi...
Çok ilginç bu Gangnam çok...
Ama 2012’de kalsa hiç fena olmayacak.

Haberin Devamı

Yılbaşı ekranı mı...

Saat 22.30’lara kadar evde ara ara televizyona da baktım.
Uzun süredir yılbaşı ekranı diye bir şey kalmadı zaten...
Yılbaşı programlarında olanlar zaten her gün televizyonlarda...
Dansöz izlemek desen, heyecanını yitireli en az 10 yıl kadar oluyor.
Geriye dizilerin içine, programların içine yılbaşı konseptleri enjekte etmek kalıyor.
Seyirciyi heyecanlandıran bir yılbaşı programı yapmak çok zor artık...
Zaten buna da gerek yok.

Yazarın Tüm Yazıları