EL üretimi. Camdan vazo. Üzerindeki desenlerin tümünde 24 ayar altın yaldız kullanılıyor.
Paşabahçe Mağazaları zaman zaman yeni ürünleri sunuyor piyasaya. Çoğu kapış kapış gidiyor. Ürün iyi ve kaliteli, fiyatları makul.
Bunlardan biri de, Kamil Vazo adını taşıyor. Resimde gördüğünüz modelde. Neden kamil vazo? Açıklaması yine Paşabahçe Mağazalarının web sitesinde var.
YEDİ KELİME
Açıklama şöyle başlıyor:
"Müslümanlıkta dinin kelimesi anlamındaki, Kelime-i Tevhid yedi kelimeden oluşur. Allah’tan başka Tanrı yoktur, Muhammed O’nun elçisidir".
Vazonun neden bu isimle anıldığı daha sonra şöyle anlatılıyor:
"Kamil Vazo, Allah’ın birliğine inanmak ve Yaradan’la bir olmak kavramlarını birlikte sembolize eden ’Kamil İnsan’ kavramından esinlenerek tasarlanmıştır".
Kamil Vazo, Allah’ın birliğini simgeliyor. Vazo derin bir anlam içeriyor.
VAZO ÖZEL
Açıklamaya göre:
"Tüm insani değerlere ulaşmış ve ruhsal gelişimini tamamlamış ’Kamil’ insanı simgeleyen Kamil Vazo’nun insan biçimli formu üzerinde, Celi Sülüs yazı stilinde Kelime-i Tevhid yazılmış, Mevlana’nın kaftanı üzerinden alınan motifler ve desenler kullanılmıştır".
Yani, vazonun üzerindeki eski yazıda, Allah’tan başka Tanrı yoktur, Muhammed O’nun elçisidir, yazıyor.
Vazo, belli ki özel ve özenerek bezenerek tasarlanıyor. Dinsel motifler eşliğinde.
Bu bir sanat eseri. Sanatın her türüne ve her ürününe saygıyla eğilmek gerek.
Yine de, insanın aklına şöyle bir soru geliyor:
Bir başka siyasal iktidar olsaydı, insanlar vazo üretirken bile, dinsel motiflere acaba bu kadar sarılır mıydı? Bir sanat ürünü dinden bu kadar etkilenir miydi?
İktidar, bu olsa gerek. İlgili, ilgisiz kurumları ve insanları kendi rayına sokmak demek. Onların tercihlerini yeniden ayarlamak demek. Zor kullanmadan. Kendi istekleriyle.
Rüzgar nasıl esiyorsa, o tarafa eğilmek, aslında çok görülen, genel bir tavır. Sürpriz yok.
Kamil Vazo üretimi sınırlı, sadece iki bin tane üretilmiş. Almak isterseniz, geç kalmayın. Fiyatı 990 TL.
One minute Ergenekon çarşafa rozet
YARINKİ yerel seçimlerden yüzde 99.99 olasılıkla AKP birinci parti çıkıyor. Altı yıllık iktidar sonunda neden hálá birinci parti?
Her yönden araştırmaya değer. Altı yılın sonunda, toplumda yeni bir sınıf doğuyor. Farklı bir kesim. Farklı değerlerle birlikte. AKP, sosyolojik olarak o taban üstüne oturuyor.
Bunun ötesinde, seçimlerde AKP’ye çalışan üç olay var.
Oysa, toplum geneli Davos çıkışını alkışlıyor, Ergenekon’da darbe girişimlerine inanıyor, üzerine gidilmesini doğru buluyor ve CHP’nin çarşaflı kadınlara rozet takmasıyla alay ediyor.
Bu üç olay, seçim sürecinde ortaya çıkan üç özel olay. Bunun ötesinde, muhalefetin yetersizliği AKP’ye çalışan asıl büyük etken.
Buna karşılık, AKP aleyhine çalışan tek bir olay var. Ekonomik kriz ve işsizlik. O da, AKP’ye gidecek oyları çok fazla etkilemiyor.
Çünkü, insanlar AKP’ye alternatif bulamıyor. Temel ve acil sorun bu.