Kalp şekerden hoşlanmaz

Şeker hastalığı ile kalp-damar hastalıkları arasındaki ilişki önemlidir. Şeker hastalığının "gizli şeker" veya "erken diyabet" denen döneminde daha çok büyük damarlarda görülen damarsal hasar daha sonra küçük damarları da içine alır. Şeker hastalarında göz, koroner kalp ve böbrek damarlarının hastalanması, hastalığın bazen görme kaybı, kalp krizi, böbrek yetmezliğiyle sonuçlanması bundandır. Şeker hastalarının inme-felç, bellek bozukluğu, aralıklı toparlama gibi sorunlara yol açan uç damarlarının tıkanmasıyla daha sık karşılaşması da bundan kaynaklanır.

AKLINIZDA OLSUN

ZEYTİNYAĞI KAPSÜLLERİNİZİ ALDINIZ MI ?

İtalya’daki bir çalışmada sızma zeytinyağının kardiyovasküler hastalıkları önlemede neredeyse ilaçlar kadar yararlı olduğu ortaya çıktı. Bu çalışma ünlü tıp dergisi Arc. of Internal Medicine’da yayınlandı. Zeytinyağının neredeyse ilaçlar kadar etkili olduğunu iki yıl önce belirtmiş, zeytinyağı ilaç mı, diye sormuştuk. Yeni araştırmalar zeytinyağının zararlı kolesterolü (LDL) yükseltmeyen, hatta faydalı kolesterolü arttıran özelliklerine bir yenisini ilave etti: LDL’nin damar duvarına zarar veren "okside LDL" haline dönüşmesini de önlüyor. Gereği kadar tüketildiğinde zeytinyağı tam doğal bir ilaçtır.

ORTA YAŞ DİYABETİ GENETİK OLABİLİR

Hastalarımla yaptığım görüşmelerde "Ailenizde şeker hastası var mı?" sorusuna aldığım yanıt genellikle "Hayır, yok! Annemde -ya da babamda, teyzem, dayım veya halamda- kan şekeri yüksekliği belirlendi ama onlar 50’sinden sonra şekere yakalandı," olur. Çoğumuz genetik kökenli şeker hastalığı denince çocuklukta veya erken erişkinlikte ortaya çıkan diyabet tipini düşünürüz. Oysa ailesel eğilim erişkin yaşlarda ortaya çıkan Tip2 Diyabet hastalığında da söz konusudur.

NASIL YAŞIYORSUNUZ ?

Günlük yaşamımda yorgunluk, dikkat eksikliği, uyumada zorluk gibi sorunlar çekmiyorum. Genel sağlık durumumu mükemmel olarak niteleyebilirim.

Ailemde kalp hastalığı geçirenler vardı. Ama ben kalp ve damar hastalıkları geçirmedim. Ama sekiz yıl önce anne olduktan sonra zaman zaman hipertansiyon sorunu yaşadım. Daha sonra bu sorundan kurtuldum. Yüksek kolesterolüm var. Sindirim rahatsızlığım yok. Sadece zaman zaman hazımsızlık ve kabızlık yaşıyorum. Bir de gizli şekerim var. Zaten ailemin bazı üyeleri de şekerden mustaripti. Bahar alerjim var.

Beslenmeme dikkat etmeme karşın kolay kilo alıp veren bir bünyem var. Bu yüzden sık sık de diyet yapıyorum. Düzenli kahvaltı ederim. Diğer öğünlerim de düzenlidir. Öğünler arasında ve geceleri hiç atıştırmam. Ara öğün tüketirim.

Sevmeme karşın hamur işlerinden ve tatlılardan uzak duruyorum. Buna karşılık her türlü zeytinyağlı yiyeceği, fasulye ve mercimek gibi baklagilleri çok seviyorum. Süt, yoğurt, tavuk, meyve, sebze ve salata tüketiyorum. Az tuz tüketiyorum, hatta salata ve yumurtayı bile tuzsuz yiyebilirim.

Günde iki bardak çay ve bir bardak Türk kahvesi içerim. Günde beş tane içtiğim sigarayı yedi ay önce bıraktım. Günde ortalama bir bardak şarap içiyorum. Düzenli olarak kalsiyum, bazen C vitamini, bazen antioksidan desteği alıyorum. Keten tohumu, ceviz ve badem destek ürün olarak kullanıyorum. Her gün bol su ve bitki çayı tüketiyorum.

Hareketli bir iş yaşamım var. Yazın haftada 4-5 kez açık havada yürüyüş yaparım. Kışın kapalı alanda 2-3 kez yürürüm. Yazın 3, kışın bir gün yüzerim. Haftada bir kez ağırlık çalışırım. Son olarak pilatese başladım. Haftada bir-iki kez pilates yapıyorum.

Stresli bir iş yapıyorum. Buna karşın baş ağrısı, sabah yorgunluğu, konsantrasyon eksikliği, hatırlama güçlüğü gibi sorunlar yaşamıyorum. Stresle de iyi baş ettiğimi düşünüyorum. Genelde pozitif düşüncede ve huzurlu bir kişiyim. İşimden keyif alıyorum. Sosyal ilişkilerim sağlıklı.

Ayşe Cemal, ailesinde şeker ve kalp-damar hastalarının olduğunu belirtiyor ama aile öyküsü ciddi genetik eğilimi düşündürecek düzeyde değil. Ayşe Cemal’in genetik mirası ile ilişkili ciddi bir korkusu olmamalı diye düşünüyorum. Genetik miras notu: 8

Sevgili Ayşe Cemal’in beslenme alışkanlıkları mükemmele yakın. Sık kilo alıp verdiğini söylese ve kolay kilo alıp vermekten yakınsa da Ayşe Hanım yaşı ve sağlığının gerektirdiği kiloda kalabiliyor. Düzenli, dengeli ve çeşitli besleniyor. Bu konuda tavizsiz bir tutum izliyor. Ne iyi ki, onun beslenmeye gösterdiği özenden "Hasan Abi" de faydalanıyor. Ayşe Hanım’ın kahvaltı alışkanlığı mükemmel. Besin seçimleri çok iyi. Öğün atlamıyor, ara öğünleri fena değil. Zeytinyağlılar, baklagiller en akılcı seçimleri. Mantı ve diğer hamur işlerini severek yese de kararında bırakmayı biliyor. Beslenme notu: 8

STRESİ YİYEREK GİDERMEK YANLIŞ

Ayşe Cemal’in stres düzeyi yüksek değil ama psikolojik durumuna göre yiyecek tüketmek gibi bir yanlışı var. Stres kökenli yeme davranışı bozukluğu eğilimi taşıyor. Sıkıntılı dönemlerde gıda seçimleri yanlış, miktarlar artıyor. İyi bir stres yöneticisi olduğunu söylemek zor. Stres yönetimi notu: 7

Ayşe Cemal’in mükemmel bir fiziksel aktivite programı var. Yaz aylarında neredeyse her gün, kış mevsiminde haftada en az 2-3 gün yürüyor, sık sık yüzüyor. Haftada bir kez ağırlık antrenmanı yapmayı ihmal etmiyor. Bununla birlikte egzersiz yoğunluğunun düşük olduğu anlaşılıyor. Egzersize ayırdığı süreyi daha iyi kullanmasında fayda var. "Pilates" ve "power working" iyi alternatifler olabilir. Bedensel aktivite-egzersiz notu: 8

Ayşe Hanım’ın kişisel tıbbi öyküsünde ciddi bir sorun yok. Bu nedenle de sağlığınız nasıl sorusunu hiç çekinmeden "Mükemmel" diye yanıtlıyor. Sosyal ilişkileri alkışlanacak düzeyde. Güçlü ve samimi bir sosyal ağa sahip. Dostluklarının yoğunluğu ve sayısı bakımından tam not alıyor. İşini severek, keyifle yapıyor. "Huzurlu musunuz ?" sorusunu da hiç tereddüt etmeden hem "Evet", hem de "Huzur benim için bir alışkanlık" diye yanıtlıyor. Duygularını özgürce dışa vurmaktan, sevincini, hüznünü ya da kızgınlığını yansıtmaktan çekinmiyor. Sosyal ilişkiler ve kişisel mutluluk-huzur notu:9

Ayşe Hanım’ın çok düzenli bir besin desteği programı var. Kalsiyum desteği kullanıyor. Ceviz ve keten tohumunu düzenli tüketerek sadece hayvansal değil, bitkisel Omega-3’lerden de faydalanıyor. Mükemmel bir cilt dostu. Cilt bakımına özen gösteriyor. Zaman zaman Alfa Lipoik Asit ve L-Karnitin kürü uyguluyor, buna bazen Likopen desteği ekliyor. Dışarıdan kullandığı cilt ürünlerinin kozmofarmasötik etkilerinin olmasına, aktif, etkili tıbbi maddeler içermesine dikkat ediyor. Ürünlerinin çoğunda Koenzim Q10, Alfa Lipoik Asit, Kinetin, Tetra veya Penta peptitler bulunuyor. Kişisel bakım notu:9

AYŞE CEMAL’İN KARNE ORTALAMASI: 8
Yazarın Tüm Yazıları