Kabuklu 1, Kabuksuz 8, Kabuk 18

BİLİN bakalım nedir?

Bu bilmeceyi ilk kez soruyoruz. Daha önce başka yerde de yayınlanmadı.

Haberin Devamı

O nedenle, bilmeniz biraz zor. Küçük bir ipucu verelim.

Daha önce; "Güneşe yatırırsan 8, buza yatırırsan 18. Bilin bakalım nedir?" diye sormuştuk.

Yanıtı meyve ve sebze ile ilgiliydi; meyve ve sebzeyi kurutursan yani güneşe yatırırsan KDV oranı yüzde 8, dondurursan yani buza yatırırsan yüzde 18 idi...

Şekerin KDV’si yüzde 8, suyun KDV’si yüzde 8.

Şekeri suya atıyorsunuz şekerli su oluyor. O zaman da KDV’si yüzde 18 idi!..

İşte bugünkü sorumuz da yukarıdakilere benzer bir olayla ilgili.

ÇELTİK, PİRİNÇ VE KABUK

Önce, bilmeyenler için açıklayalım.

- Kabuğu ayıklanmamış pirinç, "çeltik" olarak adlandırılıyor. Çeltiğin KDV oranı: Yüzde 1.

- Kabuğu ayıklıyoruz; içinden pirinç çıkıyor. Pirincin KDV oranı: Yüzde 8.

- Geriye kabuk kalıyor. Kavuz adı verilen bu kabuğun KDV oranı ise yüzde 18!..

İnanılacak gibi değil; kabuklu pirincin (yani çeltiğin) KDV oranı yüzde 1. Kabuğun içinden pirinci çıkarıyorsunuz, pirincin KDV oranı yüzde 8. Kabuğun KDV oranı ise yüzde 18 oluyor.

"Arkadaş kabuk ne işe yarar, bedava ver gitsin" diyenler olabilir.

Pirincin kabuğu, civcivlerin altına atılıyor ya da demiri soğutmada kullanılıyor.

Kaldı ki kabuğu bedava dahi verseniz, yasaya göre yine KDV’ye tabi.

3 YILDIR ANLATIYOR

Kabuklu pirinçte KDV oranı yüzde 1 iken, kabuğun içindeki pirincin yüzde 8, kabuğunun ise yüzde 18 olmasının, nedenini anlamak, gerçekten çok zor.

İşadamı Mehmet Torun, çok kişiye fıkra gibi gelen bu olay için; "Üç yıldır Maliye Bakanı’na anlatıyorum. Onun da yardımıyla bu komediye son verileceğine inanıyorum" diyor.

Aslında, bu durum "pastorize yumurta" olayına benziyor.

Hürriyet okurları hatırlayacaktır. KDV Kararnamesi’ne eklenen parantez içi bir hükümle, pastörize ve likit yumurtanın KDV oranı; yüzde 18’den, yüzde 8’e indirilmişti. Bir parantez içi hüküm de pirincin kabuğu için eklenirse, sorun çözümlenir.

Olay bu kadar basit!..

Yurt dışından alınan telefon

BUGÜNLERDE yurt dışına çıktığınızda, bir cep telefonu beğenip aldığınızda, başınıza neler geleceğini biliyor musunuz?

- Türkiye’ye giriş yaptığınız sırada, yolcu salonu gümrük müdürlüğüne başvurup, "cep telefonu beyanı" yapacaksınız.

- Telefonun değeri 300 Euro’yu geçiyorsa, "sözlü beyan formu" dolduracaksınız.

- Fatura değeri üzerinden, sabit bir vergi ve damga vergisi ödeyeceksiniz.

- Ardından pasaport ve üzerinde IMEI numarası yazan sözlü beyan formu, tutanak, fatura ve vezne makbuzları ile birlikte Telekominikasyon Kurumu’na başvurup, işlemleri sonuçlandıracaksınız.

Bu arada, bu işlemler tek bir telefon için sözkonusu. Yolcu beraberi eşya kapsamında birden fazla cep telefonu getirilemiyor.

21 Ağustos 2006 tarihinden önce, bu işlemler yurda giriş yaptıktan sonra da yapılabiliyordu. Gümrükler Genel Müdürlüğü’nün 21 Ağustos 2006 tarih ve 21416 sayılı yazısının üçüncü maddesi ile geriye dönük beyanda bulunma olayı kaldırıldı.

Diyeceksiniz ki "Bu nasıl iş?"

Ne diyelim... "Ağaçlarla uğraşırken, ormanı görememek" diye bir söz var ya işte öyle bir şey!..

Güneş ve rüzgar

GÜNEŞ ve rüzgar kimin daha güçlü olduğunu tartışıyorlarmış. Rüzgar "Ben daha güçlü olduğumu kanıtlayacağım. Şu karşıdaki paltolu yaşlı adamı görüyor musun? Paltosunu senden daha hızlı çıkaracağıma bahse girerim" demiş.

Güneş bir bulutun arkasına çekilmiş ve rüzgar bir kasırga şiddetinde esmeye başlamış. O kuvvetle estikçe ihtiyar adam paltosuna daha sıkı sarılıyormuş.

Sonunda rüzgar pes edip durmuş. Güneş bulutların arkasından çıkıp yaşlı adama nazikçe gülümsemiş. Çok geçmeden adam alnındaki teri silip paltosunu çıkarmış.

Sonra, rüzgara dönmüş ve nazik ve dostça davranışın, şiddet ve güç gösterisinden daha etkili olduğunu söylemiş.

EZOP

(EZOP, Krezüs’un Sarayı’nda yaşayan Yunanlı bir köleydi ve İÖ 600 yıllarında ölümsüz masallar yazmıştı.)

Bunları biliyor musunuz?

Uyurken, TV izlerken olduğundan iki kat daha fazla kalori harcarız.

Dünyada insan başına düşen karınca sayısı bir milyondur.

Bugüne kadar yaşamış en ağır kişi 635 kiloya ulaşmış; Washington’lu Brower Minnoch.

Dünyada bir kadının sahip olduğu en fazla çocuk sayısı 69’dur.

Kahve, sarhoş bir insanın ayılmasına yardımcı olmaz.

İyimser ve kötümser ihtiyacı

Dünyada hem iyimsere, hem de kötümsere ihtiyaç vardır.

Biri olmasaydı, dünyada denge kurulamazdı.

İyimserler uçağı icat ettiler, kötümserler de paraşütü...

Koca

İKİ genç kız evlilik ve aşk hakkında konuşuyorlarmış. Kızlardan biri;

"Evleneceğim erkek, renkli ve eğlenceli olmalı. Ama huzurlu ve sakin kalmak istediğim zamanlarda ise sessiz olmalı. Spor olaylarından, politik gelişmelerden ve güncel konulardan haberdar olmalı. Ve geceleri, benimle evde kalmalı" demiş.

Kız arkadaşı, bir dakika düşündükten sonra şunu söylemiş;

"Arkadaşım, sen bir koca değil, herhalde bir televizyon istiyorsun..."

Çelişen atasözleri

Eski dost düşman olmaz.

"Güvenme dostuna, saman doldurur postuna."

Bir elin nesi var, iki elin sesi var.

"Nerede çokluk, orada ..okluk"

Öfke baldan tatlıdır.

"Öfke ile kalkan, zararla oturur."

Yüzü güzel olanın, huyu da güzel olur.

"Yüzü güzel olanı değil, huyu güzel olanı sev."

Haberin Devamı

Günün sözü

Hiçbir şey için "Benimdir" deme. Yalnızca "Yanımdadır" de. Çünkü ne altın, ne toprak, ne sevgili, ne eş, ne yaşam, ne ölüm, ne huzur ne de keder her zaman seninle kalmaz.

D. H. Lawrence

Yazarın Tüm Yazıları