İsmail Cem’den siyaset dersleri

İsmail Cem’in Türkiye Avrupa Asya kitabı her gün okuduğumuz, televizyonlarda seyrettiğimiz dış politika ile ilgili haberleri, yorumları bilgiyle, nesnellikle değerlendirebilmemiz için yararlanabileceğimiz başucu kitabı.

Bu tür kitapların okurları değişiktir, tepkileri de farklıdır; özellikle o meslekten gelenler, uzmanlar, öğretim üyeleri, gerçekleri değerlendirmek yerine, kendi fikirleriyle uyuşup uyuşmadığına göre kabul veya reddederler.

İsmail Cem’in bu kitabının da böyle bir akıbetle karşılaşacağından şüphem yok.

Ancak benim gibi meslekten olmayan okurların bazı kavramlar, bazı politikalar, bazı stratejiler üzerine yeniden düşünmesini sağlayacak malzeme çok yararlı olacaktır.

Çünkü Cem, okuduklarıyla, öğrenimiyle tecrübeyi burada birleştirerek, kuramla uygulamanın birleştiği noktada bizi bilgilendiriyor.

Cem’in kitabının ayrı bir özelliği de var. Her insan, dış politikaya başka çeşitli açılardan bakar; bu, kültürden siyaset tarihine kadar genişleyen bir skaladır. O da sorunsallar arasında bir tercih yapma özgürlüğü kazandırır okura.

KÜLTÜREL KİMLİK TARTIŞMASI

Örnek vereyim.

Beni en çok ilgilendiren bölüm; Türkiye’nin Kültür Sorunsalı başlığını taşıyor. Çünkü kültürel kimlik tartışmasının, siyaseti hele özellikle dış politikayı biçimlendiren en önemli öğe olduğu kanısındayım.

Kendini tanımayan, tarihi perspektife sahip olmayan bir ulusun, sağlam, kendine güvenen, sınırlarını bilen, onu zorlayan bir kimliğe kavuşacağına inanmıyorum.

Önsöz’de kitabın amacı şöyle tanıtılıyor:

‘Bu kitapta gerçekleştirmek istediğim, uzun bir deneyimin gözlemlerini, gelişmelerini, sonuçlarını örnekleriyle paylaşmak.’

Giriş’
te de kitabın bazı özelliklerinin, ana fikrinin altı çiziliyor:

‘Bu kitabın amacı, 2000’li yıllar Türkiye’sinin, insanlığın büyük yürüyüşüne getirebileceği özgün katkıyı irdelemektir.

Türkiye’mizi daha ileriye götürecek yöntem şudur: Toplumun, kendi tarihsel, kültürel birikiminin ve Cumhuriyet İhtiláli’nin doğrultusunda kendini yenilemesi ve Türkiye’yi çağdaş değerler ışığında yenileştirmesi...’

Sanırım Kurutuluş Savaşı’nı bir ihtilál olarak adlandırması, onun yenilikçi anlayıştan neyi kastettiğini yeterince açıklıyor.

Sabahattin Selek’in de ünlü kitabının adının Anadolu İhtiláli olduğunu anımsatmalıyım.

‘Yenileşen Türkiye, insanlarının iç dünyasıyla gönül bağlarını yeniden kurmalıdır’ önerisinin birçok meselenin çözümünde etken olduğu inancındayım.

Cem, bu kitabının ana felsefesini neyin üzerinde temellendiriyor?

Yanlışların üzerine inşa ettiğimizde iki düşüncenin gölgesi altında yaşarız:

Kendimizi İkinci Küme Takımı olarak görürüz, kendimizi müstemleke zihniyetine kaptırırız.

Yerleşmiş bazı kavramların, söylemlerin yinelenen demeçlerin yanlışlığını düzeltmek istiyor. Çok söylenilen, her yeni iktidar ve bakan tarafından tekrar edilen, Türkiye’nin geleneksel dış politikasının değişmeyeceğini söylemesi, şimdiye kadar yanlışların değişmediğinin göstergesidir ona göre.

GEÇMİŞTEN KOPMAK

Onu çok ilgilendiren, içteki sağlam kimliğin oluşmasıdır, çünkü o zaman dışa yansıyan da farklı olacaktır:

‘Ne var ki, Cumhuriyet benimsendikten ve yerleştikten sonra da, geçmişten kopmak, bir ihtilálci ve anlaşılabilir zorunluluk niteliğinden çıktıktan sonra da, bu kopuş devam ettirilmiştir’

Cumhuriyetin ilk yıllarında, geçmiş kültürden kopuş yeni rejimin yeni dünya görüşü için geçerliydi, savunulmalıydı. Ancak daha sonra aynı ulusun kültürü ayrı dönemlerde ve ayrı rejimlerde birbiriyle hesaplaşma içine girmemelidir.

Cem’in derinleşme isteği, bir çok meselede, özellikle siyasette doğru çözümler için doğru bilgiler edinilmesidir. Cumhuriyetin bazı dış politika yanlışlarını belirterek, bugün bu hataları yapmamamız gerektiği anlayışına katılıyorum.

GERİCİ-İLERİCİ İKİLEMİ

Komşularla ilişkileri sabit ve katı ilişkilerle yürütmenin gereksizliği üzerinde duruyor. Dış siyaset nedir? Oyunun kuralları nasıl konulur? Bu sorunun yanıtını veriyor:

‘Oysa dış siyaset, ülke menfaatinin matematik denebilecek bir ifadesidir; matematik bir menfaat denklemidir.’

Türkiye’nin 1997-2002 döneminde izlediği dış siyaset, çevresindeki koşulları, ülkeleri ve siyasetleri, olanca gerçekliği içinde görmeye çalışmış, soyutlamaya kendini kaptırmamıştır.’

Cem,
ayrıca Türkiye’yi parantezler içine kapatmaya da karşıdır. Bu kavramların dışında meseleye bakmak gereğini savunur:

‘Türkiye’nin iç sorunsalını, inanç özellikle gerici-ilerici ikilemine sıkıştırmak, bilimsel olarak yanlıştır, siyasal olarak da tehlikelidir’

Türkiye Avrupa Avrasya’
da siyasetten kültüre kadar ilgi alanınız içine giren konularda, onun görüşlerini paylaşın paylaşmayın size tartışma alanı yaratacağı için önemlidir.

Yunanistan, Kıbrıs gibi ana başlıklar da hiç kuşkusuz okur çoğunluğunun ilgisini çekecektir. Ben bencil bir kitap yazısı yazdım, kendi alanımın içinde yoğunlaştırdım yazımı.

Kütüphanenizde bulundurulması gereken bir kitap.

DOĞAN HIZLAN'IN SEÇTİKLERİ

William Faulkner - Köy - YKY

Ahmet Oktay - İmkánsız Poetika - Alkım

Ahmet Cemal - Giderayak - Can

Melih Aşık - Açık Pencere’den 2000’li Yıllar - İthaki

Erol Köroğlu - Türk Edebiyatı ve I. Dünya Savaşı - İletişim
Yazarın Tüm Yazıları