İNSANIN RUHUNU YIRTAN ÇIĞLIKLAR!
Nasıl yüreği yanmasın, içi acımasın, yaşarken ölmesin o kadınlar. Hangi kadınlar? Sevgilisi, kocası, çocukları gözü önünde öldürülen yüzlercesi… Düşünmesi bile kötü ama Tanrı korusun bizler de olabilirdik o kadınların yerinde.
Kocası, çocukları öldürülüyor ve tutsak olarak götürülmeyi bekliyorlar.
Neden böyle bir şeyle karşı karşıya kalıyorlar peki?
Yunan mitolojisinde; Troya’lı Paris Sparta Kralı Menelaos’un karısı Helen’i kaçırdığı için!
Bunun üzerine Yunanlılar n’apıyor?
Anadolu’daki Troya kentine saldırıyorlar.
Masum insanları idam ediyorlar.
Ve on yıl süren bu savaş sonunda alınan canlar, tutsaklığı bekleyen kadınlar…
Ne acıdır, iç acıtır.
Yürek dağlar.
Savaş sonrası çaresizlik…
Sadece kendilerinin duyduğu acının yürek parselleyen konuşmaları…
Yakınma şarkıları…
Savaşların çıkış nedenleri…
Kaderleri çizilmiş olsa da kadınların attığı, insanın ruhunu yırtan çığlıklar…
İşte bu çığlıkların, tenimden geçip ruhumda yankılanışını duydum geçen hafta.
Ve ‘O çığlıkları atan bizler de olabilirdik’ acısı göz pınarlarımdan çağlayarak…
Boğazım düğümlenerek…
Savaşlara lanet okuyarak…
Yitip giden canları düşünerek...
O anlarda çaresizliği soluyarak…
Ayla Algan’ın oyunculuğu ve yönetmenliğiyle…
Jean Paul Sartre’nin yazdığı, Güzin Dino’nun çevirdiği ‘Troyalı Kadınlar’ oyunu, Ayla Algan, çoğu insanın çok fazla bilmediği Yunan mitsel öğelerin özüne dokunmadan insanlara sunarak, sadece rejisiyle değil oyunculuğunu ustaca konuşturuyor. Ama oynamaktan çok, savaş sonrasında o meydanda kalmış bir insanın çaresizliğini, hüznünü o an gerçekten yaşıyormuşcasına sahnelemesi o acıyı bu kadar derinden hissetmenize neden oluyor.
Ayla Algan’ın canlandırdığı karakterin savaş ve yaşananlar gibi dışsal olguların yanı sıra aslında acıyı, hüznü ve gözyaşını içerde bir nehir gibi çağlatışı…
Ve tüm bu duyguları, onu izleyenlere akıtışı…
Ayla Algan’a; Sevi Algan, Erol Babaoğlu, Perihan Kurtoğlu, Kadir Kandemir, Boglarka Csösz, Özgül Sağdıç, Damla Ekin Tokel, Elif Yıldız, Özge Korkmaz, A. Esra Salebçi, Tuba Atken eşlik ediyor.
Acı çırpınışlarını ve ruhsal çığlıklarını; beden, mimik ve jestleriyle bütünleştirerek haykırdılar izleyenlere.
Kadınların bu haykırışları ki; yaşam biçimlerini ve hayatlarını bombalayan düşmanlarına ‘Bizi neden bombalıyorsunuz?’ sorusuna cevap almak için…
Ama cevap alamıyorlar.
Kalplerinin ve ruhlarının duvarında yankılanıyor bu sorular.
Çünkü verecek bir cevapları ve haklı gerekçeleri yok düşmanların.
Bu dünyada ‘iyiler’ var evet.
Ya ‘kötüler’ neden var?
Bunun cevabını kötülük yapanların kendileri de bilmiyorlar ki.
Bilmedikleri diğer şey de şu ki; aslında yaptıkları kötülüklerle başkalarını değil kendilerini öldürüyorlar.
O zaman yaşasın kötülük!
Tabii ki kötülük değil.
Her şeye rağmen kötülüklere karşı savaşsın insanlık!
TROYALI KADINLAR OYUNUNDAN FOTOĞRAFLAR
Ayla Algan’ın yönetmenliği ve oyunculuğuyla ‘Troyalı Kadınlar’ oyunu, Ticaret Odası ve Kadın Girişimcileri Derneği’nin desteğiyle, bu akşam (15 Kasım Salı – 19:30’da) Eskişehir Anadolu Üniversitesi- Sinema Anadolu sahnesinde tiyatro severlerle buluşacak.
‘Troyalı Kadınlar’, 26 Kasım Cumartesi Ankara’da…
