İkinci Meşrutiyet: Cumhuriyetin ayak sesleri

23-24 Temmuz 2008, İkinci Meşrutiyet’in, başka bir deyişle İlán-ı Hürriyet’in 100. yılıydı.

İkinci Meşrutiyet, yeniden özgürlüğün yaşandığı, bazı kavramların tartışıldığı, rejim değişikliği doğrultusunda zihniyet değişikliğinin sergilendiği bir dönem.

İkinci Meşrutiyet, yalnız Türkiye’de yaşayan Türkler tarafından değil, burada yaşayan azınlıklar açısından da önem taşıyordu. Çoğu kutlamalara katıldı, kendi dillerinde bastırdıkları afişlere İkinci Meşrutiyet’in kahramanlarının fotoğraflarını da koydular. Dünya basını, yabancı devletler de bu hareketle ilgileniyorlardı.

İkinci Meşrutiyet’in ilanının 100. yıldönümünde çeşitli sempozyumlar düzenlendi, sergi açıldı.

IRCICA’nın (İslám, Tarih, Sanat ve Kültür Araştırma Merkezi) 7-10 Mayıs 2008 tarihleri arasında, "Yüzüncü Yılında Meşrutiyet", Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi de II. Meşrutiyet’in ilanının yıldönümü için "Jön Türk Devrimi’nin 100. Yılı" başlıklı birer etkinlik düzenledi.

Bilgi Üniversitesi’nde 21 Haziran’da, "Yüzüncü Yıldönümünde 1908’in Mirası" adlı etkinlik yapıldı.

Murat Belge, bu konferanstaki konuşmasında Hüseyin Cahit Yalçın’ın anılarından bir bölümden söz ediyor:

"Hüseyin Cahit anılarında, İstanbul’da Meşyrutiyet’in ilanı sırasında toplanan kalabalıkların, ’Uhuvvet, Hürriyet, Müsavat, Adalet’ gibi sloganlara katılmadıklarını, ama kalabalıkları nasıl ’bağırtacağını’ iyi bilen İTC’nin ’Padişahım çok yaşa’ sloganı ile istediği sonucu aldığını anlatıyor."

Sadberk Hanım Müzesi
’nde "İkinci Meşrutiyet’in İlanının 100. Yılı" adlı bir sergi açıldı ve bir kitap yayımlandı.

Yapı Kredi Yayınları da, "Meşrutiyet’in Bir Yılı" adını taşıyan bir kitap yayınlayacak. Kitapta 24 Temmuz 1908’den başlayıp 24 Temmuz 1909’da biten bir kronolojik çalışma yer alıyor.

İkinci Meşrutiyet konusunda kitaplar yayımlandı, dergiler özel sayılar yaptı. Ben bugün bunları tanıtacağım.

Okurlarımız bu kitaplardan her zaman başvurabilecekleri, karşıt düşüncelerin de yer aldığı bir kitaplık oluşturabilirler.

II.MEŞRUTİYET’İN KISA BİR MUHASEBESİ

Halil Akkurt-Akif Pamuk’un yayına hazırladığı Yüzüncü Yılında II. Meşrutiyet, değişik alanlarda çeşitli yazarların incelemelerinden oluşuyor.

Önsöz’de kitabın özelliği üzerine bilgi yer alıyor: "Elinizdeki bu kitap, yüzüncü yılına denk geldiğimiz II. Meşrutiyet’in ilanının ve bu ilandan sonra adını verdiği dönemin kısa bir muhasebesini yapıyor. Bu dönem kimilerine göre İttihat ve Terakki önderlerinin ülkeden ayrıldıkları 1918’e kadar; kimilerine göre ise, Saltanat’ın kaldırıldığı 1922 yılına kadar devam etmektedir. Ancak sınırlandırılması nasıl olursa olsun, dönemin Cumhuriyet’e giden yolun öncülü olduğuna kuşku yoktur. Cumhuriyet birçok bakımdan II. Meşrutiyet Dönemi’nde başlayan değişimlerin tamamlayıcısıdır. Günümüzde de büyük ölçüde bu dönemin etkilerini yaşamaktayız."

Veli Denizhan Kalkan’ın Hürriyete Giden Yolun Kısa Tarihi’nde, İkinci Meşrutiyet’in doğuşu, uzantısı anlatılmaktadır: "1918’de politik arenadan çekilme görüntüsü içinde olan İttihatçılar’ın iktidarla sınanmaları on sene önce başlamıştı. 1889 yılında oluşan küçük bir çevreye dayanan ve yıllarca ülke içinde ve dışında çeşitli biçimlerde nücadelesini sürdüren Cemiyet, 1908 devriminin arkasındaki temel örgütlü güçtü. 23 Temmuz 2008’de yüzüncü yıldönümü kutlanacak olan 1908 devrimi, bir başka deyişle "İkinci Meşrutişet", ya da "Hürriyet", resmi olarak -otuz yıl önce rafa kaldırılmış olan 1876 tarihli Osmanlı anayasası- Kanun-ı Esasi’nin yeniden yürürlüğe girdiğine ilişkin bir padişah iradesinin (emrinin) yayınlandığı zamanı ifade ediyordu. Ancak 23-24 Temmuz 1908 yahut Rumi takvimle 10 Temmuz 1324 tarihi, siyasi anlamda şüphesiz ki bundan çok daha fazlasını içeriyordu. Yayınlanan padişah iradesi, İTC önderliğindeki hürriyetçilerin baskısının bir sonucuydu."

Kalkan,
hareketi devrim olarak nitelendirmektedir. Bu da araştırmacılar arasında farklı yorumlanan bir yargıdır. Kitaptaki yazılarda; hareketin değişik yönleri inceleniyor.

Benim özellikle ilgilendiğim iki yazıdan biri, Nesime Ceyhan’ın II. Meşrutiyet Devri Türk Hikáyesine Genel Bakış çalışması. Ceyhan, kadın dergilerindeki artışın, kadın hikáyecilerin ürünlerinin basında daha sık görülmesini sağladığı kanısında. Zamanın kadın dergilerindeki yazılar, toplumu bilinçlendirme işlevini yüklenmiştir. Ceyhan yazısını, Cumhuriyet Dönemi Türk edebiyatının temellerinin II. Meşrutiyet devrinde atıldığını söyleyerek noktalıyor.

Hüseyin Tuncer’in II. Meşrutiyet Döneminde Türk Edebiyatı’nda; siyasal ve toplumsal ortam anlatıldıktan sonra, Devrin Yayın Hayatı’na, Devrin Edebi Durumuna değinilmektedir. Tuncer’in incelemesinden, dönemin önemli adları üzerine bilgi alabilirsiniz.

Yazı şöyle noktalanıyor: "II. Meşrutiyet Dönemi Türk edebiyatı, Cumhuriyet dönemi sanatçılarına yol açması bakımından önemlidir. Milli Edebiyat’ın ruhu Cumhuriyet döneminde Gazi Mustafa Kemal Paşa’nın ilke ve devrimleri doğrultusunda canlılığını korumuş olarak karşımıza çıkacaktır."

MEŞRUTİYET KARTPOSTALLARI VE MADALYALARI

"Yadigar-ı Hürriyet" başlığını taşıyan albüm, Orlando Carlo Calumeno’nun koleksiyonundan seçmelerden oluşuyor. İlgi çekiciliği ise, İkinci Meşrutiyet’i ve ondan önceki oluşumu kartpostallardan izleyebilmek.

Okuduğunuz metinlerle görsel malzemeyi bütünleştirdiğiniz zaman, bu hareketi, yankılarını daha iyi değerlendirmeniz mümkün olacak.

Türkçe ve İngilizce iki dilde yayımlanan kitabın editörlüğünü üstlenen Osman Köker, Sunuş’ta kitabın sistematiğini açıklıyor: "Bu görevimizi, farklı milletlerin devrime katılımına ve kendini ortaya koyuşuna ilişkin fotoğraf ve yazıların da yer aldığı kartpostal ve madalyaları yayınlayarak yerine getiriyoruz. Orlando Carlo Calumeno Koleksiyonu’nda yer alan hürriyet yadigárlarını üç gruba ayırarak kitaba dahil ettik. Birinci bölümde kartpostallar, ikinci bölümde madalya ve nişan, rozet, kokart, kolye gibi talik edilen nesneler, üçüncü bölümde ise fotoğraflar, basılı eserler, günlük kullanım malzemeleri ve hatıra eşyaları yer alıyor."

Aykut Kansu
’nun 1908 Devrimi Üzerine Birkaç Söz’ünü de mutlaka okuyun. Fotoğrafın belgesel yanını bir kez daha önemseyeceksiniz.

DOĞAN HIZLAN’IN SEÇTİKLERİ

Medine Sivri Paul Eluard ve Názım Hikmet’te Renklerin Dili Kanguru Yayınları

Galileo Galilei İki Büyük Dünya Sistemi Hakkında Diyalog İş Bankası Kültür Yayınları

Sevgi Özel İktidar Benim Ne İstersem Söylerim Cumhuriyet Kitaplığı

Dorrit Cohn Şeffaf Zihinler - Kurmaca Eserlerde Bilincin Sunumu Metis

Emel Çelebioğlu Müzik Kuramı Bizim Kitaplar
Yazarın Tüm Yazıları