İHL üzerinden oy kaçırma

* YÖK üyelerinden kaçının çocuğu İHL’de okuyor ya da okudu?

* Sanayicilerden kaçının çocuğu İHL’de okuyor ya da okudu?

* Kaç liberal aydının, kaç gazetecinin çocuğu İHL’de okuyor ya da okudu?

İmam hatip liselerinde katsayının kalkmasını alkışlayanlar bunlar.

Katsayıyı kaldıran zaten YÖK. Alkışlayanlar ise AKP’liler, bazı sanayiciler ve malum medyadaki tipler.

Alkışladıklarına göre;

* Ya doğrudan kendilerini ilgilendiren bir sorun çözülmüş oluyor.

* Ya katsayı kaldırılması dolaylı olarak onlara yarar sağlıyor.

* Ya yüksek eşitlik anlayışı.

* Ya da iktidara yağcılık.

O LİSELER ZAYIF

Eğri oturup, doğru konuşmak gerek.

İHL mezunlarına üniversite kapıları 28 Şubat’ta kaldırılıyor. Her yere girmesinler, devlet kadrolarını yönetici ve diğer meslek sahipleri olarak işgal etmesinler gerekçesiyle.

Yine eğri oturup, doğru konuşmak gerek, belli bir siyasal akım, bu yolla devlette kadrolaşmak amacında.

Meslek liseleri ile İHL mezunlarına üniversiteye girişte farklı katsayı uygulaması YÖK kararıyla ortadan kalkıyor. Teorik olarak, İHL mezunlarının devlette kadrolaşmasının önü açılıyor.

Bunu bazı liberaller, yaşasın eşitlik diye alkışlıyor. Oysa eşitlik kağıt üstünde. Alkışlarken, gerçeklerden haberleri yok.

Asıl desteğe muhtaç olanlar meslek liseleri, onlar çok zayıf. O liseler ve İHL’lerden üniversitelere geçiş çok güç. Dershanelere gitmeden üniversite kazanmaları mucizelere bağlı. Şimdi bir de, dershane parası.

Torna tesviye mezunu bir meslek liselinin önü açılıyor ama, onun İTÜ’yü, muhasebe yüksek okulu mezununun İşletme Fakültesi’ni vs. kazanması çok güç.

ALT VE ORTA SINIF

Bu teknik gerçekler bir yana, asıl vurgulanması gereken iki nokta var.

Bazı anlı şanlı sanayiciler, “katsayı haksızlığı bitti, sanayinin önü açıldı” diye alkış tutuyor. Tam AKP yağcılığı.

Meslek liselerinin kalitesini arttıran bir düzenleme yok ki ortada.

Bu palavralar bir yana, İHL’de okuyanların profiline bakıldığında, genellikle orta ve alt orta sınıfın çocukları.

O sınıflar ise, AKP’nin oy deposu.

Bu zengin depo karşısında, devlette kadrolaşma bile ikinci plana düşebilir. AKP için önemli olan, bu doğal tabanı korumak. İHL üzerinden bu tabanı siyasal olarak sömürmek.

YÖK de, günümüzde AKP’nin arka bahçesi olduğuna göre, işlem tamam.

Burdur Valisi’ne selam olsun

TAYYİP Erdoğan’ın oğlu Bilal Erdoğan 21 günlük uzun ve zahmetli vatani görevini tamamlıyor ve terhis oluyor.

Kimsenin söz söylemeye hakkı yok. Madem böyle yasal bir hakkı var, o da bu hakkını kullanıyor.

Ama, bu arada Burdur Valisi Sayın Halil İbrahim Özçimen. Kendileri bu devletin valisi oluyorlar. Devleti temsil ediyorlar.

Sayın Vali, Bilal Erdoğan’ın terhisi ile yakından ilgileniyor. Onu uğurlamak için kışlada hazır bulunuyor.

Vali dediğin, Başbakan’ın kendisi gibi, oğlunu, amcasını, halasını, teyzesini, dayısını, onların çocuklarını, çocukların okul arkadaşlarını, alışveriş yaptıkları bakkal ve kasabı da karşılar ve uğurlar. Ne de olsa devletin valisi. Diğerleri de  bu devletin vatandaşları.

Vali Bey doğru yapıyor, bir vatandaşın uğurlama töreninde hazır bulunuyor. Bu tavrıyla, Vali Bey devlet-vatandaş ilişkilerinin gelişmesine katkı sağlıyor.

Yoksa, Vali Beyin Başbakan Erdoğan’a yağ çekmek gibi bir niyeti asla söz konusu değil.

Vali Bey, Burdur’a geldiğimde, bir vatandaş olarak, otobüs terminalinde sizi ben de beklerim efendim.