HY’den önlem

Uzun menzilli uçuşlarda, oturulan koltuktaki hareketsizlik nedeniyle meydana gelen kan pıhtılaşması sonucu gerçekleşen ölüm olaylarını önlemek üzere Türk Hava Yolları (THY) yeni bir egzersiz programı başlattı.

İstanbul merkezli spor ve reaksiyon merkezi Hillside City Club ile ortaklaşa gerçekleştirilen ve 'Airobics' adını taşıyan egzersiz hareketleri film olarak hazırlanarak 1 Ağustos'tan itibaren uçaklarda gösterilmeye başlandı. Filmin yanı sıra THY'nin kabin dergisi SkyLife'ta da konuyla ilgili açıklamalı bilgiler veriliyor.

HER AY BİR YOLCU

Uzun menzilli uçuşlarda ölüm olayları kamuoyunda yeni bir tartışma başlattı. Genellikle kıtalararası uçuşlarda, özellikle bacaklarda görülen kan pıhtılaşmasıyla gelen ölüm olaylarında son yıllarda büyük artış var. Uzmanların 'Ekonomi Sınıfı Sendromu-ESS' adını verdiği olaylarda her ay ortalama bir yolcu hayatını kaybediyor. Aslında her ne kadar ESS son bir yıldır gündemde olsa da tıp ilmi konuyla çok uzun zamandır ilgileniyor. Raporlara yansıyan ilk olay 1946 yılında oldu. Toplam 14 saatlik Boston-Venezuella uçuşunda hayatını kaybeden bir yolcu ESS'nin ilk kurbanıydı. Bu konudaki ilk bilimsel makale de 1954'te yayınlandı.

Yolcu uçaklarının 1990'larla birlikte menzillerinin uzamasıyla çok uzun noktalar arasında duraksız uçuşlar başladı. Ve ESS tekrar gündeme ölümlerle geldi. Özellikle Avrupa-Avustralya arasında neredeyse 20 saat süren uçuşlarda arka arkaya gelen ölümler havayollarını harekete geçirdi. Havacılık otoriteleri, uzman doktorlarla işbirliği yapan şirketler bir takım önlemler aldılar.

KAN PIHTILAŞMASI

Bir çok yolcu uçuş sırasında hiç hareket etmiyor. Yüksek irtifa ve basınç nedeniyle oluşan su kaybını da dikkate almıyor. Akışkan niteliğini kaybetmeye başlayan kan özellikle bacak damarlarında pıhtılaşarak ölümcül bir tehlikeye neden olabiliyor. Kimi pıhtılaşma olayları uçuştan 1-2 gün sonra gerçekleşebiliyor.

Araştırmalar uzun uçuş kategorisine giren 4 saatten uzun uçuşlarda ESS riskinin bulunduğunu ortaya koyuyor. Uzmanlar uçakta yolcuların en az yüzde 10'unun ESS tehlikesi ile karşı karşıya olduğunu belirtiyor.

ESS'nin en çok görüldüğü yolcu genellikle 40 yaş üstü, bacaklarında geçmişte varis veya çeşitli yaralanmalar geçirmiş kişiler. Ancak geçtiğimiz aylarda 28 yaşında bir yolcunun EES nedeniyle hayatını kaybetmesi dikkatleri bu olaya çevirdi. Kuşkusuz kanser olanlar ve kalp krizi geçirenler riskli yolcu grubu arasında bulunuyor.

Bu gibi faktörlerin yanı sıra uçuş sırasında aşırı alkol ve kahve alınması vücut içinde su miktarını da azaltıyor. İrtifa ve basınçla dehidrasyon adı verilen bu olay kan pıhtılaşma riskini arttırıyor.

BUNLARA DİKKAT

Uçuş öncesinde aşırı yemekten kaçının.

Rahat ayakkabı giyin. Eğer ayaklarınızda sorun varsa özel imal edilen varis çoraplarından kullanabilirsiniz. Hareketlerinizi kısıtlayan dar giysilerden kaçının.

Check-in sırasında koltuk aralıklarının daha geniş olduğu koridor, acil çakış kapısı yanı gibi koltukları isteyin.

Asprin alınması kanı sulandırması açısından ESS'yi önlüyor.

Hareketsiz kalmak yerine uçuş sırasında yürüyüş yapmak bacak damarlarındaki kan hareketini hızlandırıyor.

Uçuş sırasında dehidrasyon yani vücuttaki su oranının düşmesini engellemek gerekiyor. Doktorlar bol bol su içilmesini tavsiye ediyor. Uçuşta alınan alkol ve kahve vücuttaki su miktarını azaltıyor.

Mümkün olduğunca az tuz tüketin.

Varis çorapları

Varis çorapları, bacağa baskı yaparak damarlarda kanın daha iyi dolaşmasını sağlıyor. Sıkılık bölüm bölüm ayrılmış. Örneğin sıkılık çorabın üstünde yüzde 50, biraz aşağıda yüzde 70, en altta ise yüzde 100.


Uzun uçuşlardaki sürekli hareketsizlik havayolu yolculuğunun en önemli riskini oluşturuyor. Çok az bir hareketle bu sorunu yenebilirsiniz. Bir kan pıhtılaşması riski taşımıyorsanız bile hareket edin. Koltuğunuzdaki sistemli hareketler sizin için çok önemli...

HAVAYOLLARI NE YAPIYOR

Arka arkaya gelen olaylar sonrasında özellikle uzun menzilli uçuşlar yapan havayolları mercek altına alındı. Bazı kuruluşlar havayollarının uzun menzilli uçuşlarda koltuklarının çok dar olduğunu iddia ederken havayolları ise buna itiraz ediyor ve yolcuların söylenenleri yapmadığını belirtiyor. Halen çok yaygın olmamakla birlikte bazı havayolları çeşitli önlemler almış durumda. Bu konuda ilk hareket eden şirketlerden biri olan Northwest Havayolları yaklaşık 10 yıldır kabinde yolcuların ne yapması gerektiğini anlatan bir film oynatıyor. İngiliz Havayolları BA, uzun menzilli uçuşlarda biletle birlikte yolcuların ekonomi sınıfı sendromundan nasıl korunacaklarını anlatan bir broşür veriyor. Dubai merkezli havayolu şirketi Emirates ise kabinde özel bir yastık dağıtıyor. Bu yastık üzerine basarak kıtalararası uçuşlarda basit bir jimnastik yapıyorsunuz. Ayrıca konuyla ilgili KLM, Quantas, BA ortaklaşa bir araştırma da yapıyor. Çalışmaları Avustralya havacılık otoritesi CASA koordine ediyor.

THY ise Hillside City Club ile ortaklaşa gerçekleştirdiği çalışmada yolculara dönük 8 dakikalık özel bir kaset hazırladı. Kasette hareketlerin nasıl ve kaç defa yapıldığı uygulamalı olarak gösteriliyor. Bu kaset THY'nin 4 saatin üzerinde uçuş yaptığı Amerika, Güney Afrika, Uzakdoğu hatlarında gösterime girdi. Ayrıca konuyla ilgili olarak SkyLife'ta da iki sayfalık yazı bulunuyor. Bu tür bilgiler SkyLife'ın her sayısında yer alacak. THY'nin ESS’ye karşı önlem alan öncü havayolu şirketlerinden biri olduğunu belirten Halkla İlişkiler ve Tanıtım Başkanı Faik Akın ‘Uzun menzilli uçuşlarda yaptığımız bu çalışma ile yolcu sağlığı konusunda önemli bir adım attık. Hillside City Club işbirliği ile hazırladığımız Airobics, Cerrahpaşa Tıp Fakültesi'ndeki doktorlar tarafından da onaylandı’dedi.

Rakam markayı yolcu sevmedi

Yolcu uçağı sektörünün iki devi Amerikalı Boeing ve Avrupalı Airbus, uçaklarının imajları konusunda ayrı ayrı ancak çok gizli ve detaylı bir araştırma yaptırdı. Çok gizli tutulmakla birlikte her iki araştırmada da yolcuların uçakların adlarının 737 ya da 340 gibi rakamlarla söylenmesinden hoşlanmadıkları ortaya çıktı.

Yolcuların çoğunun araştırma sırasında uçakların rakamla ifade edilen modellerini akıllarında tutamadıkları, söylerken çoğu kez karıştırdıkları belirlendi. Araştırmaya katılan havacılığa ve uçaklara meraklı yolcular ve iş adamları da rakamlardan şikayet ettiler.

Halen kullanılan uçaklar arasında en çok bilinen uçağın 747 olduğu ama yolculardan yüzde 98'inin bu uçağı Jumbo diye adlandırdıkları ve rakam olarak söylemedikleri de belirlendi. Jumbo uçağının serileri, yani 747-200 ya da 747-400 gibi değişik tiplerinin rakamlarını da çok az sayıda yolcu bilebildi.

AKILDA KALMIYOR

Günümüzde yeni uçak tipleri çok fazla imal edilmiyor. Genellikle var olan bir ana model geliştiriliyor, büyültülüyor ve yeni bir rakamla anılıyor. Ama aralarında teknolojik açıdan çok büyük farkların olduğu Boeing 737-200 ile 800'ü yolcular sadece Boeing veya 737 olarak adlandırıyorlar. Araştırmada aynı sonuca Airbus da ulaştı. Aynı seriden ama çok farklı modellerin karıştırıldığı, rakamların sürekli yanlış söylendiği saptandı.

Şimdi Boeing ve Airbus uçak modellerinin daha iyi akılda kalabilmesi için özel bir çalışma başlattı. Uçaklar rakam yerine isimlere sahip olacak. Özellikle 1950'li ve 1960'lı yıllarda moda olan bu akımda uçaklar rakam modellerinden çok yolcular arasında isimleri ile tanınıyordu. Constellation, Caravelle, Dakota, Viscount gibi isimlerle anılan uçaklardan sonuncusu İngiliz-Fransız imalatı Concorde olmuştu. Şimdi her iki imalatçının da uçaklarına ne tür isimler vereceği merakla bekleniyor.

A318 imalatı başladı

Avrupalı uçak imalatçısı Airbus Endüstri'nin en küçük modeli olan A318'in imalatına Hamburg'ta başlandı. İki sınıfta toplam 107 yolcu taşıyabilen uçak, kısa-orta menzilli uçuşlarda kullanılacak.

İmalatın yıl sonuna kadar bitirileceğini belirten Airbus yetkilileri, A318'in ilk uçuşunu 2002 Ocak ayı içinde yapacağını açıkladılar. Toplam 136 sipariş alan A318'in 2002 sonunda hizmete girmesi planlanıyor. Pratt & Whithey imalatı PW6000 motorlarına sahip tek koridorlu uçağın menzili 6 bin kilometre.
Yazarın Tüm Yazıları